Paylaş
Evle ilgili her şey ve ev kadınlığı artık bir sektör.
Maaşsız işçi konumundaki ev kadınlığına karşı bakış açısı ne oldu da böyle değişti diye sorabilirsiniz.
Bunda iki, hatta üç şey önemli rol oynuyor.
Birincisi; pandemi nedeniyle işsiz kalanların ve eve kapananların oranında kadınlar daha ağır basıyor.
Yani bir sürü işkadını, kimisi işsiz kaldığı için kimisi ise işyerinden ‘home office’ moduna geçtiği için ev işleriyle tanışmış oldu.
Hem de ne tanışma! Artık herkes birer aşçı, herkes birer ev hanımı...
Bu kadınların çoğu da ev işlerini sosyal medyada öyle farklı ve güzel paylaşımlarla sundular ki, ev kadınlığına bakış açısı birden değişti.
Diğer yanda ise “Get Organized With Home Edit” gibi programlar ev düzenleme, derleme, toplama meraklıları için şahane bir alternatif sundu.
İzlemişsinizdir, Clea Shearer ve Joanna Teplin ünlülerin evlerini şahane organize ettiler.
3.8 milyon takipçisi ile ev kadınları arasında fenomen olan Mrs Hinch’in (Sophie Hinchliffe) son kitabı “This Is Me”nin İngiltere çok satanlar listesinde zirveye taşındığını görünce bu modanın ekran ve sosyal medya ile sınırlı olmadığını da anlamış olduk.
Demek ki insanlar bu pandemi döneminde ev işi, ev toparlama, düzenleme işlerine iyice sarmışlar.
Sosyal medyada ev işlerini bu kadar keyifle ve ustalıkla yapan kadınlar takipçilerine yalnız olmadıklarını hissettirdikleri için giderek daha da popüler hale geliyorlar.
Ev işi, evi toplamak, düzenlemek denince arkama bakmadan kaçan ben bile pembe ojeli tırnaklarından ödün vermeden limon soda karışımıyla lavaboları ovalayan Lynsey Queen of Clean, ev işlerini yaparkenki mutluluğunu evrene yayan Mrs Hinch ya da Ashley Jones Hatcher’ın hesaplarına bakıp bakıp, en azından “belki bir gün ben de yapabilirim” moduna giriyorum.
Kışın korona daha kalıcı olacak
Son korona araştırması sonuçlarına bakıp neyi anladık; gülme komşuna gelir başına...
Hani bana gülüyorlardı ya koronanın ilk ortaya çıktığı zamanlarda telefonumu yıkadım diye.
İşte onlardan bazıları bir süre sonra gülmeyi bırakıp hak vermeye başlamıştı.
Şimdi kalanlar da ikna oldu, telefonu yıkamasalar da sık sık dezenfekte etmeye hazırlar.
Avustralya’da yapılan son araştırmada, telefon yüzeylerinin koronavirüsün en uzun süre yaşadığı yerlerin başında geldiği ortaya çıktı.
Korona, telefon ekranı, çelik yüzeyler ve kağıt paralar üzerinde 28 gün boyunca canlı kalabiliyor!
Araştırmadan çıkan daha kötü bir haber de virüsün düşük hava sıcaklıklarında daha uzun yaşadığı.
Yani kışın gelmesi ve havaların soğumasıyla birlikte korona vakalarının arttığını göreceğiz.
Grip virüsü dışarıda 17 gün yaşarken, koronavirüs 28 güne kadar hayatta kalabiliyor.
Ve tabii bu noktada en önemli görev, el yıkamak haline geliyor.
Telefonumuza da dokunsak, asansör düğmesine de, kapı koluna da, kağıt paraya da en önemli önlem elleri yıkamak, virüslerin ağız ve burunla temasını engellemek.
Anlamıyorum
Hava güzeldi ya, hafta sonu şöyle bir araba turu yaptım Bağdat Caddesi’nde.
Tıklım tıklımdı.
Maskeler takılmış, iyi güzel. Tuhaf olan ise insanların sokakta maskeyle dolaşırken, restorana ya da bir kafeye girince maskelerini anında indirmesi.
Sadece yemek yerken çıkarılması gereken maskeler restorandan çıkana kadar kolda ya da çantada bekliyor.
Korona sadece sokakta geziyor, restoranlardan içeri giremiyor da bizim mi haberimiz yok acaba!
Paylaş