Onun adı Mucize

Arabalar vızır vızır geçiyor.
İster algıda seçicilik deyin, ister şans.
Yolun kenarında yatan kedi dikkatimi çekiyor.
Kafasının kenarından asfalta kan yayılıyor.
Bir umut var mıdır, yoksa da cesedi orada kalmasın diye, içim acıyarak yanına gidiyorum.
Yüzü parçalanmış, çok kan kaybetmiş, muhtemelen de ölmüştür diye düşünürken kuyruğunu oynatıyor.
İşte bir umut.
Hemen bir kutuya koyup arabaya atıyor ve Veterinerium’a götürüyorum.
Kanamayı durdurmak için bir iğne yapıp, müşahade altına alıyorlar.
Benim bundan sonra yapabileceğim sadece dua etmek, onu sevdiğimi söylemek ve takibini yapmak.
İlk 24 saat önemli.
24, 48, 72 saat derken günler geçiyor.
Bizimki ilk hafta önce kafasını hafif kaldırıyor.
Sonraki hafta ayağa kalkıyor, etrafında dönüyor, düşüyor, yine kalkıyor, yemek yemeye bile başlıyor.
Geçen gün kafesinden çıkarıp odaya aldık ufaklığı.
Beyin travması nedeniyle sarsak sarsak yürüse de durumu gayet iyi.
Hatta bu yürüyüşü oldukça komik bile.
Bir gözü görmeyecek ama yemek yeme, tuvaletini kuma yapma sorunu yok.
Normal bir kedi gibi hayatına devam edebilecek.
Veterinerium’un ortaklarından Murat Akyüz’ün kucağında mır mır mırlamasına baktığımda ise onu sahiplenecek aileyi mutlu edecek bir kedi olduğunu anlayabiliyorum.
Ben büyük bir travmanın ardından inatla hayata tutunan bu güzel kedinin adını Mucize koydum.
Hikayesi Mahsun Kırmızıgül’ün o güzel filmini ve filmin anlattıklarını hatırlattı bana.
Mucize şimdi ömürlük yuvasını arıyor.
Hayatınızı iyileştireceğine emin olduğum, iyi huylu, dualı bir kedi Mucize.
İlgilenebilecek, yarı yolda bırakmayacaksanız onu sahiplenmek için omurgedik@gmail.com ya da dernekhaciko@gmail.com adreslerinden bize ulaşabilirsiniz.

Neredesin Seray?

“Seray Sever, neredesin?” dedirtti bana “Manda Yuvası”...
İlyas İlbey’in yönettiği filmin başrolünde izledim Seray’ı.
Sophia Loren’in sarışını, müthiş güzel bir kadın, havalı, eğitimli, oyunculuğu, televizyonculuğu var ve yıllardır ekrandan uzakta.
Bir süre yapımcılık yaptı, işin mutfağını tercih etti Seray ama ben bu filmle birlikte bir kez daha gördüm ki onun yeri kamera önü.
Orada parlıyor, baktırıyor, izlettiriyor.
“Neredesin Seray?” soruma yepyeni bir ekran önü projesiyle şöyle bir cevap bekliyorum kendisinden: “Buradayım Ömür...”

Oscar’lı filmler yarın

En iyi film ve yönetmen Oscar’larını da alıp Oscar’ın fatihi olan ama en çok da çekim tekniğiyle konuşulan Alejandro Gonzales Inarritu imzalı Birdman yarından itibaren vizyonda.
Stephen Hawking rolüyle en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Eddie Redmayne’nin oynadığı Her Şeyin Teorisi (The Theory of Everything) de.
İki film de sinema sanatının ön plana çıktığı, aksiyon, eğlence bekleyenlerin aradıklarını bulamayacakları yapımlar.
Ama diğer yanda da izleyenleri sinema salonlarından zenginleşmiş, ufku açılmış halde çıkaracak, nitelikli filmler.
Kendinize bir iyilik yapın, ödüllü filmlerle ödüllendirin derim.