Kendime yeni bir ben

Çok da doğru söylemiş.
Plan yapmaktan hoşlanmadığımdan, belki de planların tutmama ihtimalini sevmediğimden hayatla ilgili öyle uzun vadeli plan program yapmam, sallan yuvarlan yaşamayı tercih ederim.
Ama 2014’te şu aşağıdakileri becerebilirim gibime geliyor.
- Anneme, babama, teyzeme daha fazla zaman ayıracağım. Onların “gelme kızım çok yoğunsun, sesini duysak yeter” demelerine bakmayıp, atlayıp gideceğim, kilo alırım demeden annemin yaptığı tüm yemekleri yiyeceğim.
- En hafızaya kazınan, en fazla hatırlanan anılar tatil anıları oluyor. Bu yıl kızımla bol bol tatile çıkacağım.
- “Mutfakta erkek var” konseptli ev partileri yapacağım. Sevgilimin yaptığı yemekleri yerken “eline sağlık” demeyi unutmayacağım.
- Evdeki insanlı hayvanlı çocuklar için yeni oyuncaklar alacağım, onlarla daha çok oyun oynayacağım.
- İnsana en büyük zarar düşmanlarından değil kendi yaptığı hatalardan geliyor. Bu yıl daha dikkatli olacağım. Olaylar üzerine bir gece yatıp uyumadan karar vermeyeceğim.
- Her yere geç kalıyorum. Panik olup erken davranmak adına gözümün önündeki bütün saatleri 10 dakika ileri alacağım.
- Her gün söyleniyor ve yine her gün aynı saatlerde trafikte sürünüyorum: Metro ve Marmaray’ı kullanmaya başlayacağım.
- İnternette gezindiğim zamanları azaltıp daha çok kitap okuyacağım.
- Kuzey ülkelerine gidip soğuğun sıcaklığını hissedecek ve kuzey ışıklarını kendi gözlerimle göreceğim.
- Soy ağacımı, köklerimin nereden geldiğini merak ediyorum; FTDNA’den DNA testi satın alıp, genetik grubumu, atalarımın göç yollarını öğreneceğim.

2014’te bunlar olsun

Bunlar da 2014’ten ricalarım, yerine gelirlerse çok makbule geçecek, yeni yılı ileride iyi anacağım:
- Yeni yılda daha çok sebze, daha az et tüketilsin.
- Telif hakları her alanda düzgün işlesin.
- Seçim propagandalarında liderler birbirlerine kötü sözler söylemesin, hakaret sınırlaması gelsin.
- Seçimlerde ülke için en iyisi ne olacaksa o olsun.
- Daha fazla sinemaya gidilsin, bir hafta büyük bütçeli gişe filmine gidiliyorsa diğerinde mütevazı bütçeli ama dev yürekli, sanat için sanat yapan filmler tercih edilsin.
- Türk filmlerinde senaryoya biraz daha özen gösterilsin.
- Sinemaya, tiyatroya özel sektör de maddi destek çıksın.
- Bu dünyada bizler kadar hayvanından bitkisine diğer canlıların da yaşam hakkı olduğunun farkına iyice varılsın, ona göre davranılsın.
- Kimse kürk giymesin, giyenler çıkarsın, kendilerini uyaranları sövmesin, sadece teşekkür etsin.
- Belediyeler gecenin bir vakti ormana anneli yavrulu köpekler atmaktan vazgeçsin.
- Belediyeler köpekleri biz uyurken zehirli iğnelerle katletmek yerine, kısırlaştırıp yerlerine geri bırakmayı denesin. Yani zaten çoktandır yapması gerekeni yapsın.
- Herkes o kadar bilinçlensin ve gitmesin ki, kötü koşullardaki hayvanat bahçelerinin, yunus gösterisi yapan su parklarının hepsi kapatılmak zorunda kalsın. Hayvanlar rehabilite edildikten sonra doğal ortamlarına dönsün. Bu tip yerler bir daha hiç açılmasın.
- Pet shop’larda hayvan satışı yasaklansın, insanlar barınaklardan hayvan sahiplensin.
- Duyarlılık bulaşıcı olsun, çevreye, ezilene, engelliye, hayvana, yaşam hakkına duyarlı insan sayısı artsın.

Miley popo salladı, Beyonce şaşırttı

Miley Cyrus’un MTV’de Robin Thicke ile yaptığı müstehcen dans, bu yıl hayatımıza twerking adıyla girmiş oldu.
Çömelip popo sallamanın bir üst versiyonu, amuda kalkıp popo sallamayı deneyen kolej öğrencileri okuldan uzaklaştırma aldı.
Miley Cyrus sayesinde hayatımıza giren “twerking”, ağustos ayında Oxford İngilizce sözlüğe girdi.
Miley durmadı, geçen gün Noel Baba ile twerk yaparak dansı iyice literatüre sokmuş oldu.
Müzik dünyası ise sürprizlerle şaşırttı.
David Bowie kış uykusundan uyanıp 10 yıl aradan sonra yeni albüm çıkardı.
Efsanevi rock grubu My Bloody Valentine, 22 yıl aradan sonra “MBV” adlı albümlerini çıkardı.
Yılın sonunda benzer bir sürpriz de yeni albümünü 17 kliple piyasaya süren Beyonce’den geldi.