Neredeyse her hafta bir ödül töreni izleyince insan ister istemez gördüklerini birbirleriyle karşılaştırıyor.
En son Münih’te, MTV Avrupa Müzik Ödülleri’ndeydim. 1972 Yaz Olimpiyatları’nın düzenlendiği Münih Olimpiyat Stadı müthiş bir konser salonuna dönüşmüş. Salonun ortasındaki dev sahnede öyle performans ve şovlar oldu ki ağzım resmen açık kaldı.
Törenden aklımda kalanlar derseniz...
Nirvana’dan hatırladığımız, Foo Fighters’ın beyni Dave Grohl sunuculuk görevini Snoop Dog’la paslaşarak yaptı. Çok da başarılıydı. Keşke bizde de ellerine verilen metinlere göre değil de doğaçlama sunuculuk yapabilen, espri yeteneği kuvvetli şarkıcılar olabilse. Ödül törenleri şahane olurdu o zaman.
MTV Türkiye kurulduğu için MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde artık Türkiye’nin de adı geçiyor. Bu yıl En İyi Türk Sanatçı kategorisinde Teoman, Nil Karaibrahimgil, Sertab Erener ve Kenan Doğulu’yu geçip, 5 aday arasında ipi göğüsleyen Ceza oldu. Duyduğuma göre Ceza’nın diğer adaylarla arasında ciddi bir oy farkı varmış.
Tokio Hotel diye bir grubun varlığından haberdar olmayan bendeniz (hayranları cahilliğimi bağışlasınlar) töreni izlerken grubun solistini kadın mı erkek mi olduğu konusunda uzun uzun kafa patlattım. Performansları sırasında kadın olduğuna karar vermiştim. Sonradan öğrendim ki erkekmiş! Grup üyeleri cinsiyetleri konusunda tereddüt yaşatsalar da Tokio Hotel sıkı bir grup. Sahneye çıktıklarında başlarından aşağıya akıtılan ve yağmur atında çalıp söylüyormuş izlenimi veren onca su da boşa gitmedi bence. İyi şov oldu.
Gecede En İyi Rock Grubu Ödülü’nü alan 30 Seconds to Mars’ın sadece bir üyesi salondaydı. O da kazandıklarını o sırada Kaliforniya’da olan arkadaşlarına telefonla canlı yayında duyurdu ve onlara Münih Olimpiyat Stadı’nı dolduran binlerce izleyicinin alkışını dinletti.
23 yaşındaki Kanadalı şarkıcı Avril Lavigne, en iyi şarkıcı ve en iyi şarkı dallarında 2 ödül kazanarak geceye damgasını vurdu. Lavigne, Girlfriend adlı şarkısıyla En İyi Şarkı Ödülü’nün sahibi oldu ve sempatik tavırları, cici bici elbisesi ile beğenimizi kazandı.
Canlı yayında reklama girildiği anlarda, sahne bir sonraki şova hazırlanırken, salondaki izleyicileri karaoke ile eğlendirdiler. Madonna’nın Hung Up’ını, Kylie Minouge’un Can’t Get You Out of My Mind’ını, klipleri eşlğinde, dev ekrandaki sözleri okuyarak hep birlikte söyledik. Bu, bizdeki çeşitli organizasyonlarda da uygulanabilecek güzel bir seyirci oyalama yöntemi bence. Akıllarda bulunsa fena olmaz.
Sunucunun ısrarla ’Yakap’ diye anons ettiği Yakup, Avrupa’nın Yeni Sesleri kategorisinde ilk üçe kalmayı başardı. Avrupa Birliği’ne henüz giremeyen Türkiye böylece en azından MTV Avrupa’ya damgasını vurmuş oldu. Yakup birinciliği alamadı belki ama ben gelecek yıldan umutluyum. Yine iyi bir ses ve Avrupa’daki Türkler’in desteği birleşirse seneye kapanış parçasını bir Türk müzisyen söyleyebilir.
Bizde sansür olmaz
3. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nin açılışında gösterilen "Dikkat Şehvet"i (Lust Caution) izlerken herkes, iyi ki burada gördük, film vizyona girdiğinde nasılsa kesilir biçilir demişti. Yanılmışız. Ang Lee’nin erotik sahnelerle doldurduğu filmi dünyanın her yerinde makasa geldi ama Türkiye’de sapasağlam vizyona girmeyi başardı. Bunu sadece iki kişiye borçluyuz. Sevişme sahneleri nedeniye tartışmalara yol açan film denetleme kurulundan ikiye bir oyla geçmiş.
Bursa’da ücretsiz sinema kursu
2. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali için geri sayım başladı. Geçtiğimiz yıl işe iyi başlayan ve yeni olmasına rağmen yıllardır yapılmakta olan, oturmuş bir festival izlenimi veren İpek Yolu Film Festivali sinemaseverler için 8-13 Aralık tarihleri arasında ücretsiz sinema kursları düzenliyor. Kurs verecekler arasında Ali Özgentürk, Aykut Oray, Halil Ergün, Pelin Batu, Alper Maral, Burçak Evren, Mehmet Açar, Sırrı Süreyya Önder, Ümit Ünal, Uğur İçbak, Ulaş Cihan Şimşek var.