Paylaş
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye gelen Robert Redford’un kurucusu olduğu bu bağımsız filmler festivali bu sene “seks satar” mottosunu benimsedi.
Her yıl olduğu gibi yine Utah’ta 17-27 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen Sundance’deki filmleri izlemeye gelenler bu yıl daha çok ünlülerin soyunup sevişmelerini görmüş oldular.
Utah’taki muhafazakâr grupların protestolarına ve tehditlerine rağmen gösterilen filmlere bir de direkt danslı partiler eklendi üstelik! Tamam, yıllar önce Soderbergh’in “Sex Lies and Videotapes” adlı filmiyle Sundance’in sınırları zorlayan bir festival olduğunu anlamıştık.
Oyuncular Hollywood klişelerinden kurtulmak, imaj toparlamak ve fark yaratmak için burada gösterilen bağımsız filmlerde, her ne olursa olsun rol almak için can atar hale gelmişti.
Ama bu yıl bunun için biraz fazla açılıp saçıldılar sanki.
Nasıl mı? Dakota Fanning ve Elizabeth Olsen’in başrollerini paylaştığı “Very Good Girls”, bekaretlerini vermek için anlaşma yapan iki kızın hikayesini anlattı.
“Kink” adlı belgesel seks, esaret, sadizm ve mazoşizm konulu pornografinin üretim süreçlerini gösterdi.
Joseph Gordon-Levitt’in yönettiği, Scarlett Johansson ve Julianne Moore ile birlikte oynadığı “Addiction” kadınlara bağlanamayan bir porno bağımlısının hikayesini konu aldı.
Steve Coogan, Michael Winterbottom’ın “The Look of Love” filminde İngiliz porno baronu Paul Raymond’ı oynadı.
Harry Potter olarak tanıdığımız Daniel Radcliffe, “Kill Your Darlings”de şair Allen Ginsberg oldu ve beyazperdedeki ilk eşcinsel öpücüğü bu filmde tatmış oldu. Amanda Seyfried, “Lovelace” adlı filmde dünyanın en ünlü porno yıldızı oldu.
“Two Mothers”da birbirlerinin oğullarıyla aşk yaşayan iki yakın arkadaşı Naomi Watts ve Robin Wright oynadı. Sundance’den buralara hangi filmler gelir, bunlar vizyona mı girer yoksa festivallerde mi gösterilir bekleyip göreceğiz artık...
Yenmiş, seksi tırnaklarım var!
Seksi olmanın 25 kuralı yayınlandı Hürriyet Cumartesi ekinde.
Kırmızı giy, kırmızı ruj sür, bakışlarınla sars, saks mavisi oje kullan vs. demişler.
Bence bunlar seksi değil, itici. Siyah ya da beyaz giy, olabildiğince açık bir fondöten üzerine smoky bir makyaj yap ya da gözlerine kırmızımsı kalem sür. Bakışlarınla sarsmaya gerek yok, kaçır bakışlarını, umursama, cool ol, hatta biraz hastalıklı görün.
Saks mavisi oje mi!
Daha neler
Oje de neymiş.
Ye tırnaklarını.
Yenmiş tırnaklar kadar çekicisi yok.
Teoman’ın yenmiş tırnaklarım, titrek ellerim var diyen şarkısına boşuna mı aşık olduk!
Yapın, yapmayın!
Sömestr tatili başladı.
Çocukların sınavları bitti, sıra anne babalarda.
Şimdi bütün mesele şu; çocukları bu 15 günde nasıl eğlendirecekler, bu vakit nasıl geçecek?
“Yap” ve “yapma”lara gelelim o zaman...
Trump Towers’daki Bubble Show kesinlikle izlenmesi gerekenler arasında.
Baloncukların sihirli ve renkli gösterisi, çocuklar kadar ailelerinin de ilgisini çekecek cinsten.
Alışveriş merkezleri bu 15 gün için çeşitli aktivitelerle geliyorlar.
Palladium’daki PS ve Xbox turnuvaları, dev T-Rex, Garfield vs. gayet eğlenceli.
Sinemalarda çocuklara uygun çizgi filmler tabii ki olmazsa olmazlar arasında.
Ama ben asıl yapılmaması gerekenlere dikkat çekmek istiyorum.
Çocuklarınızı hayvanların hapsedilerek, işkence görerek sergilendiği hayvanat bahçelerinden, akvaryumlardan, sirklerden, yunus parklarından uzak tutun.
Hayvanları doğal ortamlarında gösteren filmlere, kitaplara, belgesellere yönelin.
Ha bir de karne hediyesi, tatil eğlencesi deyip evcil hayvan almayın eve.
İyi düşünün, üç gün sonra sokağa atmayacaksanız, onunla bir ömür geçirmeye hazırsanız yapın bunu.
Yapacaksanız da pet shop değil, bir barınağa gidin ya da sokakta yardıma ve sıcak yuvaya muhtaç bir hayvanı tercih edin.
Paylaş