Paylaş
Hatta Broadway’den nefret ettiğini bile söyledi. Amelie müzikalini görmek istemediğini, hakkında hiçbir şey duymak istemediğini de...
Jeunet, yaklaşık 10 yıldır Amelie’nin Broadway müzikali olması fikrine sıcak bakmıyor ve haklarını satmaya yanaşmıyordu. Ta ki paraya ihtiyaç duyuncaya kadar.
Ama yanlış anlamayın, Jeunet parayı kendisi için değil, desteklediği bir yardım kuruluşu için istiyor. Muhtaç çocukların kalp ameliyatlarını yaptıran Mecenat Chirurgie Cardiaque derneğinde bir çocuğun kalp ameliyatı 10 bin Euro tutuyor. Jeunet, bugüne dek kendi imkanlarıyla pek çok çocuğun kalp ameliyatını yaptırmış ve daha fazla çocuğa yardım edebilmek için aslında sıcak bakmadığı bir şeye “evet” demek zorunda kalmış.
Tek avuntusu Amelie müzikali için satılan hakların gelirinin çocuklara yardım eden bir kuruma bağışlanmış olması.
Ne diyeyim, helal olsun, darısı bizim diyarlardan ünlülerin de başına... Bizimkilerin çoğu sosyal sorumluluk ya da muhtaca yardım adına bırakın sevmedikleri, sevdikleri işleri bile yapmıyorlar da!
Filmlerimizle St. Petersburg’a, Havana’ya
Ben de Türk filmleri ile gezmek istiyorum. Gittikleri yerlere baksanıza, neredeyse tüm dünyayı dolaşıyorlar.
Şimdi sırada St. Petersburg ve Havana var.
Kültür Bakanlığı’nın destekleri ile Türk sinemasını yurtdışında yıllardır tanıtan TÜRSAK Vakfı, önümüzdeki aylarda St. Petersburg ve Havana’ya son dönemin önemli filmleri ve oyuncularıyla çıkarma yapmaya hazırlanıyor.
27-30 Eylül tarihlerinde St. Petersburg’da, 24-30 Ekim tarihlerinde Havana’da gerçekleştirilecek festivallerde Jin, Araf, Gözetleme Kulesi, Lal Gece, Çanakkale Yolun Sonu’nun da aralarında bulunduğu 14 film gösterilecek.
TÜRSAK’ın etkinlikleri bunlarla da sınırlı değil.
Bu sene ikincisi düzlenecek en iyi ilk senaryo yarışması için TÜRSAK Vakfı ilk uzun metraj film senaryolarını bekliyor. Geçen yılın birincisi olan “Kanat Sesleri” isimli proje yakın zamanda hayata geçirilecek. Çekim aşamasında olan proje en iyi ilk senaryo yarışmasında 20 bin TL ile ödüllendirilmişti.
Ve son olarak; TÜRSAK Vakfı Festival Direktörü Esra Even’in seçkisiyle, Türkiye’de vizyona girme şansı bulamamış, birbirinden ünlü yönetmenlerin iddialı filmleri de 20-27 Aralık tarihlerinde Randevu İstanbul’da sinemaseverler ile buluşacak.
Scooby Dooby Doo, where are you?
Scooby Doo filminden benim en iyi hatırladığım, pek de özlediğim, tahmin edebileceğiniz gibi boğazına düşkün, korkak ve pek sevimli köpek Scooby.
Ama Fred, Daphne, Velma ve sürekli Scooby ile bir yerlere gönderilen tırsak Shaggy’yi de biliyorum tabii.
Ve onca uyarlamadan sonra şimdi hepsinin canlanarak yeniden sinemaya gelecek olması beni hayli heyecanlandırıyor.
Yönetmen ve oyuncular henüz açıklanmadı ama senaryo yazarı belli; Matt Lieberman.
Paylaş