Paylaş
İstanbul diyenler yanıldı!
Peki kongrelerde en yoğun ay hangisi?
En cılız ayın temmuz olduğunu söylersem şaşırır mısınız?
Geçen hafta, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik ödül gecesine katıldım.
En iyi etkinlikler, festivaller, toplantı otelleri, organizasyonlar ve sahne tasarımlarının ödüllendirildiği gecede Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Volkan Ataman, “Kongre, Toplantı ve Etkinlik Sektörü Pazar Raporu” anket sonuçlarını da açıkladı.
Buna göre katılımcıların yüzde 23,42’si yıllık yurtiçi ve yurtdışı ortalama 100’ün üzerinde etkinlik düzenliyor.
Oldukça yüksek bir rakam.
Katılımcıların yüzde 29,3’ünün yıllık M.I.C.E. cirosu 1 ila 5 milyon euro aralığında.
5 milyon euro ciroya sahip olan firmaların oranı ise yüzde 20.
En çok etkinlik düzenlenen ilk 5 şehri gösteren grafikte, Antalya yüzde 24,3 ile toplantı ve etkinlik yönetim firmalarının en çok etkinlik düzenlediği şehir olarak görülüyor.
Antalya’yı yüzde 22,9 ile İstanbul, yüzde 14,2 ile İzmir ve yüzde 12,9 ile Ankara takip ediyor.
Yurtdışındaki destinasyon seçimlerinde yüzde 60,3 Avrupa’yı tercih ederken, Akdeniz ise oranların yüzde 15’ini kapsıyor.
Ülkemizdeki etkinlikler genel olarak mayıs (yüzde 19), ekim (yüzde 16,4), nisan (yüzde 13,7) ve eylül (yüzde 13) aylarında yoğunluk kazanıyor.
Yazının başında da dediğim gibi temmuz yüzde 1 ile etkinliklerin en seyrek olduğu ay.
Ve son bir not: Volkan Ataman’dan aldığım söze göre gelecek yıl ACE of M.I.C.E. ödüllerinde sokak hayvanlarının haklarına en duyarlı organizasyon, etkinlik ya da otele de HAÇİKO Özel Ödülü vereceğiz.
Otellerde, davetlerde çöpe giden yiyecek artıklarıyla tüm Türkiye’nin sokak hayvanları doyar.
Ayrıca her firma da o bol sıfırlı cirolarından ufak da olsa bir kısmını can dostlarımız için ayırabilir.
Bakalım bu yıl HAÇİKO Ödülü için kimler duyarlı olacak...
Bir Adamın Sevdası
“Beyoğlu’nda doğdum büyüdüm, sokak çocuklarıyla hep iç içe oldum, onları düşünmem, unutmamam hep bundan” diyor Cem Gülaç.
Cem, ünlü isimlerin şöhrete ilk adımlarını attığı Cem Ajans Gold Medya’nın sahibi.
Ama en bilinen özelliği şiir tutkusu.
Program yaptığım yerlere beni dinlemeye geldiğinde mutlaka sahneye davet ederim kendisini.
Yakar geçer ortalığı.
Dağ Rüzgarı mı desem?
Yine Ümit
Yaşar Oğuzcan’ın Ayten’i mi?
Öyle içten, öyle hissederek, öyle kalpten okur ki, anlatılmaz yaşanır.
Cem, şiir tutkusundan yola çıkarak sokak çocuklarının yüzünü güldürecek bir projeye imza attı.
Bir Adamın Sevdası adlı şiir albümü sokak çocuklarına umut oldu.
Müzik yönetmenliğini Ahmet Selçuk İlkan’ın yaptığı albümde Ferdi Tayfur’un Bana Sor şarkısı İnanamadım şiirinin müziği olarak kullanıldı.
Bu çalışmaya gelecek hafta çekilecek klipte Kaçak dizisinin oyuncuları rol alacak.
Cem’i alkışlıyor, klibi de merakla bekliyorum.
Gece yarısı kutlamaları
Dün Tayga’nın doğum günüydü.
Sabah erken dersi var, pazar gecesinden “yat uyu” diyorum, “olmaz” diyor.
Gece yarısını beklemesi lazımmış!
Niye?
Arayanlar olurmuş!
“Bir-iki kişi arayacak, mesaj atacak diye bekleme” diyecek oldum ama dinletemedim.
Bir bildiği varmış kızın.
Gece yarısı bir şeyler oldu, telefonların, mesajların ardı arkası kesilmedi.
Tam saatinde kutlamayanınkini kutlamadan saymıyormuş zamane gençleri.
Yeni nesil bizlere göre çok daha duyarlı, çok daha ince, düşünceli, kibar.
Onların en çok birbirlerine olan bu bağlılıklarını
seviyorum.
Sağlam geliyorlar.
Edis ve Eda
Bu aralar iki sağlam çıkış var müzik dünyasında.
Bir tanesi herkesin hemfikir olduğu, hayran kaldığı Edis.
Yakışıklı... Sesi, yorumu güzel.
Kendi yazdığı şarkılar iyi, Benim Ol şimdiden tuttu, daha ne olsun.
Soner Sarıkabadayı’nın keşfi olan Edis, kesinlikle pop dünyasının yeni prensi.
Kadınlarda yeni ses, yeni renk Eda Resurreccion.
Soyadı ne alaka diyeceksiniz, eşi Japon da ondan.
O da Edis gibi
kendi şarkılarını yazıyor.
Daha önce Sezen Aksu ve Kenan Doğulu’yla da çalışmış olan Eda’nın çıkış şarkısı Nihayet’i mutlaka dinleyin.
Paylaş