Teşekkürler milli kızlar

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına yakışır bir başarıyla göğsümüzü kabarttınız.

Türk kadınının gücünü gösterdiğiniz için her birinize, ayrı ayrı, teker teker, teşekkür ediyorum, öpüyor ve kucaklıyorum.

Travma transferi

Aşkım Kapışmak, “seviştiğiniz insanların travmaları, psikolojik problemleri de size geçiyor” dedi.
Doğrudur.
Bir de yediğiniz etleri düşünün.
Üretim çiftliklerinde doğalarından aykırı, tutsak ve hormon yüklemeli bir hayat yaşayan ve mezbahalarda korkunç ortamlarda kesilen hayvanların yaşadığı stres, üzüntü, gerginlik, mutsuzluk, öfke de yediğiniz etlerle size geçiyor.
Et yemeyi bıraktığımdan beri çok daha sakin, barışçıl, huzurlu hale gelmiş biri olarak söylüyorum bunu.
Bırakın, en kötü azaltın, anlayacaksınız.

Kedi mi sevgili mi

Geriye dönüp kedimle ya da köpeğimle çok fazla ve gereksiz vakit geçirdim, pişmanım diyen bir kişi bile bulamazsınız.
Cümlede kedi ve köpek yerine eski sevgilinizi koyun ve düşünün. Cevabınızı yazın bana.

Eşek etine tepki!

Adana’da zabıta ekiplerinin yaptığı baskında 12 adet kesilmiş eşek ve kesilmeyi bekleyen 2 eşek ile 6 at ele geçirildi.

Ortalık karıştı tabii.

Kimileri aman şimdi eşek eti mi yedik diye panik oldu.

Kimileri de atlara, eşeklere üzüldü, bu bir katliam, nasıl bu masum hayvanları etini yemek için keserler dedi.

Keşke bir gün kesilen tavuklar, inekler, koyunlar için de aynı üzüntüyü duysa, empatiyi yapsa insanlar!

Siz et yemeye devam ettiğiniz sürece o eti size daha ucuza satmak ya da et üzerinden daha fazla para kazanmak isteyenler çıkacak ve size iğrenç gelen ama aslında inek, koyun ya da tavuk kesmekten farkı olmayan at ve eşek kesimleri yapılacak.

Çözüm net ve basit aslında, at, eşek, tavuk, koyun fark etmez, yüzü olan, anne olabilen, acıyı hissedebilen canlıları yemeyelim.