Paylaş
Bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz sahneler birer birer gerçek oluyor.
Amerika’da ve Avrupa’da yollar bile dezenfekte ediliyor, astronot giysili adamlar ortalıklarda, okullar tatil ediliyor, çalışanlara ofise gelmeden evden çalışmaları söyleniyor, “zorunlu olmadıkça seyahat etmeyin” uyarısı yapılıyor, karantinalar artıyor, apartmanlar mühürleniyor, olağanüstü hâl ilan ediliyor, konserler, şovlar iptal ediliyor, maçlar seyircisiz oynanıyor.
Virüs daha çok yaşlılarda ve altta yatan başka hastalıkları olanlarda ölümcül olsa da herkesin içine korku salmış durumda.
Kuluçka devresi uzun ve genç-yaşlı demeden herkese kolayca bulaşıyor.
Bir ailede bir kişiye geçmesi ailedeki yaşlılar için büyük tehdit olduğundan en önemli konu aileyi, etrafı ve kendini korumak adına virüsü hiç kapmamak.
Bu da ciddi izolasyon, hijyen ve bir dizi önlemle mümkün.
İşte koronaya karşı insanların kendilerince aldığı, kimi tuhaf gelse de gerçekten var olan önlemlerden birkaçı.
Çoğu da korkudan ne hale geldiğimizin resmi.
Toplu taşıma araçlarına binerken ameliyat eldiveni kullanmak, inildiğinde çıkarıp çöpe atmak.
Kapalı alanlara nefesini tutmaya çalışmak.
Kafamıza kapüşonu geçirip boğazlı kazak üzerinden nefes alıp vermek.
Kapı kollarını dirsekle, kağıt mendille ya da kazağı ele geçirerek açmak.
Sık sık değil her an el yıkamak.
Telefonu sürekli olarak silmek, dezenfekte etmek. (Unutmayın ki telefon paradan sonra en fazla mikrop tutan ve yayan şey.)
Paraüstü alma korkusuyla kredi kartı kullanmak, şifreyi girdikten sonra da hemen el yıkamak.
Rejimi unutup sağlam beslenmek, kilo alma pahasına üç öğünü atlamamak.
Soğan, sarımsak, yoğurda yüklenmek.
Elleri yüze değdirmemek, değdiği durumlarda yüzü sabunla yıkamak.
Zorunlu olmayan seyahat planlarını iptal etmek.
Hasta olduğu düşünülen birini görünce yanından koşarak uzaklaşmak.
GirlUp hareketine destek verin
Dünya Kadınlar Günü’nü geride bıraktığımız şu günlerde bir Birleşmiş Milletler hareketi olan ve dünya çapında pek çok ünlünün paylaştığı GirlUp kampanyasına ben de destek veriyorum.
Amacımız cinsiyet eşitsizliğine karşı durmak, ses çıkarmak.
Aynı işte çalışan bir kadın ve bir erkek neden aynı ücreti almıyor?
Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan kadınlar neden aynı haklara sahip değiller?
Her kadın hayallerini gerçekleştirmek için eşit haklara sahip olmazsa adaletten söz edebilir miyiz?
Eşitlik burada anahtar kelime.
Ayrımcılığa karşıyız.
Ve bir cümleyle başlayıp bir harekete dönüşmek, dönüştürmek amacımız.
Kimse geride kalmayacak.
Dünyanın hiçbir yerindeki hiçbir kadın ezilmeyecek, haklardan yoksun kalmayacak.
Susturmaya çalışsalar da sesimizi kısmayacağız.
Eşitlik için hepimiz birimiz için diyoruz.
Çünkü çocuklarımız, torunlarımız için kuracağımız dünyadan biz sorumluyuz.
Önemli not: Eşitlik ve haklar savaşında hayvanlar için durduğum yerde kadınlar için de durduğumun altını bu vesileyle bir kez daha çizmek istiyorum. Tür, cins, cinsiyet gözetmeden eşitlikten ve haklardan yana olursak dünyayı işte o zaman iyileştirebiliriz.
Unutulmayan bir film repliği
“Hiç gerçek olduğunu sandığın bir rüya gördün mü? Peki ya o uykudan hiç uyanmasaydın rüya olduğunu nasıl anlayacaktın?” (Matrix)
Paylaş