We Will Rock You

Ama siz de üzülmeyin, çok beklemeyeceksiniz. Herkese “We Will Rock You”yu, “Bohemian Rhapsody”yi, “Somebody To Love”ı sinema salonlarında söyletecek film, yarın vizyona giriyor.
Bir gişe canavarından söz ediyoruz.
“Bohemian Rhapsody”, İngiltere’de gösterime girdiği hafta gişenin galibi oldu bile.
Hatta Lady Gaga’yı da kenara iterek.
Gaga’nın başrolü oynadığı “Bir Yıldız Doğuyor” (A Star is Born), “Bohemian Rhapsody” sonrası ikinci sıraya gerilemek durumunda kaldı.
Sinemada şarkıcılar ve şarkıların savaşı var anlayacağınız.
Türkiye’de Müslüm Gürses fırtınası eserken, ona kuvvetli rüzgarla Lady Gaga eşlik etmişti.
Yarından itibaren onlara Rami Malek’in Freddie Mercury’yi canlandırdığı “Bohemian Rhapsody” de katılıyor.
Bu yıl izlediğimiz “Mamma Mia!” ve “The Greatest Showman”i de sayarsak, sinema salonlarında şarkıların, notaların hakimiyetinden söz etmek mümkün.
Daha ne isteriz ki...

Cadı out Trump in

Bu yılın Cadılar Bayramı kostümleri dünya genelinde insanların en çok nelerden etkilenip korktuklarını, nelere sinir olduklarını gözler önüne serdi.
Artık vampirler, cadılar, kurt adamlar pek demode.
Bu yılki kutlamalarda en çok Donald Trump kostümü giyildi mesela.
İngiltere’de ise Brexit (Britanya’nın AB’den çıkması) temalı kostümler revaçtaydı.
Tüm bu kostümler korkulara karşı bir başkaldırının ürünü aslında.
Normalde nefret edilen ve korkulanları giyerek özgürleşmeyi amaçlıyor insanlar.
Modern korkularda ise vampirler, cadılar değil Trump, taciz ve Brexit var.

Yataklarımızdaki kedi haritası

Hafta başında Amerika’da kutlanan Ulusal Kedi Günü vesilesi ile elime şahane bir karikatür geçti.
Kedi sahipleri çok iyi bilir.
Yatağı bölümlere ayırmışlar.
Yatak insanın ama her yeri kedinin.
Bir bölüm mırlama alanı, diğeri uyku yeri, bir diğeri yoga bölgesi... Komodine atlama alanı ayrı... Ha bir de ayakucundaki bölüm var, sıkıldığında yorgandan çıkmış ayaklara saldırdığı yer.
Karikatüre baktım baktım güldüm, aynı benim yatak, aynı benim kedi ve aynı ben.
Yatak kenarında duran ve kedi tarafından asla kullanılmayan kedi yatağına kadar aynı hem de.
Bizim kedileri değil, kedilerin bizi sahiplendiğine bir kez daha emin oldum.

Beş dakikanın kıymetini bilmek

Cem Özer’in eşi Pınar, çok sevdiğim bir arkadaşım aynı zamanda. Ne de güzel anlatmış aşkına, Cem’ine duyduğu sevgiyi, özlemi, bağlılığı.
Yoğun bakıma her indiğinde birlikte geçirdikleri anlar için söylediği “Beş dakika ne kadar değerli bir zamanmış” cümlesi ne kadar da doğru.
Biz saatlerin, günlerin, haftaların, ayların, yılların değerini bilmezken, sevdiklerimizle geçirdiğimiz o beş dakikaların ne kadar değerli olduğunu unutuyoruz gerçekten.
Sevenlerinin, eşinin, çocuklarının dualarıyla iyi olacak Cem.
Kendisiyle birlikte pek çok kez sahneye çıkmış biri olarak söylüyorum, aynı Pınar’ın dediği gibi hak yemekten korkan, cebindeki parayı gözü kırpmadan paylaşan, meslek aşkıyla yanıp tutuşan bir Cem Özer var tüm zorlukların karşısında.
Dualarımız, iyi dileklerimiz onunla ve ailesiyle.
Bir an önce iyileş
Cem, daha yapacak çok şeyimiz var.