Paylaş
“Haklı da olsa milletin özel hayatından ona ne” diyenler de. Ve tabii en çok da geride kalan o küçücük bebeğe üzülenler. Bir anne olarak beni de en fazla o bebek üzüyor.
Uluç, Defne Joy yazısı nedeniyle hayli eleştiri aldı. Ama ne yazık ki ona saldıranlar, onda eleştirdikleri tarzı kendilerine üslup edinmekten imtina etmediler.
Hıncal Uluç’un özel hayatı alakasız bir şekilde dillere pelesenk oldu bile.
Son zamanlarda köşe yazarlarında kopma vakaları çoğalıyor.
Bugün onlar, ertesi gün belki de başkaları.
İnsan bazen “en rahatı havadan sudan yazmak galiba, suya sabuna dokunmadan” diye düşünmeden edemiyor. Ama böyle yazanları da ciddiye ya da aramıza almıyoruz ki, sevmiyoruz da, okumuyoruz bile.
E biz de o zaman arada sürç-i lisan eden meslektaşlarımız karşısında bir anda en azılı düşman kesilmesek, Brütüs’lük yapmasak.
Şurada bir avuç insanız sonuçta.
Ve eğer yıllarca kalmışsak bu köşelerde, bir bildiğimiz, bir değerimiz var.
Gelin tepkilerimizi hoşgörü sınırlarına sığdıralım, akbabalar gibi davranmayalım, bir çırpıda birbirimizin üzerini böylesine acımasızca, hoyratça çizmeyelim.
Sonra yarın, olur ya, bir gün siz de farkında olmadan farklı bir yöne gittiğinizde, derdinizi anlayacak birilerini bulamayabilirsiniz.
Kamçılamak atı hızlandırmıyor
At yarışlarının spor değil, kumar olduğunu düşünürüm ve hiç haz etmem.
Son düzlüğe girildiğinde kamçı yiyen, gözleri büyüyen atlara da oldum olası üzülmüşümdür.
Bu nedenle bu cuma vizyona girecek olan, yarışları son düzlükte yaptığı ataklarla kazanmasıyla ünlü efsanevi yarış atı Secretariat’ın ve sahibesi Penny Chenery’nin hikayesini anlatan “Şampiyon” (Secretariat), at yarışlarını hoş gösteren, masal tadında, pembe gözlüklü bir Disney filminden başka bir şey ifade etmiyor benim için.
Ama bir haberi duyurmama bahane olacağı için yine de filme müteşekkirim.
Özellikle at sahipleri ve jokeyler bunu iyi okusun...
Avustralyalı bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre atı kamçılamak onu hızlandırmıyor. Sydney Ünversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Rosanne Taylor ve ekibinin çalışmasına göre kamçılamak hiçbir işe yaramadığı gibi zarar da veriyor. Kamçılama hayvanların kas sistemlerini yoruyor. Prof. Taylor,
“Elimizde kanıtlar var iyi jokeyler de bunu biliyor zaten” demiş.
İyi jokey olmak isteyenler kamçıyı bir kenara bıraksınlar lütfen.
Güzel kokan mağazalar
Yurtdışındaki mağazaların müşteri çekmek için kokuların kullanıldığını yazmıştım.
Bakalım bizde bu yöntemi hangi mağazalar uygulayacak diye bitirdiğim yazıma gecikmeden cevap geldi.
Türkiye’de bu konuda faaliyet gösteren marka Scent Linq’miş.
Scent Linq’i Fatih Akın’ın “Soul Kitchen” filmi galasından hatırlıyorum. Gala gösteriminde filmdeki sahnelerden birini kokulandırarak, sinemaya 4. boyutu getirmişlerdi.
Şimdi iş alanlarını genişletmişler...
Etiler Dünya Göz Hastanesi, Topall Kuyumculuk, Koleksiyon Mobilya, Damas, Vakko, Koleksiyon Mobilya, Adam & Eve Oteli, Swissotel Maçka, Kitchenette (merkezi sistem kahve kokusu), Türkiye Futbol Federasyonu yönetim binası, Kanyon AVM, Harvey Nichols (mevsimlere göre farklı kokular yayıyor, şimdilerde kış boyunca sıcak bir atmosfer sağlayan cinnamon stick kokusu var, baharda değişecek) onlarla çalışarak müşterilerini ferah kokularla buluşturuyor.
Sizi bilmem ama kokuların benim hayatımdaki yeri büyük. Havaalanlarında parfüm satılan reyona mıknatısla çekiliyor gibi hissettiğime ve uçağı kaçırma pahasına orada durduğuma göre, güzel kokan mağazaya da gider, kalırım.
Paylaş