Bu çağda ünlüler çapkınlık yapamaz

* Uzun aradan sonra yeniden bir aradasınız...
- Selami Şahin: Işın benim canım kızım, kardeşim. Ailece çok seviyoruz onu. Burada diye demiyorum, sesine hayranım. Gerçekten iyi bir dost. Bazen iyi bir dost, öz kardeşten iyidir.

* Işın’ın arabesk albüm çalışmasında da birlikteydiniz, değil mi?
- Selami Şahin: Evet. Selim Çaldıran’la beraber şarkıları seçtik, okumalara beraber girdik. Ve o albüm yılın en çok satan albümü ödülünü aldı.

* Siz ne tür müzik dinliyorsunuz?
- Selami Şahin: Her tür müzik dinlerim. Senfoni, opera, İspanyol müziği, arabesk, Mısır ezgisi... Bahçeye bakın; çiçeklerin hepsi farklı renkte ve hepsi de ayrı güzel.



* Yeni konser projenizde neler olacak?
- Işın Karaca: Hem sevdalı hem belalı şarkılar... Bizi büyüten, bizi sınayan...
- Selami Şahin: Aslında dünü, bugünü ve yarını anlatacağız. Biz sahneye çıktığımızda arabeskçiler de mutlu olacak, popçular da, sanat müziği sevenler de... Gelişen teknolojiyle birlikte şarkılar değişti, anlamlar yitirildi. Aşklar eski aşklar değil artık.
- Işın Karaca: Selami Şahin’in ise 1960’lardan bu yana tek derdi aşkı anlatmak, aşkı savunmak.

* Öyle mi? Aşka mı kilitleniyor tüm şarkılar?
- Selami Şahin: Tabii. “Felek vurdu beni, Allah’ım öleyim, mezarıma gelme, vuracağım kendimi” gibi sözler tarzıma uymuyor. Ben müziğim sevgiyi anlatsın istiyorum, özlemi anlatsın, sitemi anlatsın.
- Işın Karaca: Aşk böyle anlatılan bir şey değil zaten.
- Selami Şahin: İlkokul mezunuyum. Köyde doğdum büyüdüm. 70’li yıllarda başladım beste yapmaya. Ve Türkiye’deki sanatçıların yüzde 90’ı şarkılarımı okudu. 370 civarında yaptığım bestem var, 200’e yakını hit.

“ARABESK DİNLEMEM” DİYENLERE GÜLÜYORUM
* Işın, sen de arabesk albümü yaparak herkesi şaşırtmıştın....
- Işın Karaca: Çünkü herkesin “Ben arabesk dinlemem” gibi bir tavrı var. Onlara o kadar çok gülüyorum ki. Bir kere her izlediğimiz filmde “dinlemem” denilen o şarkılar vardı. Türk pop kültürü ne zaman var olmaya başladı? Öncesi Arap ezgileri zaten...
- Selami Şahin: Okuyacak sanatçının sesine, çizgisine göre giydirirseniz orkestrayı, ona göre bir aranje yaparsanız, o parça herkese yakışır. Budur yani.

* Birlikte çıktığınız konserler nasıl geçiyor?
- Işın Karaca: Bursa Açıkhava’ya çıktığımızda, kendimi çimdiklettim sahnede! Çünkü Selami abiye bakıp bakıp “Ben burada mıyım, bu gerçek mi?” diyordum. Ben gerçekten çok şanslıydım. Hayatım boyunca hep iyi isimlerle çalıştım. Sezen Aksu’nun vokalistiydim,
Ajda Pekkan’ın 90’lı yıllarda çıkan albümlerinin yüzde 90’ında vokal olarak varım. Selami Şahin’in de fanıydım ve sonunda yollarımız kesişti.

* Sürekli konser maratonu yaşamak sizi yormadı mı Selami Bey?
- Selami Şahin: Dünyaya bir daha gelsem yine müzisyen, besteci, yorumcu Selami Şahin olmak isterim. Biz eskiden Taksim Maksim, Caddebostan Maksim, Çakıl, Gar, Lunapark Gazinosu’nda çıkıyorduk. İki ay her gün program yapıyorduk. Çarşamba ayrıca hanımlar için matine. Alışığım yani. Kendimi övüyorum anlamına gelmesin ama benim kadar eser tutturan yoktur.
- Işın Karaca: Ben överim seni (gülüyor).
- Selami Şahin: İkincisi, 47 yıl önce ünlenip hâlâ müzik dünyasında olan kaç kişi gösterebilirsiniz?



* Siz ilk bestenizle de Altın Kelebek almıştınız yanlış hatırlamıyorsam.
- Selami Şahin: Evet. 1969’da hayatımın ilk bestesi Altın Kelebek kazandı. “Yalancı Dünya Gibi Yalancısın”la kazanmıştım o ödülü... Notayı kendi kendime öğrenmiş biriyim üstelik.

