Jeremy Irons: ‘Bu kez savaşı hem Türk, hem de İngiliz bakış açısıyla gördüm.’
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
‘Çanakkale geçilmez’ diye boşuna dememişler. Çanakkale Zaferi’ni ve onu takip eden kara savaşını konu alan belgesel Gelibolu, vizyona girdiği hafta diğer tüm filmlerin önüne geçmeyi başardı.
Tolga Örnek’in yönettiği Gelibolu, ilk üç gününde vizyondaki popüler filmleri geride bırakmakla kalmadı, 156 bin kişi tarafından izlenerek, Hititler belgeselinin elindeki (ki o da Tolga Örnek’in imzasını taşıyor) rekoru da kırmış oldu. Ben bu yazıyı yazarken (Cumartesi), Gelibolu’nun izleyici sayısı 300 bin’in üzerindeydi. Hafta sonu rakamları da eklenince ne olur tahmin edin artık.
Çanakkale Zaferi’nin 90. yıldönümüne denk gelen Gelibolu’yu izlemek için okullar, emniyet, askeriye, özel şirketler toplu bilet alıyorlar. Öğretmenleriyle birlikte sinemaya gelen kalabalık öğrenci gruplarına sabah seanslarında sık sık rastlıyorum. Antalya’da emniyet, Gelibolu için salon kapatmış.
Tolga Örnek bu ilgiden çok memnun. Belgeselinin 13 Nisan’da İngiltere, 18 Nisan’da Yeni Zelanda ve 21 Nisan’da Avustralya’da yapılacak olan galalarında da ilgi göreceğini umuyor.Ben bu noktada Gelibolu’nun İngilizce seslendirmesini yapmış olan ünlü aktör Jeremy Irons’a yönelttiğim sorulara aldığım yanıtları sizlere aktarmak istiyorum. Bu cevaplar Gelibolu’nun yurtdışında nasıl karşılanacağının bir ön göstergesi sanki.
Irons şöyle diyor: ‘Gelibolu’da izlediğimiz çok sayıdaki fotoğraf, belge, savaşı yaşayanların anlattıkları ve senaryonun kalitesi bugüne kadar izlediğimiz filmlerin çok üstündeydi. Gelibolu öncesinde bu savaş hakkında bildiklerim daha çok tarih kitaplarından öğrendiklerimle sınırlıydı diyebilirim. Daha önce sadece bir Avustralya belgeseli seyretmiştim. Tolga’nın belgeselinden ise çok şey öğrendim. Mücadelenin ne kadar uzun sürdüğünü, ne kadar kötü planlandığını, toprakları işgal edilen insanların coğrafyasını, özellikle de yapısını ve davranışlarını anlamadan yapılan bu saldırıların ne kadar boş olduğunu anladım. Ama en önemlisi bu kez olayı hem Türk hem de İngiliz bakış açısıyla görmüş oldum. Savaşın saçmalığını anlatmanın en güçlü yolarından biri belgeseller. Gelibolu’da beni en çok etkileyen yapılan saldırının ne kadar boş olduğu ve savaşan insanların cesareti oldu.’ Gelibolu’ya yurtdışında başarılar diliyoruz.
Geçen hafta sinemalarda gece seanslarının kaldırılması ile ilgili bir yazı yazmıştım. Pek çok okuyucumdan destek geldi. Bu hafta ise Özen Film Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soyarslan’ın aynı konu üzerine yazdıklarını sizinle paylaşmak istiyorum:
‘Bu yasaklama neden? Acaba belediyeler son zamanlara kadar kendilerine ödenen eğlence vergilerinin yüzde 75’ini Kültür Bakanlığı fonuna ödemek zorunda kaldıklarından dolayı mı sinemalara kızgındır? Yoksa sadece ‘Sinema öyle bir keşiftir ki, gün gelecek barutun, elektriğin ve matbaanın keşfinden çok, dünya medeniyetinin vechesini değiştirdiği görülecektir. Sinema, insanlar arasındaki görüş ve görünüş farklarını silecek, insanlık idealinin tahakkukuna en büyük yardımı yapacaktır. Sinemaya layık olduğu ehemmiyeti vermeliyiz’ diyen Atatürk’ün söylevine karşı çıkmak için mi sinemalar yine zora koşuluyor? İşin tuhaf tarafı bu yasak tam Türk sinemasının yabancı ülke sinemalarına karşı çok önemli bir üstünlük sağladığı bir dönemde yapılıyor.
Sanki ‘Sinemalar kapansın korsan DVD’ciler, CD’ciler tezgah başına’ der gibi bir durum sezilmiyor mu? Sadece otoritesini ispatlamak ve ceza yazabilme ortamı yaratmak için sinemaya, filmciye ve sinemaseverlere bu ceza veriliyorsa, unutulmamalıdır ki bizim sesimize kulaklar tıkansa bile, bu demokrasi ortamında kara bir lekedir ve bu lekeyi tarih asla affetmeyecektir...’
Sideways’in çapkını kötü adam oldu
En İyi Özgün Senaryo Oscarı’nı evine götürmüş olan Sideways’de uslanmaz çapkın Jack’i oynayan ve bu rolüyle Oscar’a aday olan Thomas Haden Church kılık değiştirmeye hazırlanıyor. Yakışıklı aktör üçüncü Örümcek-Adam filminde kötü adamı canlandıracak.
Yönetmen Sam Raimi,Church’ün hangi kötü karakteri oynayacağını açıklamıyor, ‘yeni kötü adama çok yakışacak’ demekle yetiniyor.
Başrollerinde yine Tobey Maguire ve Kirsten Dunst’ın yer alacağı Örümcek-Adam 3, Amerika’da 4 Mayıs 2007’de vizyona girecek.
Beyaz perdeden inciler...
‘Lezbiyen olduğunu sanmıyorum, baksana hamile.’ (Suda
Yaşam-The Life Aquatic, Yön: Wes Anderson, 2005)
Bunu biliyor muydunuz?
Testere 2’nin (Saw 2) yönetmeni belli oldu: Darren Lynn Bousman. Çekimlerine Mayıs ayında Toronto’da başlanacak filmin Cadılar Bayramı’nda vizyonda olması bekleniyor.