Müzesiz kalmış bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir

Nereden aklınıza geldi okul müzesi kurmak?

Müzeler toplumun hafızasıdır, belleğidir. Demokrasimizi, doğamızı, tarihimizi, kültürümüzü, değerlerimizi koruma konusunda sorunlar yaşıyorsak bunun nedeni toplumumuzda müzeciliğin yaygınlaşamamasıdır. Çünkü bir toplumun korumacılık anlayışı müzelerinden gelir. Bütün gelişmiş ülkeler bu değerleri müzelerine borçlu. İşte bu nedenle aklım hep müzeciliğin gelişmesinde. Okul Müzesi de bu ihtiyaçların bir ürünü…

Peki, neden bir okulun içine kurdunuz?

Müze kurmak için maddi ve manevi yollar bulmak gerekiyor. Mademki günümüzde özel okullar oldukça yaygın o halde müzeciliğin gelişmesinde onlar da elini taşın altına koyabilir. İşte bu düşünce Okul Müzesi’ni kurmak için bir adım oldu. Köy Enstitüleri mantığıyla yola çıkan Enstitü Koleji elini taşın altına koydu ve buraya bir Okul Müzesi kazandırdık. Çünkü okullar sadece müfredatı uygulayan bir ortam olmamalı; bulunduğu semtle, kentle bütünleşebilmeli. Üstelik okul bizim hafızamıza, anılarımıza seslenen sıcak bir yuva. İşte o sıcak yuvalar müzelerle iç içe olmalı.

Neler var Okul Müzesi’nde?

Eğitim tarihimizdeki okul kültüründen bir kesit sunuyoruz burada. Eski sıralardan abaküslere, kalem kutularından önlüklere, defterlerden kitaplara kadar çok önemli eserler var. Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar gidiyor müze. O dönemlerde kullanılan defterler, kitaplar, okul araç ve gereçleri var. Osmanlı döneminde kullanılan bazı eserler de var, harf devriminden önceki döneme ait olan eserler de...

İzcilik köşesi de var. Çünkü eskiden eğitimin bir parçasıydı izcilik ve okullarda eğitimleri verilirdi. Bunun yanında laboratuvar araç gereçleri, kimya derslerinde kullanılan cam fanuslar, tüpler… Aklınıza gelebilecek her şey. Hatta bir de Nuh’un Gemisi şeklinde ayrıca bir kütüphane var. Müzeyi gezenler orada oturup kitap okuyabilecek.

Müze dev bir kitaplığı andırıyor…

Ayhan Doğan’ın tasarımıyla özellikle Köy Enstitülü yazarlarımızın kitaplarının olduğu bir kütüphane gibi tasarladık burayı. Kitapların arasında dev bir sokak hayal edin. Bütün eserler işte o sokakta sergileniyor. Örneğin bir Nutuk köşesi yaptık. Oraya da Nutuk’un ilk baskısını koyduk. Kenarlarında Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki haritaları ve notları yer alıyor.

Duvarlarda öğretmenlerin kendi elleriyle yaptıkları duvar tabloları, mevsim tabloları, rakamları anlatan tablolar var. Bu eserler usta bir ressamın sanat eseri kadar değerliler. Çünkü artık onları bulamıyoruz. Üstelik buradaki eserleri başka müzelerde bulabilmeniz de çok zor. Örneğin çok iyi bir alfabe koleksiyonu var burada. Cumhuriyetin ilk yıllarında hazırlanmış alfabelerden harf devrimine geçiş süreci ve sonraki döneme ait alfabelere kadar geniş bir koleksiyon var. Anne babalar çocuklarını da yanlarına alıp mutlaka bu müzeyi ziyaret etsinler. Müze İstanbul Ataşehir’de, Enstitü Koleji’nin içinde ve ücretsiz. Hafta içi ve hafta sonu mesai saatleri içinde görülebilir.

HADİ ANNE GİDELİM

Kalemlik yapıyoruz

Bu atölyede çocuklar oldukça basit malzememeler kullanarak kendi kalemliklerini kendileri tasarlayacaklar.

Yer: İstanbul-Trumpland
Tarih: Bugün/Yarın
Saat: 14.00
Fiyat: Ücretsiz
Tel: (0212) 348 78 67

Yaratıcı okuma atölyesi

Çiğdem Odabaşı, Pupa’nın Paltosu adlı kitapla 6-7 yaşlarındaki çocuklar için ‘yaratıcı okuma atölyesi’ düzenliyor.

Yer: İstanbul-Yapı Kredi Kültür Sanat
Tarih: Bugün/Yarın
Saat: 10.30
Fiyat: Ücretsiz
Tel: (0212) 252 47 00
 

Baloncuk gösterisi

Burhan Süslü’nün sabun köpüğünden dev baloncuklar yaptığı eğlenceli sahne gösterisi çocukları bekliyor.

Yer: Ankara-MaMePa
Tarih: Yarın
Saat: 16.00
Fiyat: 25 TL
Tel: (0850) 532 85 87
 

HAFTANIN KİTABI

‘Okçunun Sihirli Liri’ kitabı, kalbiyle gören bir okçunun öyküsünü anlatıyor bize. Göknur Birinciolu’nun masal gibi dünyasını sözcüklere döktüğü bu esere çocuklar bayılacak.

Yayınevi: Redhouse Kidz
Yazar: Göknur Birincioğlu
Tür: Masal
Sayfa: 40
Fiyat: 23 TL