* Yaratım sürecinden söz eder misiniz? Şarkılar nasıl çıkıyor?
- Selami Şahin: Oturup söz yazıyorum, sonra bazen “Kusura bakma seni yırtıp atacağım, istediğim gibi olmadın” diyorum. Şimdi yeni albüm çalışması var. Büyük konuşmuyorum ama bir çıksın bak yeni hit şarkılar gelecek.

* Hepsi eşiniz Didem’e yazıldı tabii, değil mi?
- Selami Şahin: Tabii...

* Siz işin doğru yolunu bulmuşsunuz...
- Selami Şahin: Akıllı insanlar mutlu yaşarlar. Sana yapılmasını istemediğin şeyi karşı tarafa yapmayacaksın.

KİMSE BOŞANMAK İÇİN EVLENMİYOR
* Magazinel bir sürü şey yaşadın; boşanmalar, çoluk çocuk... Onlar nasıl etkiledi seni?
- Işın Karaca: İnsan hatalarıyla büyüyor. Kimse boşanmak için evlenmiyor. Seviyorsun, inanıyorsun, evleniyorsun, çocuk yapıyorsun, sonra bir şey oluyor ve bitiyor. Çok göz önünde insanlar olduğumuz için de bir bakıyorsun hayatın gazetelerde, dergilerde... Ve sen haliyle yıpranmaya başlıyorsun.

* İlginç bir argümanla gelen oldu mu hiç size? Bestelerinizin hayatını değiştirdiğini söyleyenler mesela?
- Selami Şahin: Geçenlerde Cahide’de bir kadın grubu çiçek gönderdi, üzerine “Sayın Selami Şahin, bundan sonra adınız Selami Şahin değil, Selami bu da mı senin?” diye yazmışlar. O kartı saklıyorum.

* Didem nasıl baş ediyor kadın hayranlarınızın ilgisiyle?
- Selami Şahin: Seven insan kıskanır. Ama çok anormal şeyler yapmaz, “Niye baktın, niye fotoğraf çektirdin?” demez. Yalnızca birbirimize “Neredesin?” diye sorarız.
- Işın Karaca: Bakma sen, Selami abi de inanılmaz kıskanç.
- Selami Şahin: Çok değil. İnsan sevdiği, güvendiği kişiyle evlenir. Sadece eşime “alo” demeden içim rahat etmiyor.



* Hesap verir misiniz?
- Selami Şahin: Tabii... Zevkle, şerefle. O çocuklarımın annesi, canım eşimdir. Tabii ki sorduğu zaman neredeyim, kiminleyim anlatırım. Ayrıca bu teknoloji çağında ünlü birinin çapkınlık yapması imkansız. Hemen çeker koyarlar sosyal medyaya.

* “Kılıbık değilim, akıllıyım” demişsiniz.
- Selami Şahin: Az önce de söyledim, akıllı insan mutlu yaşar.
- Işın Karaca: İşte bu dürüstlüktür. Ben bu kadar darbe yediğim halde yeniden güvenmeyi öğrenmek için aşk konusunda her şeyi sıfırladım.

*Gerçekten mi?
- Işın Karaca: Evet. Tabii bu da adama bağlı.

ÇOCUKLUK ARKADAŞIMLA AŞK YAŞIYORUM
*Yeni ilişkin nasıl gidiyor?
- Işın Karaca: 25 yıllık çocukluk arkadaşımla aşk yaşamaya başladım.
- Selami Şahin: Ben çocukluk arkadaşımla olamam, çünkü çok yaşlanmışlardır (gülüyor).
- Işın Karaca: Twitter’da biri “Işın Karaca 25 yıllık arkadaşıyla aşk yaşamaya başladıktan sonra bütün çocukluk arkadaşlarımı gözden geçirmeye karar verdim” diye yazmış.

*Çocukluk arkadaşın mı, aşkın mı?
- Işın Karaca: Arkadaşımdı. Biz 25 sene önce de hafif bir flört etmiştik ama o zamanlar Tuğrul (Odabaş) son derece çapkın, bense uçarı. Ama yollarımız hep birdi, aynı ortamlar içerisindeydik.
- Selami Şahin: Hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir.
- Işın Karaca: Şükürler olsun hakikaten. O beni Işın olarak tanıdığı için farklı şimdi her şey...

*Işın bu zayıflama sürecini biraz anlatır mısın?
- Işın Karaca: Tabii, aslında geçtiğimiz yaz başladı bütün problemlerim. Çünkü şubat ayında çok ağır bir kortizon tedavisi gördüm. İstem dışı kilo almaya başladım, mutsuz oldum. Hayatım boyunca hep heybetli kadın olmuşumdur, ama 3 haneli rakamları hiç görmemiştim. Sonra Mine diye bir arkadaşım ve beni ameliyatla midemi küçültmeye ikna etti.



*Bunu da saklamadın.
- Işın Karaca: Niye saklayayım? 35–40 kilo fazlam vardı. Doktora gittim, kafamda hâlâ “ameliyat olayım mı, olmayayım mı” sorusu... “Işıncığım ne yazık ki artık senin kilo verme ihtimalin yok” dedi. Tahlillerden sonra da ameliyatı doktorum önerdi.

