Paylaş
Sabah sarıp sarmalayıp, saçını koklayıp evden uğurladığımız çocuklarımızın başına gelene bak.
Öğretmen sıfatıyla sınıfa gelen adam, cep telefonuyla 12-15 yaş arası 19 öğrencinin etek altlarının görüntülerini çekiyor.
Adam zaten muhtemelen geceden çocuk pornosu izleyip gelmiş.
Evinde çocuk pornosu içerikli 117 fotoğraf, 80 video bulunmuş!
Durum böyle olunca öğrencilere de muhtemelen birer seks objesi olarak bakıyor ders boyunca.
İnanın kanım dondu.
Aslında bu dünyanın her yerinde olabilir, insanın ne mal, ne sapık olduğunu yüzüne bakıp anlayamayız.
Ama şu dünyanın hiçbir medeni ülkesinde olamaz: Önceden çocuk pornosu suçundan sabıkalı birinin başka ülkede bir okulda öğretmen olması.
Çünkü normalde kayıtlar incelenir, işe alınacak adamın sabıkasına bakılır, sorulur, soruşturulur.
B.L.H.’nin ülkesindeki emniyet birimleri, kendisinin daha önceden çocuk pornosuyla ilgili kayıtlarının bulunduğu bilgisini Bilişim Şube Müdürlüğü’ne iletmişler.
Bu soruşturma adam işe alınırken niye yapılmadı acaba?
İşte olayın en acı tarafı bu.
Şu anda Türkiye’deki okullarda, yurtdışında okulların kapısından bile sokulmayacak pek çok yabancı uyruklu görev yapıyor.
Kimi anaokulu öğretmeni, kimi yabancı dil, bir kısmı da branş.
Üstelik bu bahsettiğim okullar velilerin her yıl neredeyse bir servet döktüğü, pahalı kolejler.
Velilere tavsiyem,
okulları öğretmenlerin sabıka ve sağlık raporu kayıtlarını incelemeye zorlamaları.
Bu yıl sırada çocuk planı var
Artık bir salı klasiği oldu. Pazar Kelebek’teki sayfamız ilanlı olunca röportajların bir kısmı buraya kalıyor.
Cemal Hünal’la at çiftliğinde buluşup işte bir de bunları konuşmuştuk...
- At eğitiminde önemli olan nedir?
- En zoru, atın güvenini ve arkadaşlığını kazanmak. İşbirliğini öğrenmek gerekiyor ilk önce. Buradaki (İstanbul Atlı Okçuluk Derneği) bütün atlarda o güveni yakaladık ve hepsi huzurlu. Sosyal grupları var, biz dışarıda gezdiriyoruz.
- İşte ben de en çok bu dediğine takılıyorum. Pek çok kulüpte atlar daracık yerlerde tutuluyor, açık alana bırakıldıklarını görmüyorum hiç. Sadece üzerlerine binildiğinde dışarı çıkıyorlar.
- Çok haklısın. Binicilik kulüplerine bakmak lazım. Mesela Ankara Binicilik Kulübü. Her yerde binalar var ama atları serbest bırakabilecekleri 50 metre yerleri yok. Avrupa’yı örnek gösteriyorsak, doğal atçılığa yönelmemiz lazım. Onlar atlarını dışarıda bırakmak gerektiğini biliyorlar ve bu konuda da bizden çok ilerideler.
- Eşin Lale benim de çok sevdiğim, takdir ettiğim, hayvanseverliğinden ötürü ayrıca saygı duyduğum biri. Nasıl bir hayatınız var...
- Beraber vakit geçirmek, tatil yapmak, temizliğe yardım etmek, kuşların suyunu değiştirmek, köpekleri gezdirmek, çamaşırlarımı ortada bırakmamak gibi çok temel şeylerin olduğu güzel bir hayatımız var. Hayatta başka bir şey yapma isteğim yok, elimdekileri muhafaza etmem yeterli.
- Annen babanla anlaşma imzalamış, akşam saat 8’den sonra çocukları görmeyeceğiz, kendi hayatımızı yaşayacağız diye, bu doğru mu?
- Yaptılar ama 8 değil 9’du. Bu beni olumlu etkiledi, disiplinli biçimde yetiştim, zamanında canım sıkılsa da. Sanırım çocukluğumda çok kitap okumamı sağlayan bir şeydir bu. O yüzden şikayet etmiyorum.
- Bu soruları genelde anneler evli ve çocuksuz çocuklarına sorar ama ben de dayanamayıp soracağım. Çocuk planınız var mı? Varsa ne alemde?
- Çocuk bu yıl sırada var ama yine de hayatın kendisine bırakmak gerekiyor. Lale de oyuncu ben de, hem kariyere hem aile hayatına devam etmemiz gerekiyor. Hayatta iyi olan hiçbir şey pat diye olmuyor, kendi vaktinde gelişiyor.
Çocuk da bunlardan biri olacak.
- Çocuklarla hayvanlar nerede benzeşiyorlar?
- Dürüstler, direktler, anlık tepkiler veriyorlar, hesap yapmıyorlar.
Paylaş