Özcan Deniz Hollywood’un üzerinde

Kıbrıs’ta sahnesi varmış, “Bu sezonki son konserimdi” dedi.
Senaryosu da kendisine ait olan “Ateş ve Su” adını verdiği yeni filminin çekimlerine başlıyormuş.
“Ateş ve Su”yun yarısı İstanbul’da, diğer yarısı ise Los Angeles-Las Vegas hattında geçecek.
Özcan, Los Angeles’ta o meşhur Hollywood yazısının üzerinde oturacağı sahnenin iznini şimdiden almış bile.
Bu arada ilginç bir not; son James Bond filmi “Skyfall” vizyona girdiği her ülkede zirveye yerleşmişti.
Sadece Türkiye’de bunu başaramadı.
Bunun nedeni ise zirveyi ona kaptırmayan “Evim Sensin” filmiydi.
UIP, rakibi Warner Bros.’un “Skyfall”unu ikinci sıraya düşüren filmin yönetmeni kim diye araştırıp, Özcan Deniz cevabını alınca Özcan’ın bir sonraki filmiyle yakından ilgilenmeye başladı.
Bir kısmı Amerika’da geçecek olan “Ateş ve Su”yun uluslararası dağıtımını UIP yaparsa hiç şaşırmayacağım.

Muhteşem Gatsby

66. Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olan Baz Luhrmann imzalı “Muhteşem Gatsby” (The Great Gatsby), ABD’de gösterime girdiği ilk hafta elde ettiği 50 milyon dolar gelirle, maliyetinin yarısını şimdiden çıkardı bile.
Hafta sonu sinemalara şöyle bir baktım da, Leonardo DiCaprio’nun Jay Gatsby olarak kamera karşısına geçtiği filme bizde de ilgi hayli yoğundu.
Turkcell’in Platinum üyelerine sağladığı “bir alana bir bilet bedava” kampanyasının da etkisi vardır bunda tabii.
Filmden çıkanları ettikleri sohbet üzerinden ikiye ayırmak mümkün; ünlü rap sanatçısı Jay Z imzalı müziklerin ve görselliğin muhteşemliğinden bahsedenler ve hikayenin alt metinlerinde kendini hissettiren sınıf ayrımcılığı, ırkçılık, ahlaki yozlaşmayı konuşanlar.
İkinci gruptakiler bu konuları günümüz Türkiye’si ile özdeşleştirdiler.
İyi de yaptılar.
Paralellikler azımsanacak gibi değil çünkü.

Bu gece Ankara’dayız

Bu gece sadece Ankara değil, tüm Türkiye’den siyasetçiler, işadamları, bürokratlar, basın, spor ve sanat camiası aynı çatı altında buluşuyor.
Her yıl Ankara’da düzenlenen Siyaset Dergisi Ödülleri’nin 19. yılında sürpriz ödüller ve yabancı aday isimler de var. Derginin sahiplerinden ve yönetim kurulu başkanı Gül Kılıçaslan, Angelina Jolie’nin de Birleşmiş Milletler iyi niyet elçisi olarak en fazla oyu aldığını söyledi.
Yani bu gece, gündemden uzaklaşarak, Jolie’nin göğüslerini aldırma hikayesini bir kenara bırakıp iyi niyet elçisi olarak yaptıklarına odaklanacağız.�
Siyaset Dergisi’nin bu geceki ödül törenini Seray Sever sunacak.
Törene katılacak isimlerden bazıları ise şöyle; Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AKP, CHP ve MHP milletvekilleri, işadamları, yılın girişimcisi ödülünü alacak olan Burhan Cahit Bingöl, Türker İnanoğlu, Bülent Ersoy, Gülben Ergen, Soner Sarıkabadayı, Erkan Petekkaya ve müzik, televizyon, sinema dünyasından ödül alması veya vermesi beklenen pek çok isim daha.
Benim bu gece orada olma nedenim ise en önemsediğim ödüllerden biri olan Sosyal Sorumluluk Projesi Ödülü’nü sahibine takdim etmek.

Boğa heykeli giderse

Milli Saraylar, Kadıköy’ün simgesi olan boğa heykelini Altıyol’dan alıp, Beylerbeyi Sarayı’ndaki eşinin yanına götürmeyi talep etti.
Boğa heykeli Kadıköy’den alınıp, müzeye kalkarsa;
Anadolu yakasını bilmeyenlerin en bilinen buluşma noktası artık olmayacak.
Kendimize “boğa heykelinin önü” yerine başka bir buluşma noktası belirlememiz gerekecek. Yoksa kaybolanlar artacak.
İstanbul dışından gelenlerin yanında fotoğraf çektirdiği önemli bir sanat eseri ortadan kalkmış olacak.
Müzeye giden boğa heykeli, diğer boğa ile hoşlaşmayacak, eski yerini ve kalabalığı arayacak.
Hürriyet Gazetesi’nde yapılan ankette halkın yaklaşık yüzde 90’ı “heykel yerinde kalsın” demişti, boğa taşınırsa otoritelerin halkı pek de ciddiye almadığı, bir kez daha ortaya çıkmış olacak!