Oscar, Trump’a tepki mi?

Siyahi oyuncuların ve kahramanların ön planda olduğu “Black Panther”in, içinde göçmen hikayeleri de barındıran, Meksika kökenli Alfonso Cuaron’un yönettiği “Roma”nın, eşcinsel ve göçmen Freddie Mercury’nin hayatını anlatan “Bohemian Rhapsody”nin bu kadar ön plana çıkması ve törene damga vurması boşuna değildi.
Ama bu kez de Amerikalı beyazlara karşı ayrımcılık yapıldığı konuşulmaya başlandı.
Neyse ki finalde en iyi film Oscar’ı bence bu ödülü sonuna kadar hak eden “Green Book”a gitti de denge sağlanmış oldu.

Rami Malek bekletti

Sosyal medya ve yakın çevremden gördüğüm kadarıyla, bu sene adaylığı olan tüm filmleri izleyenlerin sayısı oldukça azdı.
Oscar’a rağbet yoktu yani.
Bizim buralarda en fazla izlenen ve hakkında fikir olunan film “Bohemian Rhapsody”ydi.
Onu Black Panther, Roma, Green Book ve The Favourite izledi.
En sempati duyulan Oscar adayı kim derseniz tereddütsüz Freddie Mercury rolündeki Rami Malek derim.
Rami Malek ödül alsın, çıkıp konuşsun, izleyelim, sonra uyuyabiliriz kafasındaydı çoğunluk.
Kendisi beklenen ödülü aldığında saat sabah 06.50’yi gösteriyordu.
Ah şu saat farkı, bekledik ama değdi neyse ki.
Rami Malek teşekkür konuşmasında biraz da Oscar’ı asıl borçlu olduğu Freddie Mercury’den bahsetse fena olmayacaktı tabii ama neyse, heyecanına verelim.

Efsane açılış

Bu yıl Oscar töreni sıkıcılıktan öldürdü bizi.
Ama açılışı bir kenara koymak lazım.
Adam Lambert ile Queen üyelerinin “We Will Rock You” ve “We Are The Champions” performansı, aynen “Bohemian Rhapsody” filminin Live Aid sahnesi gibi onikiden vuran cinstendi. Açıp açıp izlenesi bir açılış oldu ve bence tüm zamanların en iyi açılışı olarak tarihe geçti.

Düette aşk kokusu

Geceye damga vuran düet Lady Gaga ve Bradley Cooper’dan geldi.
Törende ikilinin arasında Cooper’ın sevgilisi, Rus model Irina Shayk’ın oturması hayli dalga konusu oldu.
Shayk, aralarında aşk dedikoduları çıkan ikiliyi yan yana oturtmamıştı işte.
Ama düet anı geldiğinde Gaga ve Cooper dünyayı unutup öyle duygulu bir an yaşadılar ki... “Shallow” adlı şarkı ile şahane bir performansa da imza atmış oldular (ki zaten Lady Gaga bu şarkıyla Oscar’ı aldı).
Şarkı boyunca pek romantik, pek âşıktılar.
Cooper, piyano çalan Gaga’nın yanına oturup, şarkıyı onun mikrofonuna okuyunca, Lady Gaga da ona âşık kadın bakışı atınca, ortaya hayli davetkar bir poz da çıkmış oldu.
O kadar ki Bradley Cooper evde bir süre salonda yatmak zorunda kalabilir.
Biz de tüm kadınlar olarak Irina’nın yanındayız tabii.

Oscar’da erkek modası

Kıyafetler açısından ters köşe bir Oscar töreni izledik. Billy Porter’ın etekli smokininden sonra kadınların Oscar kıyafetlerini konuşmaya gerek bile kalmadı.
İlk kez bir erkek oyuncu kadınların da önüne geçerek Oscar törenine okkalı bir damga vurmuş oldu. Neyse ki Jennifer Lopez, Tom Ford imzalı aynalı elbisesi ile boy gösterdi de gözler biraz olsun kadınlara çevrildi.
Ve Rachel Weisz, kırmızı korkunç elbisesi ile tam bir hayal kırıklığıydı. Onu da not düşmeden geçmeyeyim.

Oscar’ın ilkleri

İlk kez en iyi film kategorisinde bir süperkahraman filmi yarıştı. “Kara Panter” (Black Panther), 700 milyon dolarlık gişesiyle diğer aday filmlerin toplam gişesinden daha fazla kazandı.
Daha önce hiç oyunculuk deneyimi olmayan ve ilk kez “Roma” filminde karşımıza çıkan Yalitza Aparicio, Oscar’a aday olan ilk Meksika yerlisi oldu.
Rami Malek, Bohemian Rhapsody filmindeki rolüyle ilk kez Oscar adayı oldu, ödülü aldı da üstelik. Diğer adayların daha önceden Oscar adaylıkları vardı. 5 kez Oscar adaylığı bulunan Spike Lee, “BlacKkKlansman” ile ilk Oscar’ını aldı.
Bu yıl Oscar’ın ilklerinden biri de Lady Gaga idi, kendisi hem en iyi kadın oyuncu hem de en iyi orijinal şarkı dallarında aday olan ilk kişi oldu. Şarkısıyla ödüllerden birini de aldı tabii.
Alfonso Cuaron’un “Roma”sı en iyi yabancı film dalında Oscar alan ilk Meksika filmi oldu.
Cep telefonundan Oscar konuşması yapanı da ilk kez bu törende görmüş olduk. “Black Panther”la ödül almaya çıkan Hannah Beachler açtı telefonunu ve tuhaf bir ilke imza atmış oldu.