Paylaş
Bu yıl Çanakkale Savaşı üzerine üç ayrı film giriyor vizyona.
İlki Sinan Çetin’in “Çanakkale Çocukları” filmi. Vizyon tarihi 12 Ekim.
“Çanakkale Çocukları”, üç yılda tamamlandı, Çanakkale Savaşı’nda iki cephede iki kardeşin ve çevresindekilerin hikayesini anlatıyor.
Filmde Haluk Bilginer, Yavuz Bingöl, Oktay Kaynarca, Wilma Elles, Rebecca Haas, Orfeo Çetin ve Cemo Çetin oynuyor.
Şu anda sinemalarda 460 kopya fragman var, bu sayı 5 Temmuz itibarıyla 600’ü bulacak.
Diğer iki film ‘Çanakkale Çocukları’ndan hemen sonra vizyonda olacak.
Serdar Akar’ın çektiği, büyük bütçeli (20 milyon dolardan bahsediliyor) “Çanakkale İçinde” merakla bekleniyor.
Mel Gibson’ın da adının geçtiği bu büyük prodüksiyonlu filmin konusu Çanakkale Savaşı sırasında yaşanan dram ve kahramanlıklar üzerine.
Üçüncü büyük proje ise araştırmacı yazar Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler, Diriliş ve Cumhuriyet adlı Türkiye tarihini kaleme aldığı üçlemesinin Çanakkale savaşlarını konu alan “Diriliş” adlı kitabından beyazperdeye uyarlanan ‘Çanakkale 1915’.
Şu sıralar çekimleri süren filmi Yeşim Sezgin yönetiyor.
Daha önce girilmeyen pek çok yerde çekim izni alındığı konuşulan bu büyük bütçeli film için yazar Turgut Özakman’ın açıklaması şöyle:
“Savaşın kanlı yüzünü değil, ruhunu, insani, temiz ve haklı yanını, bir milletin dirilişini anlatacağız.”
Önümüzde üç ayrı Çanakkale filmi ve seç beğen izle durumu var.
Şimdiden söyleyeyim benim gönlüm savaş sahneleri iyi çekilenden değil, tarihi gerçekleri ve savaşın insanlar üzerindeki etkisini en iyi anlatandan yana olacak.
Bunların hepsinin aynı yerde olduğu bir Çanakkale filmi çıkarsa, ne âlâ tabii.
Uggie emekli oldu
Oscar’lı “The Artist” filminde başrol oyuncularından bile rol çalan Uggie adlı Jack Russell cinsi köpek Hollywood’da kendisi için yapılan bir törenle emekli oldu.
10 yaşındaki Uggie’nin ayak izleri Marilyn Monroe ve Clark Gable gibi yıldızlarla birlikte ölümsüzleştirildi.
Uggie’nin fotoğrafını gördüm, siyah bir papyon takmış, şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu.
Sahibi, sinir sistemindeki rahatsızlıktan bahsetmiş.
Oyuncuların dayanamadığı set ortamına, tekrar çekimlere, saatler süren beklemelere dayanmak kolay değil.
Çimenlerde, bahçede arkadaşlarıyla oynamak varken, kamera karşısına geçmek hiç kolay değil.
Uggie’ye iyi dinlenmeler.
Yakışıklı bir gitar virtüözü
Prestijli klasik müzik ödüllerinin sahibi, klasik ve Latin müziğin en genç gitar virtüözlerinden biriyle tanıştım; Milos Karadaglic.
8 yaşında gitar çalmaya başlamış ve 16 yaşındayken, Londra’daki Royal Academy of Music’te burs kazanmış.
Mediterraneo adlı ilk albümünden sonra birçok kayda değer ödül almış; Julian Bream Ödülü, Prens Charles Kraliyet Ödülü ve Gramophone Yılın Genç Sanatçısı Ödülü bunlardan birkaçı.
Milos’un Latinoise adlı yeni albümünün dünya turnesi kapsamında bu gece Aya İrini’de konseri var.
Fernando Sor, Isaac Albeniz, Johan Sebastian Bach ve bir İstanbul aşığı olan Carlo Domeniconi’nin dünyaca meşhur eserlerini Milli Reasurans Oda Orkestrası eşliğinde yorumlayacak.
Ve en iyiyi sona sakladım.
Milos hem kulağa hem göze hitap ediyor.
Genç ve çok yakışıklı bir adam olacak bu akşam Aya İrini’de.
Büyüsüne kapılıp gidebilirsiniz.
Komşulardan şikayetçiyim
Bir komşumuzdan şikayet geldi, “kediniz bahçemize giriyor, sahip çıkın!”
Bir diğeri ise “köpekleriniz havlıyor, susturun” diye kapıya dayandı.
Komşu kardeşler, bu insancıl tavırlarınız karşısında kedime de, köpeğime de, kendime de hakim olamayabilirim, her an gürültü yapabilir ya da bahçenize gelebiliriz.
Benimkinden çok daha sakin ve sağduyulu bir cevap ise sinema yazarı arkadaşım Ali Ulvi Uyanık’tan: “İnsanlar hayvanları kovarak, yok ederek öyle büyük alanları işgal ettiler ki, özür için onlara bahçelerimizi açmak az bile.”
Paylaş