Dünyayı Kurtaran Adam’ın Oğlu’nun yapımcısı Red Sofa Entertainment, yaz aylarında bir başka filmin, Ada’nın çekimlerine başlıyor.
Yıllardır gündemde olan Ada’nın senaryosunun 3 farklı versiyonu var, ama hikaye temelinde ıssız adaya düşen Yunan armatörle, Türk balıkçının komik macerasını anlatıyor. Ada, popüler bir isme ve enteresan bir senaryoya sahip. Yapım şirketi, projenin taklit edilmemesi için, içinde Ada kelimesi geçen birçok film ismini tescil ettirmiş.
Filmin başrolleri için, henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, oyunculukta da iddialı olduğunu kanıtlayan iki ünlü şovmenimizin adı geçiyor.
Diğer rollerde Ali Poyrazoğlu, Yavuz Seçkin, Bülent Polat, Sinem Kobal ve Alman televizyonlarının ünlü sunucusu Arabella Bauer var.
Yunan armatörün sevgilisi rolü için Paris Hilton’ateklif götürülmüş, o da projeye sıcak baktığını söylemiş.
Hilton bir yana, asıl bomba ise çekirge lakaplı David Carradine’ınkadroda olması.
David Carradine’la geçen yaz Antalya’da yaptığım röportajda kendisine, "Bir Türk filminde oynar mısınız?" diye sormuştum. Onun "Tabii, yeter ki teklif gelsin" dediği röportajı, "Çekirge bizden teklif bekliyor" başlığıylaKelebek’te okumuştunuz.
Evet. Ada için David Carradine’a da teklif gitmiş ve o da bu teklifi kabul etmiş. Kendisi filmde Yunan mafya babasını canlandıracak.
Onyediysen kir tutarsın
Mustafa Altıoklar, Beyza’nın Kadınları’nınbasın toplantısında "Yasaklara karşıyım" diyordu. Film, denetleme kurulundan 18 yaş sınırı almıştı ve doğrusu o da, biz de bu en ağır yasağa pek bir anlam verememiştik. Ardından teen slasher türündeki E-Katil (Cry Wolf) filminin de 18 yaş altına yasaklandığıhaberi geldi. Bu Cuma gösterimde olacak Brokeback Dağı’nısöylemeye gerek var mı bilmiyorum, o zaten yasaklı doğmuştu. Adı, daha gösterime girmeden, 18 yaş sınırıyla beraber anılmaya başladı. Otel’i de unutmamak gerek. O da iki haftadır 18 yaş sınırlamasıyla oynuyor sinemalarda.
Kısacası vizyona şu aralar yasaklı filmler hakim.
Bunları duydukça Teoman’ın "Çok beyazdı kir tutardı" diyen Onyedi adlı şarkısı geliyor aklıma.
Herkes gibi ben de gençliğime dönmek isterim tabii, ama şu şartlarda 17 yaşında olmak pek de cazip gelmiyor doğrusu!
Ankara’nın festivaline bak
Ankaralılar belki de gelecek yıl festivalsiz kalacak. Çünkü devlet, başkentteki film festivaline yeterli desteği vermiyor. Potansiyel sponsorlar da oldukça ilgisiz.
Geçen haftadan itibaren 240 filmi sinemaseverlerle buluşturmaya başlayan Ankara Film Festivali, 400 bin YTL’lik bütçe için alınan banka kredileri geri ödenmezse, belki de bir daha düzenlenmeyecek. Ortadoğu, Mülkiye, Hacettepe, Bilkent gibi önemli üniversitelerin olduğu başkentimiz, kültürel yaşamın en önemli damarlarından biri olan film festivalinden yoksun kalacak.
Balık baştan kokmaya başlayacak anlayacağınız. Sonra sıra diğer film festivallerine de gelir mi bilmiyorum tabii. Ama diğerleri de, şu anda bize para yardımı yapılıyor, yerimiz sağlam diye düşünmemeliler. Bu başıbozuklukta gün gelir, herkesin rahatı bozulabilir!
Tüm sinemaseverler olarak, bu önemli festivale gelecek yıl hem devletin hem de sponsorluk yapabilecek şirketlerin ilgi göstermesini, yeniden hayat vermesini diliyoruz.