Paylaş
Hani aşılar, doğal bağışıklık ve etkisiz varyantlar sayesinde korona tarihin derinliklerine gömülmüştü!
Hani tarihe geçen bir pandemiyi kalan sağlar olarak atlatmıştık!
Hani çantalarda maske taşıma ve maske takma sona ermişti!
Hadi hiçbiri olmadı diyelim, hani yazın bu virüs bizi rahat bırakıyordu!
Yok arkadaş, ne yapışkan bir virüs çıktı bu böyle.
Bir dönem yakın çevremizde pek çok kişi COVID pozitifti ya...
Şimdi yine öyle.
Sağım solum sarıldı.
Üstelik aşıların etkisi, yetkisi bitti.
Ve dahası eskisi kadar maske takılmıyor.
Önümüzdeki 9 günlük tatilde daha da yakınlaşacak herkes.
Korkuyorum ben.
Umarım eskisi gibi olmaz.
Altın Portakal’a başvurular başladı
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bu yıl ödüller 10 bin ila 350 bin TL arasında değişiyor.
Hem ismini ‘Altın Portakallı’ olarak tarihe geçirecek hem de 350 bin TL’yi alacak film için başvurular başladı.
Sonradan “tarihi kaçırdım” diye yakınan çok oluyor diye peşinen yazıyorum.
1-8 Ekim tarihleri arasında yapılacak 59. festivalin ulusal yarışmaları için başvurular başladı ve 4 Ağustos Perşembe günü saat 18.00’de sona erecek.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yaptığı açıklamada bu yıl toplam 940 bin TL tutarında ödül dağıtılacağını söyledi.
Ulusal Uzun Metraj, Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Metraj Film Yarışmaları’na, 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin son başvuru tarihi olan 9 Ağustos 2021’den sonra tamamlanmış ve 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden önce Türkiye’de halka açık ticari veya özel gösterimi yapılmamış, yurtiçinde bir festivale katılmamış yerli filmler katılabiliyor.
Festivalin idari direktörlüğünü Cansel Tuncer, yönetmenliğini Ahmet Boyacıoğlu üstleniyor.
Sanat yönetmenliğini Başak Emre’nin yürüttüğü festivalin bu yıl gerçekleşecek ‘ilk’i; Altın Portakal Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması.
Uyarlamalar kimi zaman romanlara hakkını veremez, kimi zaman ise satırları canlandırır, başka bir boyuta geçirir.
Bu yeni yarışmanın ve katılacak filmlerin özellikle ilgimi çektiğini ve merakla beklediğimi söylemeden geçemeyeceğim.
Pamuk Prenses’in cüceleri nerede?
Pamuk Prenses’i cüceler olmadan düşünebiliyor musunuz?
Nasıl olduysa bir ara “öyle yapalım” dendi.
1937 tarihli klasik animasyonu ‘live action’ olarak oyuncularla hayata geçirme projesinde “Cüceler olmasın, yerine fantastik, büyülü karakterler olsun” falan dediler hatta.
Sizin o çektiğiniz prenses filmi olur da Pamuk Prenses olmaz!
Neyse ki yeni bir haber biraz olsun akıllarının başlarına geldiğini gösteriyor.
Martin Klebba, katıldığı bir etkinlikte Huysuz karakterini canlandıracağını söyledi.
Huysuz’un haberini almış olmamız, 7 cüceyi kurtardığımız anlamına gelmiyor tabii.
Her birini görene kadar emin olmak zor. Cücelere göz diken yapımcı senaryoya ne yapar diye düşünmeden ve irkilmeden de edemiyor insan.
Unutulmayan bir film repliği
“Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?” (Vizontele)
Paylaş