Paylaş
Dior’un 57 Euro’ya kaçak ürettirdiği çantaları 2 bin 790 Euro’ya sattığı ve şirkete soruşturma başlatıldığı haberine şaşırmamamız lazım.
Bu, buz dağının görünen ucu.
Ve belki dahası çorap söküğü gibi gelecek.
Bu ifşalar, insan emeği sömürüsü ve haksız kazanç davaları diğer markalara da sıçrayacak.
Şimdi kaçak işçilerin uykusuz, kötü şartlarda üç kuruşa ürettiği çantalara binlerce dolar verip kollarına takanlar ve etrafa hava atanlar neler hissediyordur acaba?
Havalıdan enayiye, zenginden dolandırılmışa geçiş ve en önemlisi emek hırsızlığına, kaçak işçiliğe alet olmak acı olmalı.
Orman banyosu yapın
“Ormanda yürüyüşe çıktım” dedi arkadaşım. Takmış kulaklığı, müzik dinliyormuş.
İşte o arada da beni aramış anlatıyor, biraz dedikodu da yapıyor arada.
Ben kim bilir aradığı kaçıncı kişiyim.
İşte bu, attığı adımları saymazsak, aslında hiçbir işe yaramıyor.
Oysa yurtdışında orman yürüyüşüne ‘orman banyosu’ diyorlar.
Öyle kulaklık takmak, müzik dinlemek falan yok.
Ormanı hissedeceksin.
Kuşların sesini, ayağının altındaki kurumuş yaprakların hışırtısını, böceklerin sesini...
Ve koklayacaksın yeşili, ağacı, toprağı.
Yeşilin kaç tonunu gördüğünü anlayacaksın.
Uçan kelebeğin renklerini okuyacaksın.
O kulaklığı kulağından çıkaracak, elindeki telefonu da bırakacaksın.
Ve işte sana orman banyosu.
Keyifle.
Sahneye iç çamaşırı
Sahnedeki sanatçılara iç çamaşırı, sutyen, külot atılan dönemlerden geldik biz.
Çoğu PR çalışmasıydı, bilirdik.
Ama yine de iyiydi yahu.
Taştan, sopadan, içi su dolu mermi etkili şişeden daha iyiydi.
Paylaş