*Sahne de görsel bir dünya sonuçta...
- Işın Karaca: Evet, istediğin kadar güzel şarkı söyle; işin görsel kısmı da var. Ameliyattan sonra 3 gün çok zorlandım. Kolay bir ameliyat değil. 3’üncü günden sonra eve gittim, 5’inci gün evde 15 kişiye yemek hazırladım. Hiçbir şey yemedim. Tuğrul beni zorluyor mesela daha sık yemek yemem için. Öğünlerimi sık tutuyor. Dördüncü ayımdayım 27 kilo gitti.

*Peki hayatın tadı, tuzu gitti mi?
- Işın Karaca: Hayır, her şeyi yiyorum. Sadece çok yiyemiyorum. Tuğrul “Işın benim için son derece ekonomik bir kadın oldu” diye espriler yapıyor. Yemekten kıstığımı kıyafete ayırıyorum. Kendime söz vermiştim, “68 kiloyu gördüğüm gün bütün gardırobu değiştireceğim” diye.



TUĞRUL MÜTEMADİYEN AT ALIYOR BANA
*Tuğrul’la ilişkin nasıl gidiyor? Nasıl bir yaşamınız var?
- Işın Karaca: Kilyos’tayım ben artık. Orası bizim köyümüz. Köpekler, kediler, atlar... Tuğrul sağ olsun çok sevgimi bildiğinden bana mütemadiyen at alıyor.

*Nasıl? “Mütemadiyen at alıyor” derken... Kaç oldu ki?
- Işın Karaca: Şu an dört tane atım var. İki köpeğim. Bugün yeni köpeğim geliyor.

*Tuğrul ne iş yapıyor?
- Işın Karaca: Işık tasarımcısı. Büyük binalar, oteller, köprüler filan aydınlatıyor. Sabahları mesela bir kalkıyorum, o bütün köpekleri gezdirmiş oluyor 7’ye kadar.

*Ne güzel bir adam yaa.
- Işın Karaca: Tabii tabii, işte kuşları çağırıyor falan.
- Selami Şahin: Ben de mahallemizde köpekler, kedileri, kuşları besliyorum. Ekmekleri minik minik doğrayıp ıslatıyorum. koyuyorum kaldırımın yan tarafına ezilmeyecek şekilde. Hiçbir canlıyı öldüremem. Bazen bakıyorum dalında çok güzel bir çiçek, bunu koparıp eşime götüreyim diyorum. Sonra sanki biri elimi tutuyor, dur diyor. Çiçek de dalında güzel.
- Işın Karaca: Mia’ya ilk öğrettiğim şeydir o. Ormanda yürüyorduk, ilkbahardı. Çok güzel papatyalar açmış her yerde... Koparmak istedi, dedim ki “Anneciğin koparacağız, eve götürüp suya koyacağız ama o ölecek. Ve hiçbir zaman tohumlarını yere koyamayacak”... Ona bunu anlattığımda 2,5 yaşındaydı, artık asla çiçek koparmıyor çocuk.

BİR ÇOCUK DAHA İSTİYORUM
*Sasha Mia ne demek?
- Işın Karaca: Benim iyilik ve güzellik meleğim.

*Peki ister misin bir çocuk daha? Düşünüyor musun?
- Işın Karaca: Kesinlikle istiyorum. Her şey geçici; şan, şöhret... Oysa bir bebek memeye değdiği anda hayattaki görevlerimizin ne kadar ulvi olduğunu anlıyorsun. İlerideki hayalim, kocaman bir masa, çocuklarım, eşleri, onların çocukları... O güzel tabloyu mutlaka görmek istiyorum.

EVLENİRKEN BİR ÖMÜR EL ELE OLMAYI KABULLENECEKSİN
*İlişkileri ayakta tutan, değerli kılan şey nedir sizce?
- Işın Karaca: Ben bugüne kadar çok uçlarda ilişkiler yaşadım. Hayatımda ilk kez denge var. Meğer ilişkide huzur ne kadar önemliymiş. Hiçbir soru işareti yaşamadan, şu anda sevgilim nerede, ne yapıyor korkusu duymadan yaşamak çok önemli bizler için. Ben sabahları sevgilimin bana yazdığı aşk mektubuyla gözümü açıyorum. “Uyurken seni özledim” diyen bir adamla uyanıyorum.

*Ama bu ilişkinin iyiliği ve güzelliği sana yansımış. Hem fiziksel olarak hem de ruhen...
- Işın Karaca: Diyorum ya, bu adam bana çok iyi geldi, resmen eritti (gülüyor)...
- Selami Şahin: Hangi meslekten olursa olsun, bekarlık zamanında her erkeğin sevgilisi olmuştur, çapkınlık yapmıştır. Ama evlilik başkadır. Evlenenler bir ömür boyu beraber el ele, kalp kalbe olmalı. En baştan bunu kabulleneceksin.