Sinemadaki aksiyon boşluğunu doldurmak isterim

66 maçta 58 galibiyet, 50 nakavt... Mağlubiyet yok denecek kadar az...
- Var tabii ki. Yenilgisiz boksör olmuyor. Ama kazandıklarım daha fazladır.

* Çok hırslı mısın? Nedir bu başarının arkasında yatan şey?
- Hırslıyım. Benim en beğenilen yönüm zaten hırsımdır. Çocukken de öyleydim.

* Nerede geçti çocukluğun?
- Eyüp’te.

* Kaç kardeşsiniz.
- İki kardeşiz. Bir tane kız kardeşim var.

* Yaramaz mıydın?
- Yaramazdım biraz. Küçükken hayalim basketbolcu olmaktı. 17 yaşına kadar basketbol oynadım okul takımında. Üst üste taşları koyup, oradan zıplayıp smaç basmaya çalışırdık arkadaşlarla ve potaya asılırdık. Bir gün yine öyle potaya asılırken düştüm, kolum kırıldı. Derste olmam gereken saatte basketbol oynadığım için aileme de söylememiştim. Benim için sıkıntılı bir ameliyat oldu.

DÖVÜŞ SPORUYLA KENDİMİ EĞİTTİM

* Kavgacı mıydın peki?
- Her çocuk kadar kavga ediyordum. Dövüş sporlarına başlayınca bunu kontrol etmeyi öğrendim. Bu enerjimi ve gücümü dövüş sporuna aktarmamış olsaydım belki farklı bir yerlerde olabilirdim. Bu sporla kendimi eğittim.

* O zamanlar sevgili durumları nasıldı?
- Kız arkadaşlarım da vardı, erkek arkadaşlarım da. Çok fazla sevgili durumları yoktu. O ergenlik zamanları ben spora başladım. Zamanım hep sporla geçti.

* İlk aşkını hatırlıyor musun?
- İlkokulda falandı herhalde.

* Basketboldan dövüş sporlarına geçişin nasıl oldu?
- Ben zayıftım fiziksel olarak. Kilo almak istedim. Babam beni fitness’a yönlendirdi. Vücut geliştirme yaptım yaklaşık 7 ay. Herhangi bir gelişme olmadı, çok hoşuma gitmedi diyebilirim. Daha sonra vücut geliştirme salonlarında antrenörüm ile tanıştım. Kick boks dersine girmeye başladım. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra Türkiye Şampiyonası’na gittim, şampiyon oldum.

* İlk yarışmanda şampiyon mu oldun?
- İlk amatör bir maç yaptım, kaybettim. Ama ondan sonra girdiğim Türkiye Şampiyonası’nda şampiyon oldum. Sonrasında bu işi sevdim ve devam ettim.
İyi ki yapmışım.

VARLIKLI BİR AİLEM YOKTU SPOR KURTULUŞUM OLDU

* Neler değişti hayatında?
- Ben zaten kendine özgüveni olan bir adamdım ama dövüştükten sonra belli bir güce ulaşıyorsunuz. Bu gücün farkında olmak sizi daha sakin biri yapıyor ve dizginliyor. Bir de hayatınızı kazanmanız gerekiyor. Ben çok varlıklı bir ailede yetişmediğim için bir şeylerin yokluğunu çekerek bu zamana kadar geldim. Ve spor benim için kurtuluştu bir nevi. O yüzden belki spora daha fazla sarılmış olabilirim. Ring ile dışarıdaki kavga çok farklı.

* Kick boksla Muay Thai’nin ne farkı var?
- Aslında birbirine çok yakın sporlar. Kick boks’ta tekme ve yumruk var. Muay Thai’de diz, dirsek, tekme ve yumruk var. Ben ikisini de yapıyorum.



DÖVÜŞ SPORLARI EĞİTİMİ VERECEĞİM

* Eğitim veriyor musun?
- Evet, adaya gitmeden önce de veriyordum. Şimdi Maslak civarında yeni bir yer açıyoruz. Orada yine eğitim vermeye devam edeceğim.

* Annenle 10 yıl görüşmemişsin...
- Şimdi görüşüyoruz. O da bir dönemdi. Biraz benim tercihimdi diyebilirim. Hayata karşı hırslanmamın sebeplerinden bir tanesidir bu. Çok daha farklı iyi bir hayatta doğmuş olsaydım belki bugün şampiyonluklar elde edemeyebilirdim.

* Bu zamana kadar yaşadığın en büyük zorluk neydi?
- Maddi zorluklar tabii ki. Para olmadığı zaman yeteri kadar beslenemiyorsunuz, kendinize vakit ayıramıyorsunuz... Bu tarz ciddi sıkıntıları ben zamanında çok yaşadım.

MARKETTE, MOBİLYACIDA ÇALIŞTIM, EŞYA TAŞIDIM

* Başka ne tür zorluklar yaşadın?
- Diğer yabancı sporcular bütün gün antrenman yaparken biz burada gündüzleri çalışıp akşamları antrenman yapıyorduk.

* Ne tür işler yaptın?
- Lisedeyken markette, mobilyacıda çalıştım. Evlere nakliye yapıyorduk, eşya taşıyordum... Daha sonra orada satış sorumlusu oldum. Spor hayatım bir düzene oturunca antrenörlük başladı.

VATANINI SEVEN MİLLİ BİR SPORCUYUM

* Senin hayatın film olur bu haliyle...
- Yapmayı düşünüyoruz, inşallah.

