Paylaş
Bu cani, kedisi yatağına pisledi diye, karnını delip, bağırsaklarını çıkarmış ve zavallı hayvanın saatler süren can çekişmesini videoya çekmişti.
Adına hiç yakışmayan bir hayat süren Can, 1994 doğumlu.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencisi.
“Born to be white” diyor kendine, ırkçılık yapıyor alenen.
Metalci özentisi, bence metalcilerin yüz karası.
Olayı ilk duyduğumda nasıl bir kafada, neler yaşamış olabilir bu genç diye düşünmedim.
Yaşadıkları, özenti ve hasta ruhlu olması hafifletici sebepler olarak düşmedi aklıma.
Dava açılsa (ki HAÇİKO olarak dava açıyoruz) bile az cezayla kurtulacak olmasına bile takmadım kafayı.
O an karşıma çıksa ona ne yapardım diye düşündüm.
Aklıma türlü şeyler geldi.
Delice şeyler.
Masum bir canlıyı işkence ederek öldüren birine karşı masum olamam gibi geldi.
Ama işte o an durdum, silkelendim.
Zor da olsa hastaya, hasta gibi değil de doktor gibi davranmak lazımdı.
Bu çocuk sadece ceza almamalı, unutulup serbest kalmamalı, tedaviye alınmalı, takibi yapılmalı, üç gün sonra ortalığa salınmamalı.
İnsan dahil başka canlılara zarar vermemesi için.
Seri katillerin, ırz düşmanlarının, canilerin geçmişlerine bakıldığında çocuk ve gençken hayvanlara işkence yaptıklarını hatırlatmak istiyorum.
Devleti (henüz ses yok), ailesini (inkar etmek yerine sorumluluk almalılar), üniversitesini (kınama açıklaması yapıldı, yetmez), yargıyı (davalar açıldı, hassasiyet bekliyoruz), tıbbı (doktorlar sessiz kalmamalı) bu acımasız, tehlikeli genç için uzun süreli göreve çağırıyorum.
Bağırsakları dışarıdayken sürünerek, acılar içinde can veren o savunmasız, masum kediciği düşündükçe de Can Aksoy’un en büyük cezayı yüce Allah’tan görmesini diliyorum.
O sadece miyav diyebildi, ya siz?
Hayvanseverler, bu pazar ülkenin çeşitli illerinde, kanunlarımızın kedi katili Can Aksoy için yetersiz kalmasından yola çıkarak “katilim serbest, niçin?” sloganı ile toplanıyor.
Biz de HAÇİKO olarak bu eylemlere destek veriyoruz.
Meksika’da hayvana işkenceye iki, ölümüne sebep olmaya dört yıl hapis cezası varken bizde katiller 300 liraya serbest kalıyor.
Hayvan sahipliyse de sadece mala zarardan ceza görüyorlar.
Bizim kanunlarımızda sokak hayvanı değersiz, sahipli hayvan ise eşittir mal!
Bu kanunun bir an önce değiştirilmesini sağlamak, hayvana işkence yapıp para ödeyerek ortalıkta dolaşıp, işkence yapmaya devam edeceklere dur demek için ortak çaba gerekiyor.
HAYTAP’tan yüksek katılımın beklendiği, HAÇİKO üyelerinin de hazır bulunacağı şehirlere göre eylem programını yazıyorum, sessiz kalmayın, ölürken sadece miyavlayabilen o kedicik ve işkence gören daha nice masum hayvan için söyleyecek sözünüz vardır mutlaka, lütfen en yakınınızdakine katılın...
Nişantaşı Kedili Sanat Parkı (13.00)
Galatasaray Lisesi Önü (14.30)
Kadıköy-Boğa Heykeli (15.00)
Kayseri (12.30)
Muğla - Orataca (17.00)
Bartın (14.00)
Ankara (14.30)
İzmir Konak YKM Önü (13.30)
Antalya Sarampol Kapalı Yolu Halk Bankası Önü (13.00)
Eskişehir Adalar Migros Önü (13.30)
Engin Akyürek’in duvarındaki poster
Engin Akyürek, magazinde yok, sosyal medyada yok. Ama olmasına da gerek yok, hayranları sosyal medyada yeri göğü inletiyor.
Pazar günü Kelebek’teki Engin Akyürek röportajı sonrasında Twitter’dan Akyürek fanlarından aldığım teşekkürler, paylaşımlar tüm gün sürdü.
İşte o tutkulu hayranlar için röportajdan kalan, sayfaya sığmayan son Engin Akyürek cevapları:
- Takma ismin var mı?
Arkadaşlarım bana Akyürek derler. İsmimle çok hitap edilmem yani.
- Küçükken aşık olduğun oyuncu ya da şarkıcı...
Benim futbol sevdam var demiştim ya. Ve Beşiktaş tutkusu. Metin Ali Feyyaz’ın fotoğraflarını asardım odamın duvarlarına.
- O kadar yani. O yıllardaki kadroyu say desem...
Kalede Zalad, 2 numara Recep ağabey, 3 Kadir, 4 Gökhan, 5 Ulvi, Rıza, Metin, Ali, Feyyaz, Samet olabilir.
Paylaş