Sertab evlilikle ilgili ne dedi?

2 Eylül 2011 tarihindeki röportajda tabii ki evliliği de sormuştum ona.
Ve bakın ne demişti...
Yorumsuz, aynen aktarıyorum:
* Evlenecek misiniz?
- Hayır.
* Neden?
- Çünkü bir şey değişmeyecek hayatımızda. Ayrıca niye devlet benim ilişkimi onaylasın ki? Bunu aşağılamak adına söylemiyorum. Ama aile denen şey insanın yeni keşfettiği bir şey. Toplum içinde bir arada yaşayalım dendiğinde bulunmuş bir kurum. Ben evlenirsem daha farklı bir şey olmayacak. İki kez evlenmiş biri olarak söylüyorum bunu. Hiç evlenmedim de değil yani.
* Madem bir şey değişmeyecek, neden evlenmemeyi tercih ediyorsun peki?
- Böyle daha iyi. Evlilik kurumu, eşi malı gibi görme, “O benim, ben de onunum” diyerek sahiplenme gibi kronik bir rahatsızlığa neden oluyor.
* “Sanatçı topluma örnek olmalı” konusu devreye girdiğinde neler dersin?
- Böyle bir baskı yok üzerimde.
* Peki çocuğunuz olsa evlenmeyi düşünür müsünüz?
- İşte sadece o zaman düşünebilirim. Bugünkü sistem ve algı ortamında, büyüdüğünde savaşması gereken bir mesele çıkarmamak adına düşünürüm. Yoksa kendim için düşünmem yani.

Türk mü, Yunan mı?

Dün Cengiz Semercioğlu yazdı: “Türk turizmciler, gazetecilere Yunanistan’ın reklamını yapıyorlar diye kızıyor.”
Valla şimdi yazacağımı ben değil Bodrum’da bir restoran sahibi itiraf etti: “Bizdeki yemeklerin çok daha tazesini ve iyisini 20 dakika uzaktaki Kos adasında üçte biri fiyatına yiyebilirsin!”
“Peki neden” dedim, “neden insanlar Bodrum’da bu kadar çok ödüyor?”
Aslında her şey zincirleme birbirine bağlı.
İddialı ve pahalı işletmeler, aşçılardan garsonlara kalifiye personeli İstanbul’dan getirtiyor.
Bunların aldıkları ücret haliyle zaten krizde olan Yunanistan’dakilerden çok daha fazla.
Bir diğer yüklü gider kalemi ise Bodrum’daki kiralar.
Hem mekân kiraları hem de personelin Bodrum’da konaklayacağı yerlerin kiraları hayli yüksek.
Ramazanın yaza denk gelmesini ve okulların da eylülde açılacağını hesaba katarsak, sezonun kısalığı da fahiş fiyatlarda bir etken.
Ama çoğumuz için yapacak pek bir şey yok; önümüzde iki aylık bir tatil ve yakınlarda da bir tane Bodrum var.

Entourage’daki kadınlar

Ben ne kadar sevmemiş olsam da, valiydi yine niye robot oldu desem de, “Terminatör” haftalardır zirvedeki yerini koruyor.
Boxofficeturkiye.com verilerine göre “Terminator: Genisys” bu hafta da 246 bin 823 seyirci ile birinciliği bırakmadı.
Listenin ikinci sırasında ise herkese tavsiye ettiğim eğlenceli animasyon filmi “Ters Yüz” var.
Onu “Jurrasic World” ve “Entourage” takip ediyor.
“Entourage” demişken, aynı adlı çok tutan diziden sinemaya uyarlanan filmin özellikle ilk yarısındaki seksist yaklaşımıyla kadın izleyicileri kızdırdığını söylemem gerek.
“Kadın sadece cinsellik için vardır ve cinsel objeden öteye gitmez” kafasına girip mankenlerden oluşan kadınlar ordusunu ve onlara et olarak yaklaşan erkekleri bu kadar gözümüze sokmalarına gerek yoktu gerçekten de.
Hollywood’un seksist yaklaşımını eleştireceğiz derken aynı tuzağa kendileri düşmüşler.
Ama ikinci yarısında bu açıdan toparlıyor film, eğlendiriyor gerçekten de.
Bir de dip not geçeyim; filmde son yazılar akmaya başlayınca salondan ayrılmayın.
Son derece eğlenceli, LGBT soslu bir ek sahne sizleri bekliyor.