Oscar’ın şefi İstanbul’da

Ve yeni menüyü aralarında Mehmet Yaşin’in de bulunduğu keyifli bir ekiple hep birlikte tattık.
Enfes bir akşam yemeğiydi.
Tadı damağımda, tabakların görselliği hafızamda hâlâ...
İki Michelin yıldızlı şef Puck’ın ikon restoranı Spago, Los Angeles, Londra, Doha ve Bahreyn’den sonra İstanbul’da 35’inci yılını bu özel menüyle kutlamaya devam edecek.
Sabit fiyatı 300 TL!
Ben kırmızı eti atlamış olsam da el yapımı kestaneli Agnolotti ve finaldeki süt reçelli Dulce de leche’ye bayıldım.
En kısa zamanda tekrar gitmeye sebeptir kendileri.

Baklava Oscar menüsünde

Wolfgang Puck’ın bize asıl sürprizi bu yıl Oscar’a da yanında götüreceği Türk şef Cihan Kıpçak oldu. “Oscar törenine Türk mutfağından ne götürüyorsunuz bu yıl?” diye sıkıştırdım tabii Puck’ı.
Tatlıdan girdi ve ağzından baklayı şöyle çıkardı: “Baklava...”
Evet bu yıl Oscar töreninde baklava servis edilme ihtimali yüksek.
Şaşırmadım; Puck’ın sevdiği ve sürekli takip ettiği mutfaklardan biri de Gaziantep mutfağıymış çünkü.

Üzülmüş

Erkan Petekkaya aradı. Sinan Akçıl’la olan fotoğrafına sosyal medyada yapılan yorumlara çok üzülüyormuş.
“Sen beni, eşimi, çocuğumu tanırsın, nasıl böyle şeyler yazılır, çizilir” dedi.
Erkan senin eşini ve seni tabii ki tanırım, Sinan’ı da öyle.
İma edilen tercihlerin gerçek olmadığını biliyoruz, yazdık zaten.
Aksini düşünen ya da gerçekten inanan olduğunu da hiç sanmıyorum.

Aşk mı sevgi mi?

Instagram’ın yeni oyuncağı “hikaye bölümü anketleri”ne fena dadanmış durumdayım.
Arada “Fındık mı, fıstık mı” gibi saçma anketler yaptığım oluyor.
Ama “Aşk mı, sevgi mi” gibi ulvi konuları da işliyorum kendi çapımda.
“Aşk mı, sevgi mi” diye sorunca anladım.
Millet belirsizliğin, iniş çıkışların bolca yaşandığı aşk halinden bıkmış arkadaşlar.
Kimsenin aşk aradığı ya da istediği yok.
Şöyle ayakları yere basan, sarıp sarmalayan, bırakmayan, dengeli bir sevgi istiyorlar.
Ve böyle olunca tabii “Selvi Boylum Al Yazmalım” geliyor aklıma.
“Sevgi emektir” diyen, tutkulu aşkı yaşadığı İlyas’ı değil de sevgisine emek veren, kendisine kol kanat geren Cemşit’i seçen Asya’nın izinden gidiyoruz demek ki.
Hepimiz Asya’nın askerleriyiz. Aşkı değil, sevgiyi yüceltiyoruz.