Yılan hikayesinin güzel sonu

Müjdeyi veriyorum; Başbakan Ahmet Davutoğlu, hayvan hakları yasasının en kısa zamanda çıkacağı konusunda söz verdi.

Haberin Devamı

Dünkü Magazin Konseyi yazımda bahsetmiştim.
Şimdi detaylara gireyim, olayı kapsamlıca aktarayım.
Davutoğlu’nun Dolmabahçe’de sanat dünyasıyla buluştuğu ve telif hakları yasasını konuştuğu Dost Meclisi Yemeği’nde herkes telifti, şarkıydı, filmdi, diziydi diye konuşurken sıra Ediz Hun’a gelince toplantının akışı birden değişti.
Aynı benim gibi sineği bile öldürmediğini her fırsatta dile getiren Ediz Bey, sözü alır almaz kendi işinin önceliğini, telifleri bir kenara bırakıp, ağzı dili olmayan hayvanlar için de konuşmaya başladı.
“Her canlı eşit yaşama hakkına sahiptir. ‘Bir sineğin bile ne hakkı olabilir?’ diye soranları ‘Yaradanın bir düşüncesi vardır’ diye cevaplıyorum” diye girdiği konuşmanın sonunda lafı devralan Başbakan işte aynen şöyle dedi: “Bu, bizim aile için de önemli bir mesele. Kızımın şu ana kadar beslemediği hayvan kalmadı. Hepsi de birbirinden sevimli.
Ceylandan kediye, köpeğe, hamster’a kadar tüm hayvanların o sevimli hallerini yaşadık. 12-13 yaşlarındayken ona ‘Dile benden ne dilersen’ diye bir söz vermiştim.
Eve bir yılan almak istediğini söyledi. O sırada Mısır piramitlerini okuyordu, ‘Yılan asil bir hayvan’ dedi, ‘Ben bunu göstermek istiyorum’ dedi. Mısır Çarşısı’ndan aldım getirdim yılanı ve kızıma bu hayvanın doğasının ev olmadığını anlattım. Onu özgürlüğüne kavuşturduk, doğaya hediye ettik. Böyle bir yılan hikayemiz bile var. Hayvanları çok seviyoruz, çıkaracağımız ilk kanunlardan biri hayvan hakları ile ilgili olacak.”
Hayvan hakları ile ilgili yasa tasarısı uzun zamandır mecliste bekliyor ve biz hayvan hakları savunucuları olarak bu yasanın çıkması için sabırsızlanıyoruz.
Başbakan Davutoğlu ile görüşmelerimiz Ankara’da da devam edecek.
Hem telif hem de hayvan hakları kanunları ile ilgili güzel haberleri kendisinden almaya devam etmek, bu son toplantıda verdiği müjdeli haberin gerçekleştiğini yazmak beni çok ama çok mutlu edecek.


Haberin Devamı

Bizimle değilsiniz!

Cengiz Semercioğlu ile aynı gün benzer başlıklarla öfkemizi kusmuştuk, mültecilere bozuk para atarak dalga geçen züppe PSV Eindhoven taraftarlarına.
Sonra “yazık” demiştim içimden, insan bile denmeyecek üç beş saçma yaratık takımın adını amma da zedelemişti.
PSV Eindhoven yöneticileri de aynısını düşünmüş olacak ki olaya karışan 5 taraftara 3 yıl boyunca stada girme yasağı koydular.
Ben olsam daha da abartıp taraftarlıktan çıkmalarını sağlar, “Artık bizimle değilsiniz!” bile derdim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları