Benim öğretmenim

Babam Abdullah Timur Ülküer öğretmen, benim ilkokul öğretmenim üstelik.Bana alfabeyi öğreten, 40 yıl kölesi olmam gereken kişi.Lisedeki müzik öğretmenim Selçuk İşcan, matematik öğretmenim Seyfi Sezer, üniversite hocalarım Prof. Jale Başar, Prof. Cevza Sevgen ve Carole McCracken, hepsi hayatıma yön veren, renk, değer katan çok özel insanlar benim için.Onlara bir gün değil her gün teşekkür ediyorum.Eminim hepiniz için özel olan öğretmenleriniz vardır.Arayın bugün onları, seslerini duyun, yapabiliyorsanız gidin yanlarına, öğretmenler günlerini kutlayın, teşekkür edin, iyi ki varsınız, iyi ki öğrenciniz olmuşum deyin.Bugün Öğretmenler Günü, işini özveriyle, saygıyla, sevgiyle, aşkla yapan tüm öğretmenlere kutlu olsun.

Lodos balığı olduk

Lodosta kadılar mahkemeye gelmezmiş, doğru düzgün karar veremezler diye.İptal edilen uçak, feribot seferlerini geçtim, bu lodos hepimizi sersem etti.Babam denizi iyi bilir, ‘Lodosta balıklar sersemler’ der.Lodosta balık restoranlarına gidilmez diye de bilinir.Balıkları etkiler bu hava, gevşek, lezzetsiz olmalarına neden olur denir.Kendini kaybeden, sersem gibi dolaşan insanlara lodos balığı denmesi de bundan tabii.Lodosun migren hastalarına yaptıklarını saymıyorum bile. Bizde baş ağrısı yaptıysa onları çıldırtmıştır eminim. Bu hafta işyerlerinde kimseden öyle müthiş performans beklemesinler.Rüzgar hepimizi lodos balığına çevirdi. 

Havaalanındaki köpeğe ne oldu?

Pazar gecesi 23.00 civarında Twitter’dan bir haber geldi.Sabiha Gökçen Havaalanı’nda kayıp eşya bölümünde bir köpek varmış.12 saattir orada küçücük bir kafeste tutuluyor ve sürekli ağlıyormuş.Hemen internetten alanın numarasını buldum ve bilgi almak için aradım.Cevap, “Şu anda mesai saatleri dışındayız, lütfen mesai saatlerinde tekrar deneyiniz.”“Uluslararası bir havaalanında gece, gündüz, mesai saati diye bir şey olur mu, bu ne saçmalık diye” yazdım Twitter’a.Köpeğin sahibinin uçaktan indirildiğini, köpeğin valizlerle birlikte kayıp eşya bölümünde tutulduğunu ve sahibinden haber beklenmekte olduğunu, Twitter’da olayı araştıran hayvanseverlerden öğrendim. Sabiha Gökçen’in telefon hattından daha iyi çalışan bir resmi sosyal medya hesabı var.Sağolsunlar oradan da yazdılar, durumu açıkladılar.Ben bu yazıyı yazarken köpek hala dış hatlarda kayıp eşya bölümünde kafesteydi.Umarım siz bu yazıyı okurken sahibine kavuşmuş olur. Benim bu olaydan çıkardığım sonuç ise şu: Artık telefonla bilgi alabilmek ‘out’, Twitter üzerinden haberleşmek ‘in’...İyi ki varsın Twitter...