Paylaş
Bir kısmının ortak sonu intihar oluyor nedense; Jim Morrison, Kurt Cobain, Sylvia Plath...
Sıradan bir ölümü istemediklerinden olsa gerek.
Top Gun, Durdurulamaz, Sosyete Polisi 2, Casus Oyunu, Gazap Ateşi, Devlet Düşmanı gibi pek çok gişe filminin yönetmeni, Ridley Scott’ın kardeşi, aksiyon denince akla gelen ilk isimlerden Tony Scott, geçen gün Los Angeles’ta pek çok filme set olmuş Vincent Thomas Köprüsü’nden atlayarak intihar etti.
Belki sıradan olmayan bir ölümdü istediği.
Belki, ailesi yalanlıyor olsa da, beyin tümörü teşhisine verdiği tepkiydi.
Daha bir hafta önce Tom Cruise ile birlikte Top Gun 2 filmi için mekan bakmaya gitmesi, intiharının ani bir karar olduğunu gösteriyor aslında.
Nedeni ne olursa olsun, film eleştirmenleri tarafından değeri pek bilinmeyen ama video klip estetiğindeki sahneleri ile izleyenleri mest etmeyi başaran, gişeyi gayet iyi okuyan bir yönetmeni kaybettik.
Başrollerini Robert Redford ve Brad Pitt’in paylaştığı Spy Game (Casus Oyunu) adlı filmi için kullandığı cümle, ünlü yönetmenin intiharını özetliyor sanırım: “Önemli olan oyunu nasıl oynadığın değil, oyunun seninle nasıl oynadığıdır!”
Özcan Deniz sen ne yaptın!
Özcan Deniz bayramın ilk günü hayvan barınağını ziyaret etti.
Sonrasında acımasızca eleştirildi; oradan, buradan, Twitter’dan “Büyüklerini ziyaret etmek yerine hayvanları mı ziyaret ediyorsun?” diye yüklendiler.
Hiç şaşırmadım.
Aynı şey defalarca benim de başıma geldi çünkü.
İnsanların ağzı torba değil ki büzesin, hele bir de içleri kötü olunca hiç susmuyorlar.
Bayramda barınak ziyaretine eleştiri yapanlar için yazıyorum.
-Bir insanın barınağa gitmesi, ailesini, büyüklerini ziyaret etmeyeceği/etmediği anlamına gelmez.
-Siz bilmezsiniz ama barınak görevlileri bayramı fırsat bilip tatile çıkarlar ve o barınaklar bazen günlerce sahipsiz kalır.
Bırakın veterineri, hayvanlara yemek-su verecek birinin bile olmadığı çok barınak bilirim ben. Bayram boyunca kaç hayvanın telef olduğunun haberleri gelir bize.
-Oysa birileri, özellikle de ünlü birileri barınağa ziyarete gittiğinde, barınak çalışanları alarma geçer. Yemekler yapılır, sular tazelenir, etraf temizlenir. Barınak hayvanlarının kurtarıcısıdır bayramda gelen ziyaretçi.
İki yıl önce tatilimin ortasında ziyaret ettiğim Bodrum hayvan barınağında benim geleceğimi haber alan çalışanlar yoldan dönüp bir kazan yemek kaynatmışlardı. “Yaptığınız iş mi, ben gelmesem, siz yoldan dönmeseniz kim bakacaktı bu hayvanlara” diye sorduğumda aldığım cevap şuydu:
“Biz yerimize birini ayarlamıştık ama o da memlekete gitmiş, birkaç gün aç, susuz kalsalar bir şey olmaz zaten, hayvan bunlar!”
Özcan Deniz bayramda barınak ziyareti yaparak çok doğru bir iş yaptı, eleştirilere takılmasın, bir dahaki bayramda yine aynısını yapsın.
Sadece o değil, siz de bayramlarda, uzun tatillerde barınakları ziyarete gidin, hatta en çok böyle zamanlarda gidin.
Erkeğin ayıbıyla yüzleşmesi
Çok fena bir film giriyor yarın vizyona.
Ben izlerken sık sık ya havle çektim, bazen güldüm ama çok da üzüldüm.
Siz de farklı tepki veremezsiniz, mümkün değil. Lal Gece, çocuk gelinlerin filmi.
60 yaşındaki bir adam, 14 yaşındaki bir kızla evlendiriliyor.
Kız yeni evine “Gelinliğinle geldin, beyaz kefenle çıkacaksın, kocan dövse de sövse de bu yuva senin” diye bırakılıyor.
Hikaye zifaf gecesi üzerine.
Sigara içen yaşlı bir adamın yanında akide şekerlerini birer birer ağzına atan, aklı fikri oyunda olan küçük bir kız çocuğu düşünün.
Karı koca onlar!
Bu saçmalık ne çocuk için kolay ne de yaşlı adam için.
Reis Çelik, Anadolu’nun kanayan yarasına parmak basmış.
İlyas Salman, 25 yıl sonra ilk kez başrolde. Tek mekanda geçen filmde döktürüyor, kendini özlettiğini hissettiriyor.
Lise 1’e giden, 14 yaşındaki Dilan Aksüt ise bölgede yüzlerce kişi arasından seçilmiş.
Gayet başarılı.
Lal Gece, Berlin Film Festivali’nin Generation bölümünde Kristal Ayı ödülü almış, nitelikli bir film. Kaçırmayın derim.
Kısa kısa...
-18-28 Mart 2013 arasında düzenlenecek 9. Akbank Kısa Film Festivali’nin kısa film yarışması için başvurular başladı. “Kurmaca”, “Belgesel” ve “Canlandırma” dallarındaki ödüller için son başvuru tarihi 31 Aralık.
-17-23 Eylül arasında yapılacak olan 19. Altın Koza Film Festivali’nin Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması’nda 467 aday adayı arasından 64 film finale kaldı. Akdenizli kısa filmcileri bir araya getiren yarışmanın 10 bin TL’lik ödülü var.
Paylaş