Oğuzhan’ı yazın görün

Bu yoruma asla katılmıyorum.
Oğuzhan’ın başarısız olduğu bir durum yok, şarkıları listelerde olmaya devam ediyor.
Her şarkı 1 numara olacak diye de bir kural yok ayrıca.
Konser deseniz, şu son 2-3 aydır zaten kimse konser veremedi. 
Deprem ve ardından ramazan nedeniyle hepimiz konserlere ara verdik.
Yazın, milyonları karşısına alıp şarkı söylediğinde görün siz Oğuzhan’ı.

Kötü söz sahibine aittir

Sosyal medyada denk geldim bu hikâye çok hoşuma gitti, paylaşmak istedim sizlerle...
Bir gün Buda bir köyün içinden geçerken, genç bir adam karşısına dikilmiş ve ona hakaret etmeye başlamış.
Buda, hakaretlerden dolayı hiç incinmemiş ve delikanlıya sakince bir soru yöneltmiş:
“Merak ediyorum. Diyelim ki birine bir hediye aldın ama o kişi bu hediyeyi kabul etmedi. Bu durumda hediye kime aittir?”
Genç adam bu soru karşısında afallasa da cevaplamış:
“Bana ait olurdu elbette, hediyeyi alan benim sonuçta.”
Buda bunun üzerine gülümsemiş ve şöyle demiş:
“Evet, doğru. Ve aynısı senin öfken için de geçerli...
Eğer bana karşı öfkeliysen ama ben senin hakaretlerini kabul etmiyorsam, öfken sana geri döner.Mutsuz olan bir tek sen olursun. Tek yaptığın kendini incitmek olur.Kendini incitmek istemiyorsan, öfkenden kurtulmalı ve insanları sevmeye çalışmalısın.”

Sosyal medyanın çocuk işçileri

Sosyal medyada fenomen çocuk hesaplarında ciddi bir artış var. 
Çocukların yaşları da giderek ufalıyor.
Konuşmayı yeni öğrenen çocuklar, kendilerine ezberletilen cümlelerle telefon kamerasının karşısında milyonlara sunuluyor. 
Kimi zaman masumane bakıyorum bu hesaplara. Olayı abartmadan çok tatlı olanları var gerçekten de.
Ama bazıları dozu fena halde artırmış durumda. Aileleri tarafından metalaştırılan çocuklar bir süre sonra çocuk işçiye dönüştürülüyor.
Zorla konuşturulup türlü hallere sokularak sürekli kayıt altına alınıyor, görüntüleri servis ediliyor.
Sosyal medyada sürekli teşhir edilen çocuklarda ileride narsist kişilik bozukluğu gelişme ihtimali yüksek. 
Çocukken rol yapmaya alışan bu çocuklar hayatı rol yapma üzerinden algıladığından ileride gerçeklik duygusunu yakalamakta güçlük çekiyor. Bu durum şizofreniye kadar uzanıyor. 
Bu çocuklarda mahremiyet duygusunun gelişmediğini de hatırlatmak lazım. 
Tam tersi de olabiliyor ve çocuklar büyüdüklerinde onlardan izin alınmadan paylaşılan bu çoğu zaman komik hallerinden utanabiliyorlar.
Çocukların ayak izlerinin internette olması çocuk istismarcılarına da davetiye çıkarıyor. 
Büyüdüklerinde ailelerine dava açanlar mutlaka olacaktır.

Unutulmaz bir film repliği
◊ “Neden Maradona?”�
◊“Çünkü kendisi 10 numara bir arkadaş.” (Hokkabaz)