Paylaş
Ne güzel işte, online imkanlar varken bir süre de buluşmayalım, uzaktan uzaktan eğlenelim.
Buradan rotayı Houseparty’de eğlenmek yerine bir evin içinde toplanıp ev partisi yapanlara çeviriyorum.
Bakın bir grup ev particisi, toplu eğlenceyi sosyal medyalarında paylaşınca ifşa oldu ve tutuklandı.
İyi ki de paylaşmışlar, şahane bir örnek.
Bu tip davranışların, toplu buluşmaların cezalandırılacağının anlaşılıp bir daha yapılmaması adına.
Biz de biliriz arkadaşlarımıza gidip, kalabalıklarda eğlenmeyi.
Yapmıyorsak, kendimizin, etrafımızın, halkın sağlığını, devletin iyiliğini düşünüyorsak siz de yapmayacaksınız.
Bir zahmet!
Sokak köpekleri birbirini yiyor
Sokağa çıkamamamızın doğal sonucu olarak, İstanbul başta olmak üzere pek çok ilimizde sokak köpekleri açlıktan birbirlerini yiyorlar.
Buna sevinen, “oh olsun” diyenler olduğunu üzülerek ve bir o kadar da o kişilerden nefret ederek yazıyorum.
Ve buradan bir kez daha başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, başkan Ekrem İmamoğlu’na ve 39 ilçe belediyesi ile başkanlarına sesleniyorum.
Lütfen gecikmeden aç kalan çocuklarımız için gerekeni yapın.
Köpekler insanlar tarafından evcilleştirilmiş ve her ne kadar bazıları insanlar tarafından ıssıza, ormana atılmışsa da insanlar olmadan yaşayamayacak canlılar.
Bizler elimizden gelen beslemeleri yapıyoruz ama sivil toplum kuruluşlarının bu yükün altından kalkması imkansız.
Biz evlerde yaptığımız yemeklerin tariflerini sosyal medyada ya da birbirimizle paylaşırken onları sokaklarda, boşalan sahillerde, meydanlarda, fabrika yakınlarında, mesire yerlerinde, ormanlarda açlığa terk etmek olmaz.
Mama yoksa kazanlarda makarna kaynatın ama lütfen onları açlığa terk etmeyin.
Asla eskisi gibi olmayacağız
Koronanın seyri ile ilgili dünya genelindeki yaygın inanış, virüsün haziran gibi etkisini azaltacağı ve kontrol altına alınacağı yönünde.
Bu da şu anda içinde olduğumuz sıkı karantinanın gevşemesi anlamına geliyor.
Ancak sokağa çıksak da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Uzmanlar toplu alanlarda dikkatsiz davranmanın, kalabalık yerlerde yan yana olmanın, eskisi gibi sarılmanın öpüşmenin, karantina sonrası virüsü tekrar geri getireceği ve eğriyi yeniden yukarı tırmandıracağı konusunda hemfikirler.
Yani yazın da devam edecek önlemler.
Öyle rahat bir yaz geçiremeyeceğiz.
Daha da kötüsü virüsün sonbaharla birlikte tekrar etkisini gösterme ihtimali.
Umarım gerçekleşmez.
İyi düşünelim, iyi olsun.
Turizm sektörü önünü göremiyor
Turizm sektörünün yeniden ayağa kalkması için üç ana faktörden bahsediliyor.
Birincisi ve tabii en önemlisi koronavirüsün etkisini kaybetmesi.
Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi. Bu gerçekleştikten sonra ikinci önemli mesele havayolu şirketlerinin yavaş yavaş kendilerine gelerek uçuş sayılarını artırmaları.
Seferlerin artması ise talep eskisi gibi olmayacağından uzun zaman alacak gibi görünüyor. Bir diğer kritik soru da insanların kısa vadede arkadaş topluluklarıyla tekrardan dışarı çıkmaya başlayıp, tatil planları yapıp yapmayacağı.
Tüm bunlar turizm sektöründe resepsiyondaki görevliden çarşafları değiştiren hizmetliye, tur operatöründen aşçıya, komiden genel müdüre kadar herkesin kaderini belirleyecek faktörler.
Şimdilik ise her şey bulanık ve belirsiz görünüyor.
Paylaş