Paylaş
Cengiz Semercioğlu’nun yıllar önceki tozlu raftan alıp gün yüzüne çıkardığı Sertab Erener-Sibel Can polemiği (yıllar önce Sertab, kendisini Sibel Can’la aynı programda yan yana getiren menajerine ateş püskürüp işine son vermiş), yarışmanın en azından ilk bölümlerini ilgi çekici hale getirecek gibi.
Yapımcılar Cengiz’in çaktığı bu alevi alıp büyük bir kamp ateşi haline getirirlerse ne âlâ, iyi iş yapar, reytingi kaparlar.
Ama Sertab’la Sibel canımlı cicimli olmaya başlarlarsa işte o zaman tehlike çanları çalar!
Gezegen’den canlı
Bir baktım Kayahan’ın evinden İskender Paydaş ve Suat Suna ile canlı yayın yapıyor.
Sonra arabasına aldığı özel aparatıyla trafikten yayında.
Ertesi gün Twitter’dan duyurmuş “Sabah Demet Akalın, öğleden sonra da Sıla ile canlı yayında olacağım, takipte kalın” diye.
Bence Periscope’un kralı Mehmet Akbay, nam-ı diğer Gezegen Mehmet.
“Her gün kendisini çeken bir ünlüyü mü takip edersiniz, yoksa her gün başka ünlüyü çeken bir yayıncıyı mı?” sorusunun net cevabıdır kendisi.
Bu arada Periscope sohbeti yaptığım Mehmet’in bu uygulamayla ilgili eleştirileri de var:
“Sorunlardan biri ekrana düşen mesajların kim tarafından yazıldığının belli olmaması. Belki arkadaş listesinde ekli olanlar daha bold olarak gözükebilir. En azından o mesajların daha dikkat çekmesi sağlanır. Canlı yayın anında kişinin yaptığı yayın başka kullanıcılar tarafından da paylaşılabilmeli. Sadece duyuru yapılması yerine, aynı görüntü isteyen kullanıcı tarafından aktarılmalı.”
Doğru söze ne denir, yeni trend Periscope’un da yenilenecek çok şeyi var.
Özcan Deniz’le bir milat
Özcan Deniz’in yönettiği ve Fahriye Evcen’le başrolü paylaştığı bol gişeli “Evim Sensin” filminin DVD’sindeki kamera arkası görüntülerini izledim geçen gün.
Özcan bunun bir remake, yani yeniden çevrim olduğunu ve “A Moment to Remember” adlı filmden uyarlarken nelere dikkat ettiğini öyle güzel anlatıyor ki.
Bence bir milattır “Evim Sensin”.
Daha önce pek çok yeniden çevrimde yönetmenler çaktırmadan susmaya yatar, kaynağını vermedikleri için “çalmış” görünürken, Özcan çıkıp göğsünü gere gere “Bu başka bir filmin yeniden çevrimidir” demiştir.
Özcan’dan sonra pek çok yönetmen de “remake” yaptığını söyler oldu.
Zaten bir filmi yeniden çevirmek öyle saklanacak bir şey değil.
Martin Scorsese’nin Hong Kong yapımı “Infernal Affairs”in remake’i “Köstebek” (The Departed) ile Oscar aldığını...
“Kasımda Aşk Başkadır” filminin de bir remake (ki filmin En Kötü Remake adaylığı vardır) olduğunu...
Ve tabii Hollywood’un remake’ten geçilmediğini hatırlatalım.
Birkaç gerçek
* “Gençlere yeri geldiğinde çocuk muamelesi yapılıyor ama her daim yetişkin gibi davranmaları isteniyor.”
* “Kadınlar mavi giyen erkeklerden etkileniyor. Kadınlarda erkekleri cezbeden renk ise kırmızı.”
* “Depresyonun nedeni fazla düşünme. Beyin, sürekli düşündüğünde gerçekte var olmayan sorunlar üretiyor.”
* “Hayattaki en kötü his, birinin önce sizi önemsemesi, sonra ortada bırakması ve sizin bunu takmıyor gibi görünmek zorunda kalmanız.”
Paylaş