Ah be Porsche’li kız!

O, Alpay’ın şarkısında söylediği tütün saran Fabrika Kızı değil. O, dev aynalı gözlüğüyle babasının ona bıraktığı Porsche’yi sürerken şımarık bir şuursuzlukla video çekimi yapan ve söyledikleriyle dile düşmüş günümüz zengin kızı karikatürü. Ama ne yazık ki tepki çekince kendinden vazgeçti, heyhat!

Haberin Devamı

“BABAM HAFTAYA AMERİKA’YA GİDİYORRR”
Kocaman aynalı gözlükleriyle dudaklarını büze büze yarı alaylı yarı şımarık yarı her şey bir tavırda cilveli konuşuyor: “Fakirler ölsün Porsche’dan selamlar demek istemiyorum, sadece selamlar.”
Zaman zaman kaşlarını küçük Emrah pozisyonuna getirip içleniyor: “Ama sonra kimi insanlar çekemiyor, kıskanıyor, laf atıyoğlar.”
Derken koca gözlüğünü çıkarıyor ve bir anda esas sürprizi yumurtluyor: “Babam haftaya Amerika’ya gidiyorrr!”
Onun adı Porsche’li kız.
Adı böyle kaldı. Sosyal medya literatürüne böyle girdi.
Çünkü babasının ona bıraktığı Porsche’nin içinde yaptığı video çekimi hızla yayıldı, dile düştü.
Bunun üzerine Porsche’li kız ikinci bir video çekip bir tür basın açıklaması yaptı.
Önceden hazırlanmış bir metni eline tutuşturmuş, okumayı da beceremeyerek...



GÜLBEN ERGEN GİBİ
Belli ki birileri (ya da Amerika’dan gelen ani emirle), “Oku kız şunu” demiş, “Anca böyle kurtulursun bu vaziyetten/hakaretlerden”.
Metnin içinde bin türlü klişe.
“Zenginler de fakirler de aynı yere gidecek sonuçta” gibi öteki dünya kardeşliği sosları filan...
Ah be Porsche’li kız!
Arabada çektiğin ilk videoda kendin gibiydin.
Aklından ne geçiyorsa söylüyor, kafana göre saçmalıyordun.
“Evde yok” hallerin, şuursuzluğun gayet eğlenceliydi.
Ne diye Gülben Ergen’in bir dönem yaptığı beyaz gömlekli basın açıklaması hallenmesine bürünüp inanmadığın şeyleri sayıkladın ki?



YENİ VİDEOLARINI BEKLİYORUZ!
Sen -gayet net- o ikinci videodaki kız değilsin.
Sen bizim Porsche’li kızımızsın.
Ve zaten zamanın ruhu gereği iki-üç gün sonra unutulacaksın.
O yüzden: Başkası olma kendin ol, böyle çok daha Porsche’sin. Yeni videolarını heyecanla bekliyoruz.
Arabada olur, teknede olur. Nasıl uyarsa...
Ayrıca: Evribadi feysbuk. Nasıl da doğru.

Haberin Devamı

Kıvanç’ın şarabı neden olay olmuş ki

Haberin Devamı

Önceki gün yayınlanan bir haber aynen şöyleydi:
“Sevgilisi Başak Dizer ile Los Angeles’a yolculuk eden Kıvanç Tatlıtuğ’un uçaktaki gergin hali dikkat çekti.
Servis listesinden seçtiği pahalı bir şarabı tek başına bitiren oyuncu, servisin gerisi gelmeyince çileden çıktı.
Tatlıtuğ daha sonra kendisine önerilen farklı bir marka şarapla yolculuğuna devam etti.”
Haberi okudunuz, şimdi gelsin düşünceler:
* Tatlıtuğ’un gergin halde olduğuna yanı başındaki yolcular mı karar vermiş? Hadi onlar böyle karar verdi. Tatlıtuğ gergin olur bezgin olur; bu haber midir?
Sonuçta insan uçakta gayet gerilebilir de...
Belki uçuş korkusu var, her sallantıda kendinden geçiyor adam. Ve sırf bu uçuş korkusu yüzünden şarap üstüne şarap deviriyor (ben bazen öyleyim de, empati yaptım şu an).
* Bu arada uçaktan korkmasa da içebilir, bunda ne var?
“Tek başına bitirdi” dediğin şişe zaten küçücük şişe.
* Haberde bahsedilen pahalı şarap neyin nesidir?
THY’nin uçuşlarda servis ettiği bir yerli bir de yabancı şarabı var. İkisi de pahalı filan değil. Sanki Massandra, Chateau, Burgundy filan içmiş gibi muamele edilmiş ya haberde Kıvanç’a, pes!
(Ayrıca THY ikram ediyorsa pahalısını, onu da içsin! Bu da tuhaf bir şey değil.)
* Sonuç: Amaç aslında, “Ünlü oyuncumuz Kıvanç alkole pek de düşkün teyzesi, napsak ki? Vah vah, cık cık cık” havası yaratmak. Bu algıyı inşa etmek.

Yazarın Tüm Yazıları