Savaş çekilir şey (değil)

Bağımsız, gönüllü ve özgür bir birliktelik olan Barış İçin Sinema Girişimi’nin geçen yıl birincisini düzenlediği projenin ikincisi bu yıl Dünya Barış Günü’nde, yani 1 Eylül 2004’te başlıyor. Tek yapmanız gereken kurmaca, belgesel, deneysel ya da animasyon olarak hazırlayacağınız bir dakikalık filminizle bu projeye katılmak.

Savaşa ya da barışa dair söyleyecek bir şeyi olup eli kamera tutan herkes bu birlikteliğe davetli. Sponsor olmadığı için bir yarışma ya da para ödülü söz konusu değil. En büyük ödül barış için bir şeyler yapabilmek olsa gerek.

Projeye son film yollama tarihi 15 Şubat 2005 olarak belirlenmiş.

Detay isterim derseniz www.barisicinsinema.org adresine bakmanız gerekiyor. 100 yönetmenin birer dakikalık filmlerinin birleştirilmesi ile oluşacak toplam 100 dakikalık ürün 20 Mart 2005 günü tüm dünyada mümkün olan her yerde ücretsiz gösterimlerle izleyici ile buluşacak. Barış için bir dakikası olanlara duyurulur...

Garfield ve lazanya lütfen

Popcorn ve cola eşliğinde film izlemekten sıkıldınız mı? Mönüde bir değişiklik yapmanın zamanı gelmiş o zaman. Hamburger, pizza, yanına da biraya ya da şaraba ne dersiniz? Hem filminizi seyreder hem de akşam yemeğinizi yersiniz.

Yaratıcılıkta sınır tanımayan Alamo Drafthouse Cinemas artık müşterilerine aynı çatı altında hem sinema hem de lokanta hizmeti veriyor. Üstelik mönüleri de filme uygun olarak değiştiriyorlar. Kung Fu filmi izlerken önünüze Asya mönüsü geliyor. Spagetti Western tarzı bir film varsa perdede, seçenekler arasında spagetti de oluyor. Austin’deki sinema en son numarasını Garfield filmi için yaptı. Gösterim öncesi lobiye dev bir kaşınma direği koyuldu ve ‘en şişman kedi yarışması’ düzenlendi.

Film sırasında sunulan mönüde ne olduğunu tahmin edersiniz herhalde. Tabii ki turuncu obur kedi Garfield’ın favori yemeği; Lazanya.

Beyaz perdeden inciler...

‘Gerçek kayıp kendinden de çok sevdiğin birini kaybetmektir.’ (Can Dostum-Good Will Hunting, Yön: Gus Van Sant, 1997)

Robert De Niro insan kopyalıyor

Bu yılki Venedik Film Festivali’nde onursal İtalyan vatandaşlığı ünvanını alacak olan Robert De Niro’nun doktor olduğunu ve Godsend adlı enstitüde Dr. Richard Wells takma adıyla insan kopyaladığını biliyor muydunuz?

Hadi canım derseniz, internetteki www.godsendinstitute.org sitesine bakıp kendi gözlerinizle görebilirsiniz...

Gördünüz değil mi? Ortada tek bir hücreden insan kopyalayabildiklerini iddia eden ciddi bir site var.

Ve bu siteye kanıp Dr. Wells’le görüşmek, sevdiklerini kopyalatmak isteyen yüzlerce insan.

Tabii ki tüm bunlar Nick Hamm’in yönettiği Godsend filminin tanıtım kampanyasının bir parçasından başka şey değil.

De Niro doktor değil, sadece Godsend’de yasadışı yollarla insan kopyalayan bir doktoru oynuyor.

Durum böyle olunca da Amerika’da filmden çok bu tanıtım kampanyası konuşuluyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler.

İnsanları kandıran bu internet sitesi dillere düşünce herkes ister istemez Godsend filminden haberdar olmuş durumda. www.godsendinstitute.org’dan 1 milyon dolarlık fikir olarak söz ediliyor.

Ralph Fiennes, ‘İsmi Lazım Değil’ oldu

Etrafa öyle bir korku salmıştı ki kimse onun adını bile ağzına almaya cesaret edemiyordu. İlle de ondan bahsedilecekse ‘İsmi Lazım Değl’ diyerek geçiştirmeyi tercih ediyorlardı...

Harry Potter hayranları kimden söz ettiğimi anlamıştır. İsmi şu anda lazım olduğu için söylemem gerek, evet, Voldemort’tan söz ediyorum. Harry Potter’ın anne ve babasını öldüren ve şimdi de onun peşinde olan kötü adam Voldemort’tan.

İlk üç Harry Potter filminde kendisi ortada yokken, ismiyle bile herkesi dehşete düşüren bu kötü adam, serinin dördüncü filmi Harry Potter ve Ateş Kadehi’nde nihayet ortaya çıkıyor. Filmde Voldemort’u oynayacak isim Ralph Fiennes. Schindler’in Listesi ve Kızıl Ejder filmlerindeki kötü adam rollerini başarıyla canlandıran Fiennes’in, Voldemort karakteri için doğru seçim olduğu söyleniyor.

‘İdeal kötü adam’ etiketini Fiennes bir iltifat olarak mı kabul eder bilemiyorum tabii. Dördüncü Harry Potter’a yeni katılan diğer isimlere gelince. Brendan Fleeson, Karanlığa Karşı Savunma Sanatı Öğretmeni, Miranda Richardson ise sihirli gazetenin dedikodu köşesi yazarı olarak çıkacak karşımıza.

Hepsi Kasım 2005’te.

Bunu biliyor muydunuz?

Ünlü aktör Tom Cruise, Görevimiz Tehlike’nin devam filminin çekimlerinde 450 metre yükseklikteki kaya tırmanışını dublör kullanmadan gerçekleştirmişti.