Karadeniz insanı ve Temel

Karadeniz insanı neden farklıymış öğrendim.

Haberin Devamı

Hem de has bir Karadenizli’den, “Sümela’nın Şifresi-Temel” filminde Temel’i oynayan Alper Kul’dan.
“Galiba iklim şartları bizi böyle yaptı” diyor Alper Kul, “her yer dağ ve iklim çok sert, bir dakika içinde sular yükseliyor, sel basıyor, sis iniyor kayboluyorsun, uçurumdan düşüyorsun, fırtına patlıyor o oluyor, bu oluyor. Pratik zekalı olanlar oradan oraya halat geriyor, ağacın tepesine ev yapıyor, farklı bir şey yapıyor ve hayatta kalıyor. Ben de diyorum ki normal zekadaki insanlar ölüp pratik zekalılar hayatta kalınca, pratik zekalılar birbirleriyle evlene evlene çocukları genetik olarak herhalde farklı bir düşünce yapısına sahip oldular.”
Alper Kul, “Sümela’nın Şifresi-Temel” filminin çekimleri süresince Trabzon’da kaldı.
“Oradaki dolmuş, manav, bakkalı herkes kendi fıkrasının kendi bölümünü oynuyordu aslında. Biz daha komik değildik onlardan” diyor.
Temel bir fıkra kahramanı olduğunu ne zaman anlamıştır acaba diyecek oluyorum, “Ne zamanki 1950-60’larda ekonomik göç nedeniyle Karadeniz’den İstanbul, Ankara, İzmir’e göç ediliyor, oradakiler ‘sen çok garip bir insansın, düşünce yapın çok farklı’ demeye başlıyorlar herhalde. Temel ilk 1950’lerde anlamıştır fıkra kahramanı olduğunu. Yoksa kendi aralarında hâlâ fıkra kahramanı olduğunu bilmeyen bir sürü insan yaşıyor Karadeniz’de” diye cevaplıyor.
“Sümela’nın Şifresi-Temel”, fıkraların kahramanı Temel’i beyazperdeye taşıyor. Şu anda vizyonda.
NOT: “Sümela’nın Şifresi-Temel” filmini vizyona girdiği 16 Aralık’tan itibaren ilk üç günde 180 bini aşan kişi izledi. Böylece yılın en iyi açılış yapan filmi rekorunu da kaptı.

Haberin Devamı

Nar’ı sevmek

“Dürtme içimdeki narı, üstümde beyaz gömlek var.”
Yarın vizyona girecek olan “Nar”, Birhan Keskin’in bu dizesiyle açılıyor.
Ümit Ünal imzası taşıyan “Nar” sadece 17 salonda gösterilecek. Muhtemelen de az izleyiciyle buluşacak.
Bu, Antalya’da aldığı ve dünyanın en sakin insanlarından biri olan Ümit Ünal’ı bile isyan etme noktasına getiren geçiştirme ödülünden sonra filme yapılan bir haksızlık daha.
Oysa film o kadar iyi bir sinema örneği ki, kesinlikle daha fazla salonda gösterilmeyi hak ediyor. Nasıl bir ironiyse artık, “Nar”ın hikayesi tam da haksızlıklar ve adaletin aranması üzerine.
Asuman adlı falcının fal bakmak değil, hakkını aramak, geçmiş bir hesabını kapatmak üzere gittiği evde yaşananlar geliyor perdeye. Ümit Ünal, dar bir bütçeyle kotarmış filmi, oyuncular para bile almamışlar.  Ama hepsi de bu filmin içinde olmaktan son derece mutlu.
Falcı Asuman’ı canlandıran Serra Yılmaz, yaptığım en iyi işlerden biri diyor.
Ben de “Nar”a engellerle karşılaştığı yolunda başarılar diliyorum.
Ve, ne Antalya jürisine ne de “Nar”a yer açan sinema komplekslerine daha fazla bir şey söylemeden, “Dürtmeyin içimdeki narı, üstümde beyaz gömlek var” diyerek bitiriyorum yazıyı.

Haberin Devamı

Barda talk show

Salı gecesi televizyonda değil, bar ortamında bir talk show’a konuk oldum. Txm Style’daki “Rominight Live Talk Show”un ilk kadın konuğuydum.
Gündemi, bol sinema, çokça HAÇİKO, biraz da özel hayat olmak üzere Romina ile karşılıklı hallaç pamuğu gibi attık. Ortam harikaydı, izleyiciler de sohbete katıldı, sinefillerle “Nar” filmine Antalya’da yapılan haksızlığa değindik, hayvanseverlerle Van kedi evi üzerine sohbet ettik. Sevgili Saki Çimen de oradaydı, “Paramparça” fonda çalarken bestecilerin öneminden ve değerinden konuştuk. Dolu dolu bir geceydi, güzel ev sahipliği ve yüksek enerjisi için Romina’ya teşekkür ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları