Mükemmeli yakalayan bilimkurgu

2 saat 49 dakikalık bir bilimkurgu.
Çok uzun çok! türün ve bilimin meraklısı değilseniz arada bir yerlerde sıkılmanız kaçınılmaz.
Özellikle uzay mekiğinin içindeki dakikalarda dikkati toplamak kolay değil.
Kısacası ‘Yıldızlararası’ aksiyondan, hareketten hoşlanan, düşünmekten kaçınan sinema seyircisini pek de memnun edecek bir film gibi görünmüyor.
Diğer yandan sinema ve bilimkurgu türü adına mükemmeli yakalayan bir filmle karşı karşıya olduğumuzu kabul etmek gerek.
‘Inception’ (Başlangıç) ve ‘Memento’ (Akıl Defteri) gibi filmlerin usta yönetmeni Christopher Nolan, geleceğin dünyasında henüz vâkıf olamadığımız boyutlarda gezinirken hüzünlü bir aile draması da anlatıyor.
Filmin teknolojik ve görsel zenginliğini anlayabilmek için perdenin büyük ve ses sisteminin iyi olduğu bir salonu, tercihen IMAX’i seçmekte fayda var.
Özellikle Hans Zimmer imzalı müziklerin etkisi iyi ses sistemi gerektiriyor.

AKSİYON İSTEYENLER UZAK DURSUN
Yıldızlararası kelimenin hakkını veren bir bilimkurgu.
Uzay yolculuğunun olası ama tehlikeli olduğu, abartılı olmayan, mantığa uygun bir gelecekte geçiyor.
Dünyanın insanoğluna sunacağı nimetler bittiğinden başka gezegenlerde hayat aranmaya başlanmış bile.
NASA bu araştırmaları gizliden yapıyor.
Kara delikler, zaman tünelleri, beşinci boyutlar derken insanoğlunun şu anda da kafa patlattığı pek çok bilimsel fikre değiyor filmin konusu.
Bu uzay mekiği savaşlarının olduğu, uzaylılar ve insanların aksiyonu bol karşılaşmalar yaşadığı filmlerden değil. Bu beklentilerle gelenleri hayal kırıklığına uğratacağı kesin.
Film yakın gelecekte Amerika kırsalında açılıyor.
İnsanoğlu toz bulutları ve kuruyan ürünlerle gelen açlık tehdidi altında. Atmosferde nitrojen artıyor. İnsanın dünyadaki sonu yakın.
Eski NASA mühendisi Cooper, kızı ve oğluyla mısır tarlalarından ürün almayı beklerken yolu uzay araştırmaları yapan NASA yetkilileri ile kesişiyor.
Araştırmanın başındaki Profesör Brand’in (Michael Caine) iki planı var. Bunların uygulamasını yapmak için de Cooper’ın bir grup bilimadamı ve bir robotla birlikte uzay mekiğine binip bir süreliğine dünyadan, ailesinden uzaklaşması gerekiyor.

YENİ ÖDÜLLER YOLDA
Bu ayrılık en çok Cooper’ın kızı Murph’ü üzüyor.
İlk bir saatinde dünyada geçen film baba kız arasındaki ilişkiye ve onların sırrına odaklanırken, sonrasında uzaya açılıyor ve bilimsel konuşmalar daha derine iniyor.
Filmin duygusallığı ve içindeki baba kız hikâyesi bilimsel detaylardan sıkılanlara ilaç gibi.
Bu hikâyenin kalbe dokunur yanı o kadar kuvvetli ki ağlattığı anlar bile oluyor.
Filmin parlayan oyuncusu ‘Dallas Buyers Club’dan ‘True Detective’e, Oscar’dan Altın Küre ve Emmy’ye altın yıllarını yaşayan Matthew McConaughey.
Bu filmdeki koca, soğuk evrende bir çıkış, kurtuluş yolu arayan ama bir yandan da kızıyla olan bağıyla içimizi ısıtıp, zaman zaman da hüzne boğan baba karakteriyle yeni ödül adaylıkları alması kuvvetle muhtemel.