Başlangıç’ta göz kırpmak yasak

Leonardo DiCaprio, Christopher Nolan ortaklığının ürünü Başlangıç’ı (Inception) izlediğimi duyan Twitter takipçilerim “gerçekten o kadar iyi mi, yoksa bir pazarlama harikası mı?” diye sordu.

Haberin Devamı

“Gerçekten iyi” dedim, “hatta mükemmel, ama neler olduğunu anlamam için bir kez daha izlemem gerekiyor”.

Filmin ana teması rüya ve gerçeklik. Rüyalar nerede başlar, gerçek nerede biter konusu bir düşünce hırsızının hikayesi üzerinden anlatılıyor. Uyku ve rüya sırasında insanların bilinçaltlarından özel bilgileri ve sırları çalarak şirketlere satan bir adamın rüyalarda gördüğü eşiyle olan duygusal hikayesi de filmin içinde.
Kolay bir film değil Başlangıç, bir ara diyaloglardan boğulacak hale geliyor insan, ama ne olursa olsun 2,5 saat boyunca pür dikkat perdeye kilitleniyor. Göz kırpmak bile yasak. Ama sinemadan çıkarken neler olduğuyla ilgili kafa karışıklığı kuvvetle muhtemel, bünye ikinci bir seyri işte bunun için istiyor.

Rüyalar, öteki gerçeklikler, bilinçaltı gibi konular ilginizi çekiyorsa, Matrix, 13. Kat, Akıl Defteri gibi filmlere bayılmışsanız bu filmde de kendinizden geçeceksiniz.
Çıkışta iyi bir film izlemiş olmanın hazzıyla birlikte aklınızda olması muhtemel soru şu olacak: “şu anda beni çevreleyen dünya ne kadar gerçek?”

Başlangıç yarın sinemalarda. Umarım yaz sıcağının rehavetine kurban gitmez.

Haberin Devamı

Türk sinemasına RTÜK desteği

Polonya’dayken Türk ve Polonya sinemasının gelir kalemlerini karşılaştırma imkanı buldum.

Buradan yola çıkarak, devletten ve RTÜK’ten Türk sineması için para isteyeceğim. Verenin bir, vermeyenin iki yüzü...

Sinema Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik’ten Polonya seyahatimiz sırasında aldığım bilgiler şöyleydi:

Polonya sinemasında yılda 60 film üretilmekte ve bunların hepsi bakanlık destekli. Bakanlık her filme 500 bin ile 1 milyon euro arasında katkı sağlıyor. Bizde ise bu rakam 100 bin ile 200 bin euro arasında...

Türk sinemasında bakanlık desteği 7 milyon euro iken Polonya sinemasına devletin yaptığı katkı 40 milyon euro.

Polonya’da bunun yüzde 15’i devletten geliyor, yüzde 25’i sinema biletlerinden, yüzde 60’ı ise televizyon reklamlarından gelen paydan...

Evet, yanlış duymadınız yüzde 60 gibi büyük bir oran doğrudan televizyon reklamlarından gelmekte... Bizde ise böyle bir şey yok.

Şu anda RTÜK yasasına göre televizyonlardan yüzde 5 kesiliyor ve bu sinemaya değil doğrudan RTÜK’ün giderlerine gidiyor. Bunun değişmesi ise ekim ayında görüşülecek kanunla mümkün.

Görüşülecek yasada bu payın yüzde 3’e indirilmesi gündemde... Sinemacıların arzusu ise oranın yüzde 5’te kalması ancak aradaki yüzde 2’lik payın Türk sinemasına aktarılması... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Başkanı Mehmet Ali şahin ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın bu konuda girişimlerde bulunması Türk sinemasının geleceği açısından önemli.

AB sürecinin önemini her zaman vurgulayan Başbakan Tayyip Erdoğan da destek olur diye düşünüyorum, çünkü Avrupa’daki yerimizi sağlamlaştırmak açısından sinemanın nasıl bir araç olduğunu çok iyi biliyor.

2004’te çıkan sinema yasasından bu yana Türk filmlerinin 180 ulus-lararası ödülü oldu. Bu başarının daha da artmasında ödeneklerin artırılması büyük rol oynayacaktır. Bu konuda kendilerinin süregelen desteğinin devamını diliyoruz.

Haberin Devamı

Beyoğlu’nda eyleme başlıyoruz

Tecavüzde sıralama şöyle; önce hayvanlar, sonra çocuklar, sonra da her önüne gelene zorla sahip olma.

Adli tıbbın yaptığı araştırmaya göre suçların çoğu önce hayvanlar üzerinde işleniyor.

Bunu “çocuklara, insanlara tecavüz ediliyorken, neden hayvanlarla uğraşıyorsun” diyecekler için yazdım. Hayvanları yok saymaya devam eden o köhne zihniyeti de çabama ortak edebilmek için...

Hayvana tecavüz öyle ayda yılda bir ya da sadece köyde, kasabada olmuyor. Siz bu satırları okurken bile belki yakınınızda bir eşeğe ya da köpeğe tecavüz edilmekte.

Ezber filminin yönetmeni Tolga Öztorun ve oyuncu Tuna Arman’dan gelen resimleri buraya basmıyorum ama görseniz içiniz acır, gözleriniz dolar. Tecavüzden sonra arka tarafı tutmaz hale gelen hayvanların ürkmüş ve yalvaran bakışlarına dayanamazsınız.

Tecavüzde hayvan sahipliyse mala zarar vermekten dava açılabiliyor ve tecavüz edenin hapsi istenebiliyor, ama sahipsizse verilen ceza sadece 300 lira.

5199 sayılı Hayvan Hakları Yasası’nın acilen değişmesi, hayvanlara karşı işlenen suçlarda cezaların artırılması lazım.

Tuna Arman, 15 Ağustos’tan itibaren Beyoğlu’nda Galatasaray Lisesi’nin önünde oturma eylemine başlayacak ve yasa değişikliği için imza toplayacak. Ben de yanında olmak istiyorum.

İlerleyen günlerde duyurumuzu buradan tekrarlayacağım, bu rezalete bir dur demek için siz de bize katılın lütfen.

Yazarın Tüm Yazıları