Sokak çocukları için Baba Şarkılar

Anısına çıkarılacak olan “Baba Şarkılar”ın da onlarla ilgili olmasına şaşmamak lazım.
Eflatun Müzik’in sahibi ve “Baba Şarkılar” albümünün yapımcısı Medeni Uçar’la konuştum; “Albümün geliri öncelikle Gürses’in ailesine gidiyor.
Satışlar umduğumuz gibi giderse Müslüm Gürses’in sokak çocuklarına yönelik eğitim projesini de kimsesiz çocukların eğitim göreceği bir okul açarak gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.
Albümün benim için önemi sadece bu özel amaçlar değil tabii.
“Baba Şarkılar”da seslendirdiğim şarkının “Neredesin Sen” ve aranjörünün de Genco Arı olması beni çok heyecanlandırıyor.
Neşet Ertaş’ın “Neredesin Sen” adlı türküsünü Müslüm Baba, “Bir Bilebilsen” albümünde okumuş ve o türkü albümün patlayan şarkısı olmuştu.
Bu özel eseri Genco Arı’nın ters köşe, tam sevdiğim gibi son derece sert ama incelikli düzenlemesiyle söyledim.
Albümde yer alan diğer isimler ve söyleyecekleri şarkıların bazıları da şunlar:
Nazan Öncel “Tanrı İstemezse”, Hakan Aysev “İsyanlardayım”, Della Miles “Konuşsana Bir Tanem”, Seda Sayan “Olmadı Yar”, Destan “Senden Vazgeçmem”, Kubat “Hangimiz Sevmedik”, Şevval Sam “Bu Şehirde Yaşanmaz”, Yıldız Tilbe “Yıkıla Yıkıla”, Zara “Mazideki Aşk”, Semih Saygıner “Mevlam Bir Çok Dert Vermiş”, Hayko Cepkin “Güldür Yüzümü”, Okan Bayülgen “Dertler İnsanı”.
Ve son bir not; Ahmet Kural, ticari olduğunu düşündüğü için önce evet dediği albüm projesinden son anda çıkmış.
Sokak çocukları detayını bilmiyordu herhalde.
Hadi onu da geçtim, dağıtımını DMC’nin yapacağı “Baba Şarkılar” albümü Müslüm Gürses’in en büyük hayallerinden biriydi.
Kendisinin hayattayken etrafındakilerle paylaştığı bir cümleyle bitireyim yazıyı:
“Çocuklar bu albümü yapacağız, peki Orhan Gencebay’ınki kadar güzel olacak mı?”
Olur inşallah Müslüm Baba, olur inşallah.

Hosteslerin kırmızı rujlarına hayır

Hosteslere koyu kırmızı, bordo rujları yasaklayan yönetmeliğe tepki yağıyor.
Yönetmeliğe göre hostesler, pastel renkli rujlar kullanabilecek.
Bu benim hoşuma gitti.
Ama tamamen duygusal sebeplerden.
Geçenlerde de yazmıştım; koyu ve parlak renkteki rujlar bir böcek türünün ezilmesiyle elde ediliyor.
Hayvanlardan elde edilen ürünleri satmayan markaların pastel renkleri kullanması bundan.
Yani kırmızı ruj yasağı bu yönden bakıldığında gayet doğa dostu ve hayvansever bir yaklaşım.
Diğer bir konu olan saçların açık bırakılmaması, derli toplu olmasına gelince, kabin içi yemeklerinde saç teli görmemizi engelleyeceğinden hiç fena fikir değil.
Annemizden mutfakta ve servis yaparken saçları toplamayı boşuna mı öğrendik!
Koyu renk ruj ve saçların açık kullanılmasına gelen yasakları eleştirenler, bunu baskıya bağlayanlar sadece eleştirmiş olmak için konuşuyorlar bence.
Her kuralın ardında art niyet aramamak lazım.
Öyle olsa THY’de “kırmızı ruj” kadar “uçuşa makyajsız gelmek” de (yönetmeliğe göre makyaj yapmak zorunlu) yasaklar arasında olmazdı, öyle değil mi?

Wilma Elles’in at korkusu

Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen gelinlik festivaline katılan Wilma Elles, atın üzerinde gerçekleştirmesi gereken kortej geçişini üstü açık arabayla yapmış.
“Neden ata binmedi?” başlığıyla vermişler haberi.
“Niye binsin ki?” dedim içimden.
Fotoğraflara baktım; ortalık fena halde kalabalık ve insanlar Wilma’nın resmen üzerine atlamak üzereler.
Kameralar ve fotoğrafçılar da cabası. O ortamda zavallı atın halini düşünen aklı başında herkes “At binmem, alternatif bulun” der zaten.
Wilma’nın gerekçesi ata binmekten korkuyor olmasıymış.
Bence iyi ki de korkuyormuş Wilma.
Korkusu ata yaramış.
Not: Bu arada ada mevsiminin açılmasıyla birlikte faytonlara koşulan atların içler acısı durumu da yeniden gündeme geldi.
HAÇİKO olarak Adalar Belediye başkanlığı ile görüştük ve atlar için gönüllü denetimi istedik. İyi bakmayanın, kötü davrananın atı elinden alınsın istiyoruz.
Gelişmeleri www.haciko.org.tr’den takip edebilirsiniz.

Hillary Rodham Clinton’ın filmi geliyor

Amerikan sağı geçen yıl başkanlık seçimlerini etkiler diyerek, Usame Bin Ladin’in yakalanmasını anlatan “Zero Dark Thirty” aldı filme karşı kampanya başlatmıştı.
Şimdi kendilerine yeni bir hedef bulmuşa benziyorlar; “Rodham”.
2008 yılında Barack Obama’ya karşı kaybeden Hillary Clinton’ın yeni seçimler için çok sıkı hazırlandığı biliniyor.
Hillary Rodham Clinton’ın kariyerinin ilk yıllarını anlatan “Rodham” adlı biyografik film, 2016 seçimleri öncesinde bakalım nasıl tepkiler alacak ve neleri etkileyecek...
“Rodham”ın imdb’deki sayfası, filmin “yapım aşamasında” olduğu dışında herhangi bir bilgiyi henüz paylaşmıyor...