Paylaş
Pakolino nedir?
3-7 yaşları arasındaki çocuklar için üretilmiş, özgün oyun ve faaliyet kutuları. Bu kutuların içinde çocukların eğlenerek oynayabileceği ve öğrenebileceği içerikler mevcut.
Pakolino fikri nasıl ortaya çıktı?
Ben aslında tekstilciyim. 2008 yılında anne oldum ve 2 yıl boyunca çocuğumla birlikte kaldım. Bu süre içinde çocuklarla ilgili çok şey okudum, çocuğumu nasıl daha doğru ve iyi yetiştirebileceğim konusunda kafa yordum. Daha sonra tekrar çalışmaya başladığım dönemde kendi içimde bir arayışa girdim. Çünkü çocuğuma daha doğru ve daha iyi şeyler verebilmem gerektiğini düşünüyordum. Tam bu noktada Pakolino fikriyle tanıştım. Çünkü ailelerin çocuklarıyla daha uzun süre vakit geçirmesinin yollarını arıyorduk ve bunun en iyi yolu da oyun oynamaktı! “Peki, bunu nasıl başaracağız?” dediğimiz noktada Pakolino imdadımıza yetişti.
Nasıl oldu bu?
İşe tema bulmakla başladık. Bir takvim oluşturduk. Örneğin, Haziran-Temmuz-Ağustos dönemi için yaza dönük oyun ve faaliyetler hazırladık. Kış aylarında da kışa göre temalar hazırladık. Bir yıl boyunca yayınlanacak olan kutulardaki oyunlara en baştan karar verip, sonra uygulamaya geçtik. Birçok örnek inceledik. Dış ülkelerdeki çalışmalara baktık. Biraz da uydurduk ve üretmeye başladık. İlk Pakolino kutusunu 2014 yılı sonunda yayınladık. İlk kutuları biz bizzat hazırladık. Elimizle paketledik. İlk 250 üyeye kadar paketleri tek tek biz hazırladık. Malzemeleri biz yerleştirdik. Dolayısıyla o süreci bizzat yaşadık.
Ailece oyun oynamanın çocuklara faydaları neler?
Her ailenin çocuk yetiştirme şekli farklı! Ancak bütün uzmanların birleştiği bir nokta var, o da çocukların oyunla öğrendiği gerçeği. Çocuk, özellikle de 3-7 yaş grubundaki çocuklar oyunla öğreniyor, oyunla tanıyor. Hislerini de oyunla dışa vuruyor. Bir çocuk 3 yaşına kadar kendi başına oyun oynarken, 3 yaşından sonra grup oyunları kurmaya başlıyor. Dolayısıyla bu yaş dilimindeki çocukların eğitimi için de oyun çok önemli. Çünkü sosyalleşiyorlar. Ancak bu da yeterli değil. Hiçbiri çocuğun, ailesiyle vakit geçirmesinin yerini tutmuyor. Yani anne-baba, çocuğuna hangi imkânı sunarsa sunsun, eğer onunla vakit geçirmez, oyun oynamaz ve iletişim kurmazsa, çocuğuna yararlı olamaz. Bu anlamda da çocukla sağlıklı iletişim kurmanın en iyi yolu, oyun oynamak. Ancak bir anlamda da oyun oynamak oldukça zor bir iş. Oyun fikirleri bulmak, oyun malzemeleri bulmak kolay değil. Yani sürekli parmak boyası yapmak, sürekli yapboz yapmak yetmiyor. Bir yerden sonra anne-baba da sıkılmaya başlıyor. İşte bu noktada aileyi bir araya getirecek, herkesi hep birlikte eğlendirecek oyunlara ihtiyaç var. Biz Pakolino ile bunu başardık.
Çocuklar oyun ve oyuncaklar konusunda çok doyumsuz. Bu konu üzerine de kafa yordunuz mu?
Evet, elbette… Piyasada çocuklar için yararlı olmayan çok fazla oyuncak var. Bir oyuncakçı dükkânına girdiğinizde çok fazla seçenekle karşılaşıyorsunuz. Bu oyuncaklar çocuğun yaşına uygun olmayabilir, malzemesi doğru olmayabilir… Örneğin şu anki oyuncakların pek çoğu, çocuğun hayal gücüne yer bırakmıyor. Oyuncakların üzerinde bütün ışıklar, düğmeler, renkler mevcut. Hal böyle olunca çocuğun düşünmesine bile gerek olmuyor. Oysaki biz çocukların düşünmesini istiyoruz.
Bir de anne babalar çocuklarına sürekli oyuncak alıyor. Bu durum, değer bilmemeyi, korumamayı ve önemsememeyi de beraberinde getiriyor. Çocuk, oyuncağı kırılınca yerine hemen yenisinin geleceğini biliyor. Hâlbuki bu hiç doğru değil! Üstelik şimdiki çocuklar sokakta da büyüyemiyor. Dolayısıyla sosyal gelişimden de yararlanamıyorlar. Teknolojik aletlerle çok erken yaşta tanışıyorlar. Örneğin şimdiki çocuklar resimleri tabletlerde yapıyor. Tek dokunuşla bütün alanı boyuyor. Bu durum onu ‘hız’a alıştırıyor. Sonra çocuğun eline kalem kâğıt tutuşturduğunuzda, gerçek resmi yapamamaya başlıyor. Çabuk sıkılıyor. Oysaki çocuğun hayatta sabırlı ve üretebilir olması da gerekiyor.
