Analitik ve galaktik durumlar

Sıla ve Ahmet Kural mevzusuyla ilgili şöyle bir ayaküstü demeci vermiş ya Ajda, aynen seslendiriyorum, buyurunuz:
“Benim umudum vardı. Zamanla insanlar bilinçlenecek, bu tür şiddet olayları azalacak diye düşünüyordum. Tabii öyle olmadı”. O pek ‘eklektik’ Ajda, kelimelerini soslamayı unutmamış elbet bu cümlenin üstüne:
“Çok analitik bakmak lazım, bıkkın ve sıkkın durumlar var olayın içinde”.
Ah Ajda!
Analitik galaktik, artık orasını bilemem, ama gerçekten durumlar bıkkın ve sıkkın dediğin gibi.

Yakışmamış

Vasat bir klişe.
Bütün ünlüler köşeye sıkışınca boş tehdide sarılır. En son şiddet iddiasıyla gündeme gelen Neco da öyle yapmış.
İsmail Bayrak’a yaptığı açıklamada şöyle diyor:
“Şayet iş belden aşağı mevzulara gelirse benim de el altından sızdıracağım başka türlü şeyler var”.
Çok çirkin, çok acı. Hiç yakışmamış yılların Neco’suna.

30 yıllık popüler kültür özeti

Tarkan’ın en taze halleri...
Deniz Akkaya’nın çırılçıplak bir çekimi...
Cem Yılmaz’ın “Neden meşhur olduğumu hiç anlamıyorum” cümlesi...
İbrahim Tatlıses’in “Tabiatım budur; beni bir tanıyan bir de tanımayan pişman!” şeklindeki itirafı...
Kenan Doğulu’nun Tuğçe Kazaz’la olan ‘ateşli’ kapak pozu...
Ebru Gündeş’in “On yıl sonra bu kadının zehir zemberek olmasını istiyorum” lafı... (Bunu söylediğinde yıl 2008’miş, on yıl olmuş yani! Korkun!)
Ve tüm ünlü yerli modellerin moda çekimlerindeki en en en eski ve absürt halleri...
Marie Claire’in 30. yaşı vesilesiyle hazırladığı özel sayıya bakarken
“Vay be!” oldum; neler
neler yapılmış, neler
olup bitmiş.
Bu şahane koleksiyon sayısı hem dergi dünyası hem de popüler kültür alemimiz için sıkı bir arşiv niteliğinde...
Aynı sayıda fotoğrafçı Tamer Yılmaz’la yapılan bir röportaj da var.
Diyor ki Yılmaz: “Bugün kapaklar, markalar tarafından yönlendirilerek de yapılıyor.
Eskiden hiçbir şeye karışılamazdı.
Bugün maalesef çekilen oyuncu veya sanatçının menajeri ne giyeceğinden nasıl duracağına kadar her şeye karışıyor.
Eskiden böyle bir şey yoktu”.
Kanayan bir yaraya parmak basmış Tamer Yılmaz.
Sırf bu yeni düzen nedeniyle artık oyuncular ve menajerler fazlasıyla
şımarık artık.

Yazlık Momo’nun İstanbul sürprizi

Geçtiğimiz yazın en popüler plajlarından biriydi Çeşme Dalyan’daki Momo.
İlk kez Alaçatı köy içindeki restoranıyla mekan alemine giren Momo, yazın yaptığı Meksika / Tulum ambiyanslı plaj hamlesinden sonra şimdi de İstanbul sosyal hayatına giriş yapmaya hazırlanıyor.
Bebek’te Nef’in ofisinin olduğu binayı kiralayan Momo, bir ay sonra açılıyormuş.
Mekanın şefi yine Carlo Bernardini olacakmış.