Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü, sinema sektörünü ilgilendiren kanunda ciddi değişiklikler yapma yolunda.
Sektörü yakından ilgilendiren bu konuyla ilgili detayları enine boyuna öğrenmek için Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik ile görüştüm. Uzun uzun anlattı, yapılacak çok şey varmış çünkü. Sinema, video ve müzik eserlerini ilgilendiren 3257 sayılı kanuna yakında veda ediyoruz. Yerini sinemayı tek başına bir sektör olarak ele alacak bir kanun alıyor. Sinemayla ilgili konularda taslak hazırlamak ve uygulamalarını takip etmek üzere de bir kurul oluşturulacak. 9 kişilik bu kurulda sadece bir kişi bakanlık elemanı, kalanlar sektörden. Kulağa iyi gelen bir başka haber ise sinemaya destek bütçesinde yapılacak artış. Filmlere bütçe imkanları içinde ya doğrudan para verilecek ya da uygun kredi bulmaları sağlanacak. Peki ya bu filmler öngördükleri geliri elde edemeyip, bakanlıktan aldıkları paraları geri ödeyemezlerse? Abdurrahman Çelik, kendilerinden para yardımı alan filmler uluslararası festivallere davet edilir ya da ödül kazanırsa, verdikleri parayı geri istemeyeceklerini söyledi. Tabii bunların destekleme kurulunun belirlemiş olduğu festivaller ve ödüller olması gerekiyor. Buraya kadarı, kanunun film şirketlerini ilgilendiren yanı. İzleyenlerin kapsamına giren değişiklik ise kurulun üye yapısında. 9 kişilik kurulda artık bir psikolog ve bir sosyolog da olacak. Bu üyeler küçüklerin hangi filmleri izleyip hangilerini izleyemeyeceğini belirleyecek, filmlerin sosyal açıdan herhangi bir sakınca taşıyıp taşımadığına karar verecek. Yani artık bizde de yurtdışında olduğu gibi filmlere yaş sınırı gelecek, afişlerde filmin şiddet, küfürlü konuşma ya da pornografi içerip içermediğini gösteren işaretler olacak. Hadi hayırlısı...
Scarlett kazanı kaynıyor
İki yıl önce Scarlett Johansson adını duysak çoğumuzun ilk tepkisi ‘O da kim?’ olurdu herhalde. İnci Küpeli Kız (Girl With a Pearl Earring) ve Bir Konuşabilse (Lost in Translation) filmleri onu bugün aranan bir Hollywood yıldızı yaptı. Bana güzel gelmiyor, donuk, sıkıcı ve monoton bir tip olduğunu düşünüyorum, insana böyle de sarışın olur mu dedirtiyor. Ama Hollywood ışığı görmüş, notu vermiş. Artık aralarında Görevimiz Tehlike 3’ün (Mission Impossible 3) de bulunduğu pek çok projede 19 yaşındaki yeni şöhretin adı geçiyor. En son bomba ise geçen gün patladı. Scarlett, Woody Allen’ın 36. sinema filminde başrolü ailesine vakit ayırmak istediğini söylenen Kate Winslet’ın elinde kapıverdi. Çekimlerine yakında Ealing stüdyosunda başlanacak filmden şimdilik Woody Allen SummerProject olarak söz ediliyor. Neredeyse bütün filmlerini New York’ta çekmesi ile tanınan Allen, İngiliz sosyetesini ti’ye alan bu filmini Londra’da çekecek. Gelelim işin dedikodu kısmına. Öküz altında buzağı arayanlar şimdilerde olası Scarlett Johansson-Woody Allen aşkından söz ediyorlar. Neden mi? Scarlett, Bir Konuşabilse filminin çekimleri sırasında kendinden 34 yaş büyük olan rol arkadaşı Bill Murray’e tutulduğunu itiraf etmişti. Bu açıklamanın yankıları sürerken genç oyuncu, Oscar töreni öncesi otelin asansöründe 37 yaşındaki ünlü aktör Benicio Del Toro ile sevişirken yakalandı. E bir de 30 yaşın altındaki erkekleri olgun bulmadığı ve ilgilenmediği yönündeki açıklaması var tabii. Yoksa öküz altında buzağı aramıyorlar mı?
Beyaz perdeden inciler...
‘Ancak arzu varken kıskançlık olabilir.’ (Zor Tercih-The End of the Affair, Yön: Neil Jordan, 1999)
Örümcek Adam dokuz doğurdu
Örümcek Adam bir bereketli çıktı ki sormayın. İlk film, 114 milyon dolarla tüm zamanların en iyi ilk üç gün açılışını yaparak bir rekora imza atmıştı. Yönetmen ve oyuncularını değiştirmeyen Örümcek Adam 2 ise 40.5 milyon dolarla, tüm zamanların en yüksek ilk gün hasılatını elde ederek Örümcek Adam adını rekorlar tarihine yeniden yazdırdı. Bu hızla giderse ilk filmin 820 milyon dolarlık toplam hasılatını da sollayacak hiç kuşkusuz. Örümcek Adam’ın yapımcıları, yönetmeni ve oyuncuları ise bugünün rakamlarının verdiği mutlulukla yarına daha da umutla bakmaya başladılar. YönetmenSam Raimi, başrol oyuncuları Tobey Maguire ve Kirsten Dunst, 2007 yılında vizyona girmesi planlanan üçüncü Örümcek Adam filmi için imza attılar bile. Yapımcılar ise Peter Parker, nam-ı diğer Örümcek Adam’ın maceralarını konu alan yedi filmden daha söz ediyorlar. Tek bir kahraman üzerine dokuz film. Örümcek Adam gerçekten bereketliymiş.
Hollywood zombileri Çernobil’de
Zombileri, yani yaşayan ölüleri konu alan bir film çekmek isteseniz ilk tercihiniz neresi olur? Tokyo, New York, Londra, İstanbul... Metropol insanının bolca egzoz dumanı yuttuğu kalabalık caddelerde, kapısı penceresi açılmayan havasız işyerlerinde yaşayan ölülere döndüğü doğru tabii. Ama kabul etmek lazım, bir zombi filmi için en uygun mekan Çernobil olurdu, hatta olmuş bile. Hollywood’un parlak zekalı film yapımcıları yakın tarihin en katastrofik radyoaktif patlamasına sahne olan Çernobil’de bir zombi filmi çekiyorlar. Return of the Living Dead 4: Necropolis, 1985 yılında başlayan Return of the Living Dead furyasının dördüncü filmi. Yapımcılar, insanların öldükleri ya da yandıkları yerleri istila etmek gibi bir niyetleri olmadığını söylese de çekimler asıl patlamanın olduğu yerin sadece birkaç yüz metre ötesinde yapılıyor. 1986 yılındaki patlamanın olduğu yerde hálá 90 ton nükleer yakıt var. Dünyanın en büyük hayalet şehrinde çekilen filmin yönetmeni Ellory Elkayem.
Bunu biliyor muydunuz?
Halle Berry, Başka Gün Öl (Die Another Day) filmini çekerken az kalsın kör oluyordu, Gothika’da kolunu kırdı, Kedikadın’ın (Catwoman) çekimlerinde ise başından yaralandı.