Soyunan kim?

Şimdi de son bölümdeki (henüz izlemediyseniz devamını okumayın) çıplak “utanç yürüyüşü”yle ilgili ilginç bir bilgi geldi.
High Sparrow tarafından “utanç yürüyüşü” ile cezalandırılan ve dakikalar boyunca çıplak halde yürütülen Cersei rolündeki Lena Headey’in vücut dublörü ortaya çıktı ve konuştu.
Rebecca Van Cleave adlı oyuncu, hamile olduğu için çıplak sahneleri çekemeyen Lena Headey’in vücut dublörü olarak binlerce aday arasından seçildiğini, çekimlerin üç gün sürdüğünü söyledi ve tecrübesini şöyle anlattı:
“Yüzlerce insan arasında üzerime yiyecekler atılırken yürümek, aklıma asla gelmeyecek bir deneyimdi. Hayatımda yaptığım en zor ama en iyi şeydi.”
Headey’in başı ile Van Cleave’in vücudu montajlandı, vücut dublörü çıplaklıkla boğuşurken, Headey de yüz mimikleriyle Cersei’nin duygusal çöküntüsüne ve ruh haline yoğunlaştı.
Ve bir dip not; hamile olduğu için çıplak sahneleri dublörüne devreden Lena Headey daha önce “300” filmi için soyunmuştu.

Aldatma ve huzur

Erkek var, erkek var.Kadın var, kadın var.
Her ikisinin de adam gibi olanı var, olmayanı var.
Tertemiz olanı var.
Hata yapıp ömür boyu üstüne yatanı var.
Vicdanı sızlayan, zaman geçmiş ve hiçbir şey geri gelmeyecek olsa da “Ben yanlış yaptım, kötülük ettim, senden özür diliyorum” diyebileni var.
Can Tanrıyar ve oğlu Oğulcan’ın Ajda Pekkan’ı konuk ettikleri “Kuş Bakışı Özel”i izledim.
Tüm itiraflarını bir kitapta toplayan Can, eşini nasıl aldattığını, çocuklarını nasıl ihmal ettiğini ve üzdüğünü anlatırken, Oğulcan’ın gözyaşlarını gördüm.
Cesareti ve kendini ortaya koyarak bu işin sonuçlarını göğüsleyen Can’a hem kızdım hem de “bravo” dedim.
Benim gözümde hiçbir aldatma özür dilense de affedilmez ama hatasını anlayıp örnek olmak, af dilemek, verdiği sözü tutmak adına kendi suçunu cümle aleme söyleyen adam da alkışı hak eder.
Can’a “Seni tebrik ediyorum” diye yazdığımda şöyle cevapladı: “Zor da olsa yaptım. Bu vasiyeti yerine getirmeden huzur yoktu bana...”

Yulin’i durduramadık

İmzalar topladık, yazdık, çizdik, sakince protesto ettik, ağladık, bağırdık.
Hepsini yaptık, ama olmadı.
Çin’de, Yulin’de geçtiğimiz hafta sonu “festival” kisvesi altında binlerce masum köpek öldürüldü.
Üstelik dövülerek, canlı canlı derileri yüzülerek, hâlâ hayattayken yakılarak, yani işkenceyle öldürüldü.
İşkence videoları izlenecek gibi değil gerçekten de.
Biz bundan sonraki bir yıl boyunca Çin’de bu vahşetin bir kez daha tekrarlanmaması için uğraşacağız.
Diliyorum ki bu vahşet Çin’e, Çin halkına yaklaşan günlerde, aylarda bir felaket olarak dönmez.
Önümüzdeki bir yıl onların doğruyu bulma, günahlarından arınma, sadizmden, hasta ruhlardan uzaklaşma zamanları olur.

Popoma mı baktın!

Soru şu; karşı cinsin ilk neresine bakarsınız?
Hadi bir düşünün, siz ilk nereye bakarsınız?
Ben cevapladım hemen, “gözlerine” diye.
Ve pek bir eski model olduğumu anladım.
Scorp’ta sormuşlar bu soruyu, 2 binin üzerinde cevap gelmiş gençlerden.
Şaşıracaksınız ama bu cinsel göndermeli soruda erkekler ve kızlar ortak bir noktada buluşmuş.
İnsanlar karşı cinsin ilk olarak poposuna bakıyormuş.
Hülya Avşar boşuna Ricky Martin’in poposunu ellememiş yani!
Kalça ve popo estetiğinin son zamanların en yaygın ameliyatlarından biri olmasını ve popo kaldıran iç çamaşırlarına olan ilgiyi anlamak da artık hiç zor değil.
Sosyal medyada bile beli inceltip, popoyu kaldıran aplikasyon yapılmadı mı, daha ne konuşuyoruz!