Peki, bu onları gelecekte nasıl etkiliyor sizce?
Her şeyi hazır olarak alan, denemeyen, yanılmayan, çabuk erişen çocuklar her şeyden de çok çabuk sıkılıyor. Sonra biz o çocukları 6 yaşında okula gönderiyoruz ve 40 dakika boyunca “Tahtaya bak!” diyoruz. Hal böyle olunca çocukların devreleri yanıyor, çünkü buna hazırlıklı olarak gelmiyorlar. Düşünün ki, çocukların tutkun olduğu bilgisayar oyunları da onlara her şeyi ‘hazır’ olarak veriyor. Sözgelimi çocuk oyun oynarken yanıyor, parmağıyla dokunup 5 can daha alıp oynamaya devam ediyor. Oysaki gerçek hayat böyle değil. Bu nedenle çocukları gerçek dünya ile tanıştırmamız gerekiyor. Ancak gerçek dünya da eskisi gibi değil! ‘Çekirdek aile tipi’ de değişti bugün. Ben çocukken ailemle hep birlikte yemek yerdik, ama bugün ben çocuğumla birlikte yemek bile yiyemiyorum. Çünkü saatlerimizi uyduramıyoruz. Hayatlar bölündü. Peki, ne yapacağız? Toplamanın bir yolunu bulacağız! Bunun en önemli yollarından biri de birlikte oyun oynamak!
Pakolino, tüm aileye birlikte olmayı, yeniden oyun oynamayı öğretti mi?
Biz buna inanıyoruz. Çünkü bu kutularla, faaliyetleri çocuğun tek başına yapamayacağı şekilde tasarladık. Yani Pakolino kutularındaki faaliyetleri yaparken mutlaka bir büyüğün yardımına ihtiyaç var. 3 yaşındaki çocuk bir büyükten daha fazla yardım alıyor, 6 yaşındaki çocuk ise daha az yardım alıyor ama mutlaka anne-baba, ağabey, amca veya dayı ona yardım ediyor. Böylece büyük küçükle oyun oynuyor. Bu durum da iletişimi, eğlenceyi, sohbeti ve mutluluğu beraberinde getiriyor.
Kutular pedagog yardımıyla mı hazırlanıyor peki?
Evet. Her bir kutunun üzerinde tek tek düşünüyoruz. Kutuları aylık hazırlıyoruz ve hiçbir kutunun birbirinin aynı olmamasına özen gösteriyoruz.
Anne babalara tavsiyeleriniz neler?
Bu çağda anne-baba olmak çok zor. Çok şey biliyoruz, ama bu bilgilerin içinden doğru olanları ayıklamakta zorlanıyoruz. Çocuklar da çok şey biliyor. Erken yaşta birçok şeyle tanışıyorlar. Her şeyi tanıyorlar. Aşırı sorguluyorlar.
Pakolino ile oynayan ailelerde birçok şey değiştiğini söyleyebiliriz. Biz çocuğun 7 gelişim alanını hedefliyoruz. Küçük motor kasları, büyük motor kasları, dil gelişimi, duygusal gelişim, araştırma ve keşfetme! Bu gelişim dallarından hiçbiri bir seferde gelişen şeyler değil. Hepsinin pekiştirilmesi ve zamana yayılması gerekiyor. Ancak bu şekilde yetkinlik kazanılabiliyor. Bu nedenle her ay bir kutu hazırlıyoruz ve her seferinde farklı faaliyetler yapıyoruz. Her ay farklı alanlara yoğunlaşıyoruz. Bir ay dil gelişimine odaklanıyorsak, diğer ay duygusal gelişime odaklanıyoruz. Bu durum çocuktaki değişimin de net bir şekilde gözlemlenmesini sağlıyor. Örneğin çocuk 2 kutu önce yapamadığı bir faaliyeti, birden yapmaya başlayabiliyor. Aşama aşama bir gelişim gözlemleniyor. Biz bu kutularla herkesi mutlu ettiğimize inanıyoruz. Bize gelen geri dönüşler de böyle! Anne mutlu oluyor, baba mutlu oluyor, çocuk mutlu oluyor. Herkes birbirine vakit ayırıyor, hem oynuyor, hem eğleniyor hem de öğreniyor. Anne-babalar tek tek yapamadıkları birçok faaliyeti bu kutular sayesinde yapabiliyor.
Başka projeniz var mı?
RedHouse Kidz ile bir araya geldik ve Pakolino kutuları için kitap projesi de geliştirdik. Artık çocukların çok sevdiği kitaplar, o ayın konusuna göre çocuklarla buluşacak. Örneğin bu ayın konusu korsanlar ise, korsanlarla ilgili bir kitap da kutularımızda yer alacak. Dolayısıyla aile sadece Pakolino faaliyetlerini yapmakla kalmayacak, hep birlikte bol bol kitap da okuyacak.
Paylaş