* Senin bir röportajını izledim. “Türk’ün gücünü onlara gösterdik” diyorsun. Ülkeyi yurtdışında temsil etmek etkiliyor değil mi insanı?
- Ben vatanını seven, milli bir sporcuyum. Her ülkenin vatandaşının kendine göre milliyetçi duyguları var. Ama biz Türklerin bu konuda biraz daha farklı olduğunu yurtdışında da gördüm.
Oraya gittiğimizde bayrağımız, ülkemiz için dövüşüyoruz. Birincilik bizde farklı bir psikoloji yaratıyor diğer ülkelere nazaran.

* “Spor sadece fiziği değil karakteri de geliştirir” demişsin bir röportajında da...
- Kesinlikle. Dövüş sporlarının felsefik açıdan da öyle bir yanı var. Rakibinizle birbirinize, bayıltmak için vuruyorsunuz. Ama maç bittikten sonra ona sarılabilecek olgunluğu göstermeniz gerekiyor. Tabii bunu herkes başaramıyor. Herkes spor yapabilir ama herkes sporcu olamaz.

* Bu özel hayatına nasıl yansıyor? Mesela sevgilinle de kavga ettikten sonra hemen barışır mısın?
- Hayır. Ama olayları daha sakin karşılayıp biraz daha iyi analiz edebiliyorsunuz. Sebepsiz yere genelde tartışmam. Haksızsam da fark edersem gidip özür dilerim.

* Nasıl girdin “Survivor”a, birinci olacağını düşünüyor muydun?
- Menajerim Talip Demir vasıtasıyla oldu. Acun Medya ile görüştü. Teklif bizden gitti, daha sonra kabul ettiler. Bugüne kadar izlediğim bütün “Survivor”larda hep kavgacı, polemik yaratan ve bu tarz şeylerle şampiyon olacağına inanan kişiler vardı. Ben bunlardan uzak kalarak şampiyon olunabileceğini göstermek istedim. Şampiyon olmasaydım da problem değildi. Şampiyon olup ülkeye döndükten sonra insanlar bana “Ya Atakan sen ne dandik adammışsın” diyeceğine, beşinci olup dönseydim beni alkışlasalardı bu önemliydi benim için. Karakterimden taviz vermedim.

* En çok ne zorladı seni?
- Açlık ve sevdiklerinden uzak olmak çok zorluyor. Ne kadar güçlüyseniz, karakterinizden o kadar az ödün veriyorsunuz. Kazanmak için pek çok yola başvuran arkadaşlarımız oldu. Bundan önceki “Survivor”larda da oldu. Ama beni en çok zorlayan şey o kadar değişik insanla bir arada olmaktı diyebilirim. Tahammül etmem gerekiyordu çünkü pek çok insana.

* Neden sen kazandın sence?
- Orada ben pek çok insanın halka oynadığını gördüm. Halkla hiç alakası olmayan bir insan orada çok iyiymiş gibi gösteriyor kendini. Adada ben olduğum gibi bir adamdım. Kendim oldum, kazandım.

ÇİZGİMİ BOZMADAN MODELLİK YAPTIM

Modellik yaptığın dönemleri anlatır mısın?
- Spora başladıktan sonra düzgün bir fiziğim oldu. Pek çok kişi bana modellik teklif ediyordu. Ama benim diğer gençler gibi model, oyuncu olma hevesim yoktu. Ben dövüşüyordum ve hâlâ dövüşüyorum. O yüzden bana çok cazip gelmedi açıkçası ilk başta böyle şeyler. Ama belli bir görselimiz var. Bunu kullanıp paraya çevirebilirdim o zamanlarda paraya ihtiyacımız olduğu için. Bana yakışacak olan markalarla işbirliği yaptım. Çizgimi bozmadan modellik yaptığım doğrudur.

ŞİDDETİN HER TÜRÜNE KARŞIYIM

* Köpek dövüşleri ile ilgili ne düşünüyorsun?
- Karşıyım. Köpeği nasıl eğitirsen öyle olur. Pitbull’lar çok zararlı diyorlar, aslında değil. Nasıl eğitirseniz o şekilde oluyor. Bu sebeple köpek dövüşlerine ya da herhangi bir hayvanın dövüştürülmesine karşıyız. Şiddete karşıyız. Şiddetin her türlüsüne karşıyız.

* Sinema, dizi projeleri geliyor ama net bir şey söylemiyorsun sanırım. Nasıl bir rolde oynamak istersin?
- Jason Statham gibi aksiyon projelerinde öne çıkacak birisi şu anda yok. O boşluğu doldurmak isterim. Gerçek hayatımda da dövüşçü olduğum için aksiyon dizi ve filmlerinde oynamak istiyorum. Dört beş romantik komedi filmi teklifi geldi ama istemedik. Bir de Hollywood projesi var.

* Nasıl yani?
- Christopher Lambert’ın karşısında bir dövüşçüyü oynayacağım. Ekimde Sofya’ya gelecekler.

İFTiRAYA ÖFKELENiRiM

Seni en çok ne öfkelendirir?
- Yapmadığım bir şeyin yapmışım gibi gösterilmesi ve iftira. Çocuklara ve yaşlılara karşı bir hassasiyetim var. Belli bir gücümüz var, bunun farkındayım. Bunu daha çok kendim için değil sevdiklerim için kullanıyorum. Kendini bilmez bazı insanlar kendinden güçsüz olanlara karşı agresif tavırlar sergiledikleri zaman ben sinirleniyorum ve müdahale etme isteği duyuyorum.