Yılın son film festivali

Sinema Tarih Buluşması, 13. yılında Uluslararası Randevu İstanbul Film Festivali adını alıyordu ve o günkü toplantıda amacımız bu festivali yapılacak yeniliklerle daha fazla izleyiciyle buluşturabilmek adına fikirler üretmekti.
İşte o beyin fırtınasından çıkan fikirler TÜRSAK’çılar tarafından gözden ve süzgeçten geçirildi ve bugünden itibaren izleyicilerle buluşmaya başlıyor.
30 Aralık’a kadar sürecek olan Randevu İstanbul’un en önemli özelliği, sinemaseverleri seçkin sinemalarda, uygun bilet fiyatlarıyla, aralarında Oscar’ın habercisi sayılan Altın Küre adaylarının da olduğu iyi filmlerle buluşturması.
Açılış filmi En İyi Senaryo, Erkek Oyuncu ve Müzik dallarında Altın Küre adayı olan Danny Boyle imzalı “127 Saat” filmi. “127 Saat”, Utah’ta ıssız bir kanyonda, tırmanış sırasında üzerine büyük bir kaya parçasının düşmesiyle mahsur kalan Aron Ralston’un yaşanmış öyküsünü perdeye taşıyor. Başrolde Altın Küre adaylığıyla James Franco var.
Amerika’da büyük beğeniyle karşılanan “Aşk Sarhoşu” (Love and Other Drugs), festivalin en romantik filmi.
Edward Zwick imzalı filmin başrollerinde Anne Hathaway ve Jake Gyllenhaal var. Her ikisi de En İyi Oyuncu dallarında Altın Küre adayı.
Romantik komedinin kurallarını yeniden belirlediği “Aşk Sarhoşu”, özgürlüğüne düşkün bir kadın ve kadınlar üzerindeki gücünü işi için kullanmaya alışkın bir adamın aşkını anlatıyor.
Parçalanan bir evliliği anlatan “Blue Valentine” ise Ryan Gosling ve Michelle Williams’a Altın Küre adaylığı getiren bir ‘Randevu İstanbul’ filmi.
Yılın bu son film festivalinde filmler, Beyoğlu Cinemajestik, Maçka G-Mall ve Fransız Kültür Merkezi’nde gösterilecek. Öğrenci 4, tam bilet ise 5 TL.

Duman altından sesleniyorum

Birkaç kez ‘Mekanlarda fosur fosur sigara içiliyor’ diye yazınca sigara polisi gibi oldum.
Cuma ve cumartesi geceleri Twitter’dan sürekli ihbar geliyor. Hem de hep en gözde mekanlardan.
İhbara gerek bile yok aslında, ben de gittiğim yerlerde duman altı oluyorum zaten.
Eve gelince üstüme sinen sigara kokusundan kurtulmak için canım çıkıyor.
Çok değil, bir hafta önce Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, camekanlı mekanlar cam açık olsa bile kapalı alan kabul edilecek ve sigara yasağı buralarda da uygulanacak demişti.
Camekanlısını geçtim, dört duvar alanda bile uygulanmıyor bu yasak.
Yasa uygulayıcılar hafta sonu gözde mekanlara gece turu yapsalar durumun vahametini kendileri de görecek aslında.
Peki bu yasak delinecekse neden
kondu ki?
Hani bir reklam vardı ‘yöneticimiz uyuyor mu’ diyen, ben de soruyorum şimdi “devletimiz, yasa uygulayıcılarımız uyuyor mu?”

Şehre bir sirk gelir

Farkında değilseniz de, biraz düşününce anlamanız zor olmaz; sirklerde eğlence değil, tutsaklık, açlık, işkence ve dayak var.
Ateş çemberinden atlayan kaplanlar, iki ayakları üzerinde dans eden filler bunları isteyerek mi yapıyorlar sizce?
Peki mutlular mı?
Medrano Sirki şu anda İstanbul’da.
137 yıldır hayvanlara uyguladığı şiddet, işkence ve kölelikle ayakta duran Medrano’ya hep birlikte karşı durmanın tam vakti.
Sirklere sadece gitmemekle kalmayalım, gidenleri de uyaralım lütfen.
Çocuklarımız hayvanların acılarıyla eğlenmeyi öğrenmesin.

Sadece doktor değil

Beşiktaş’ın 100. yıl kutlamaları sırasında sergiler açtığımız ve takımın ilk resmi CD’sini katkılarıyla çıkardığımız Beşiktaş yöneticisi Prof. Dr. Mete Düren’in eşi Dr. Rahşan Düren, sadece doktorlukta değil, farklı alanlarda da başarılı.
Rahşan Düren, İsviçre ve Almanya’da açtığı sergilerinden sonra resimlerini Levent Beşiktaş Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturdu.
Büyük tuvaller üzerine yağlı boya ile çalışılmış soyut ekspresyonist akıma ait eserlerden oluşan sergi yılbaşına kadar gezilebilir.