Ebru Akel’i taşımak!

Temel Gürsu’ya, Ebru Akel olayında verdiği anında ve hınzır cevap bunun en güzel örneği.
İşte Necip Memili’nin bana anlattığı o ilginç anı:
“İstanbul’a yeni gelmiştik. Davut Güloğlu ve Ebru Akel bir dizi çekiyordu.
Kast ajansı bizi aradı, ‘Çocuklar bir rol var, şu kadar para veriyorlar’ dedi. Önce ‘yok’ dedik ama Temel Gürsu’nun adını duyunca ‘Aman gitmemiz lazım’ dedim.
Set, Sarıyer sırtlarında bir yerdeydi. Temel Gürsu, bize ‘Siz ne iş yapıyorsunuz?’ dedi, ben de dayanamadım, klasik cevabımı verdim, ‘Patates satıyoruz’ dedim.
Neyse ki yanımdakiler, ‘Şaka yapıyor, biz konservatuvar mezunuyuz’ diye geçiştirdi. ‘Peki, gidin sedyeyi taşıyın’ dedi.
Sedyede Ebru Akel var. Biz başladık taşımaya, ben böyle kan ter içinde, nefes nefeseyim.
Temel Gürsu bağırdı, ‘Kestik! Necip’ti değil mi evladım? Taşıdığın kadın 56 kilo. Ayıp değil mi öyle deli gibi yorulmuş rolü yapıyorsun?’
Ben de ‘Hocam ne kadar zamandır taşıdığımızı söylemediler bize’ deyiverdim.
Temel Hoca, ‘Güzel oldu, güzel oldu. Kapak! İyi kapak! Tamam, yeni taşıyormuşsunuz gibi düşün evladım’ dedi.”

İnternet sansürsüz olduğu için

Pazar günkü Necip Memili röportajından kalan soru ve cevaplar oldukça ilginç:
Sende şeytan tüyü var, öyle değil mi?
- Öyle diyorlar da yok, sevimli olmaya çalışan bir cahilim o kadar yani. Başka bir şeyim yok.
Gerçekten patates sattın mı hiç?
- Arkadaşımın abisi Çukurova Üniversitesi’nde İngilizce bölümünü birincilikle bitirdi, sonrasında iş bulamadığı için patates satmaya başladı. Patates mevzusu oradan kalma.
Sence en ilginç özelliğin ne?
- Altı ay bir şeyle uğraşıp kendimi kapatabilirim. Çok merak ettiğim kişileri gidip bulur sohbet ederim. Abidin Dino’yu merak ediyordum, Adana’da kalmış akrabalarını gidip buldum, görüştüm. Erkan Can’la çok tanışmak istiyordum, aradım, ulaştım, tam da beklediğim gibi bir adam çıktı. Zeki Demirkubuz’u buldum bir gün, neden bu şekilde film çektiğini, neden bu kareleri kullandığını sordum kendisine.
Çok renkli bir kişiliğin, hazırcevaplılığın ve hınzır bir komikliğin var. Stand up yapsan gelir en önden izlerim.
- Arada yapıyorum zaten, bir gün gelirsin inşallah. Adana’da cumartesi günleri İnisiyatif Sanat Cafe’deyim. Çok iyi bir ekibimiz var orada. Türkiye’de çekilen yabancı filmlerde çalıştılar. Şimdi bir de internette dizi yayınlama projemiz var.
Neden internet?
- Daha sansürsüz olduğu için.

Kedilerin türlü huyları

Rengarenk, huy huy pek çok kediyle vakit geçirince insan her gün yeniden şaşırıyor.
“Bu kedilerin huyları nasıl oluyor da bu kadar tuhaf ve çeşitli olabiliyor?” diye soruyor kendine.
Bir kediyle yaşamaya hazırlanıyorsanız, bunlarla karşılaşabilirsiniz:
- Kediler hem mutluluktan hem de öfkeden kuyruk sallayabilirler.
- Bir kedinin bir şeyin peşinden koşması için o şeyin kıpırdaması yeterli. Hele bir de o şey küçükse delirmeleri işten bile değil. Duvardan duvara zıplarlar.
- Her kedinin saçma sapan yemek alışkanlıkları olabiliyor. Biri peynir seviyorsa, diğeri meyve sevebiliyor.
- Bazıları zıplayıp kapı açabiliyor. Gecenin bir yarısı, uykunun ortası fark etmiyor, yeter ki odaya girmek istesin.
- Çok bebekken alınmışsa sahiplerini anneleri sanıp, kulak memelerinden başlayarak emebiliyorlar.
- Yaşlanınca ve öleceklerini anlayınca kendilerini sahiplerinden uzaklaştırıyorlar. İnzivaya çekildikleri biliniyor.
- Kedilerin uyuma şekilleri çocukluğumuzun çizgi filmi Hop Hop Hop Haydi Tonton misali. Uyurken kediden başka her şeye benzeyen türlü şekiller alabiliyorlar.
- Çanta, bavul, karton kutu ve poşet görmesinler, bir bakmışsınız içindeler. Bavula giren kediyi evde bırakıp tatile gitmek de koyuyor tabii insana.
- Su kapları yerine musluktan, hatta bazen maalesef klozetten su içmeyi tercih ediyorlar.
- Ummadık anda yemek masasından bir pati darbesiyle yiyecek aşırabiliyorlar.
- Kediler bomboş duvarları sanki orada biri varmış gibi izleyebiliyor. Gece evde kimse yoksa bu durum ürkütücü olabiliyor tabii.
- Sadece kendi istedikleri zaman sevgi gösteriyorlar. Bu anlamda oldukça tutarlılar aslında.
- Siz televizyon seyrederken çıktıkları dolabın üzerinden bir anda kafanıza atlayıp ödünüzü koparabiliyorlar.
- İstemedikleri bir şeyi yaptığınızda bir anda bacağınıza atlayabiliyorlar.