Paylaş
Ev modasına geçtik ve evden çalışanların ilginç kombinleri oluştu.
Ayağımıza ne giydiğimiz önemli değil, ekranda göründüğümüz kadarı iyi olsun yeter.
Home office toplantı kıyafetleri terlik, pijama, belki eşofman ama üstüne mutlaka şık bir bluz, gömlek ya da kazak şeklinde.
Altı kaval üstü şeşhane durumları yani.
Ekrandaki görüntüyü kurtaralım, gerisi önemli değil nasıl olsa.
Sokakta da ayrı bir durum söz konusu.
Ünlülerin sokak modası da eşofman, spor ayakkabı, bol kazaklar, pofuduk montlar şeklinde ilerliyor.
Mağaza yerine online alışverişe yöneldiğimiz ve online’da hem seçenek hem de indirim kovalama açısından kendimizi daha iyi hissettiğimiz bugünlerde Esquire, “sadwear” diye bir terimle geldi.
Hem rahat hem de pandemi nedeniyle oluşan hüznü alıp kendimizi iyi hissettirecek kıyafetlerden bahsediyorlar.
Bu kiminde rahat ama şık bir kapüşonlu sweatshirt (ki bende kesinlikle bu), kiminde ise ona pandemi öncesindeki günlerini hatırlatacak lüks bir marka takım olabiliyor.
Pandeminin kazananı ise kesinlikle pijamalar, eşofmanlar, rahat pantolonlar, terlikler ve spor ayakkabılar oldu.
Ben bir daha topuklu ayakkabı giyebilecek miyim pek emin değilim mesela. Giyersem bile topuk boyunun kısalacağı kesin.
Kar yağdığında yapılacaklar
Eskiden kar yağdığında sevinirdim.
Artık hiç öyle hissedemiyorum.
Kar bazıları için bizde olduğu kadar romantik yağmıyor çünkü.
Sokakta kalan insanlar, hayvanlar için gerçekler farklı ve acı.
Hayvanların kürkleri olduğu için üşümedikleri ise tamamen gerçek dışı.
Onlar da üşüyorlar, sığınacak yer bulamadıklarında üzerlerine yağan yağmur ve kar bir de rüzgarla birleşince ölümcül olabiliyor.
Her kış donarak ölen pek çok hayvanla karşılaşıyoruz.
Ve bu dönemde iyi ve yeterli beslenmeleri daha fazla önem taşıyor.
Bu nedenle HAÇİKO Derneği olarak ülkenin dört bir yanında temsilcilerimizle beslemeler yapıyoruz.
Ben derneğimizin faaliyetlerinin dışında bireysel olarak herkes kendi sokağına ya da kapısının önüne mama koysa çok şey değişir mantığıyla kapımın önündeki mama kaplarını asla boş bırakmıyorum.
Evdeki kedilerim rahat ve sıcakken dışarıdakilerin üşümesine de içim el vermiyor.
Karda kışta bizim evin bahçeye bakan kapısı hep açıktır.
Hiç tanımadığım kediler de girer ısınır, karınlarını doyurur sonra sıkılınca giderler.
Kar yağdığında işte ben ancak böyle rahat uyuyabiliyorum.
Bu arada kışın sokak hayvanlarını içeri alan ev, market, restoran, mağaza, berber, otel ne varsa hepsini ayakta alkışlıyor ve teşekkür ediyorum.
NOT: Unutmadan yazayım; kış aylarının bir başka tehlikesi de araçların motorlarında ısınmaya çalışan kediler. Kaputa vurmadan arabanızı hareket ettirmemeniz çok önemli.
Isınmak için araba motorlarına giren hayvanlara bu birkaç saatlik sıcaklık ölüm olarak dönmesin.
Komedyenlerin hayatı
Doğu Demirkol’un hayatından ve komedyen olma hikayesinden yola çıkılarak çekilen dizi “Doğu”nun ilk fragmanı yayınlandı.
İlk duyduğumdan beri ilgimi çeken bu biyografik komedide Doğu Demirkol, 7 yıl boyunca mezun olamadığı üniversiteden atılma tehlikesi
yaşayan ve hayatta bir türlü dikiş tutturamayan bir gencin hayallerinin peşinden gitme hikayesini anlatıyor.
Buna benzer bir içeriği de Exxen için İbrahim Büyükak hazırlıyor.
Yayınlandıklarında illa ki ikisi karşılaştırılacaktır.
Ben ikisini de keyifle izleyeceğimi düşünüyorum.
O zamana kadar bir komedyenin hayatından kesitler sunan efsane dizi “Louie”yi tekrar tekrar izlemeye devam ederim tabii.
Paylaş