Çocukken televizyon, bilgisayar ve gameboy’ların tutsağı olmamış biz şanslı insanlar için ayrı bir değeri var çizgi romanların. Zamanında onlar sayesinde genişledi ufuklarımız, onlarla daldık bilmediğimiz dünyalara. Hatta çoğumuz hálá da vazgeçemiyor onlardan.
Hayatımıza renk katan çizgi kahramanlar bildiğiniz gibi birer birer beyazperdede de boy gösteriyor. Batman, Örümcek Adam, Kedi Kadın, X-Men, Daredevil(Korkusuz), Süpermen, Hulk aklıma ilk gelenler...
İyi, güzel, hoş da, bu kuyunun suyu ne zaman bitecek, diye merak ediyor insan haliyle.
Cevap ise tam da istediğimiz gibi:
Neredeyse hiçbir zaman.
Sadece Marvel’ın elinde 5 bin karakter varmış. Şaka gibi yani! Uyarla uyarla bitmez.
Yakın zamanda perdeden bize merhaba diyecek olanlara ve sırada bekleyenlere isterseniz şöyle bir göz atalım.
Marvel’ın ilk göz ağrılarından olan ‘Fantastik Dörtlü’ (Fantastic Four) bu cuma gösterime giriyor. Film hakkında detaylı yazıyı haftasonunda Hürriyet Keyif ekinde okuyabilirsiniz.
‘Aeon Flux’ bizde ekim sonunda vizyona girecek. Gizli ajanımızı Charlize Theron canlandırıyor.
Londra metrosunu bombaladı, bekliyor
Natalie Portman ve Hugo Weaving’in başrollerde olduğu ‘V for Vendetta’, Alan Moore’un yarattığı Vendetta karakterinin beyazperde uyarlaması. Vendetta’nın filmde Londra metrosunu ve parlamento binasını havaya uçuruyor olması, Londra’daki bombalı saldırıların ardından nasıl yorumlanır, kestirmek güç. ‘V for Vendetta’nın vizyona giriş tarihinde gecikme olabilir.
Marvel’ın bir sonraki uyarlaması merakla beklenen ‘Ghost Rider.’ 2006’da vizyona girecek filmin başrolünde Nicholas Cage var.
Wonder Woman uyarlaması yıllardır gündemden düşmüyor. Sandra Bullock, Kim Bassinger, Katie Holmes gibi pek çok ünlünün adı geçse de. Wonder Woman kim olacak, hálá belli değil.
Moore’un Watchmen’i de ön yapım aşamasında. Filmi Paul Greengrass yönetecekmiş.
Bir başka klasik olan Flash, Batman Başlıyor’un senaryo yazarı David S. Goyer’in, Iron Man ise Nick Cassavetes’in ellerine teslim edilmiş.
Sinemaya aktarılmak üzere sıra bekleyen diğer kahramanlara gelince...
Liste tabii ki uzun, ama yakın gelecekte el atılması kuvvetle muhtemel olan çizgi roman kahramanları şunlar:
Thor (Kuzey ülkelerinden gelir, çekiç kullanır), Silver Surfer (uçan bir sörf tahtası vardır), Captain America (İkinci Dünya Savaşı sırasında meşhur olan en vatansever kahraman), Namor the Sub-Mariner (en eski süper kahramanlardan, Aquaman’e benzer), Doctor Strange (ünlü büyücümüz pelerini sayesinde uçabilmektedir), Nick Fury (James Bond gibi bir casus) ve Black Panther (ilk siyah çizgi roman karakteri.)
Dedim ya, uyarla uyarla bitmez...
Bilime ilgi azalınca
Amerikan ordusu bilimadamlarını Los Angeles’a, senaryo yazma kurslarına yolluyormuş. Bu iş için milyonlarca dolarlık bütçe ayrılmış. Amaç bilimadamlığını yücelten, fen bilimlerine özendiren filmler üretebilmekmiş.
Ne alaka demeyin. Bu girişim Amerika’nın kanayan yarasına merhem olacak nitelikte. Yeni neslin bilime, fene olan ilgisinin azalmasıyla, ülke güvenliğine kafa yoracak bilimadamı sıkıntısı çekilmeye başladı. Göçmenlerden korktukları için yabancıları da bu işlere pek bulaştırmıyorlar artık.
Durum vahim, bulunan çözüm ise akıllıca.
Sinemanın toplum üzerindeki güçlü etkisini kavrayıp, bilimadamlarının kahraman olarak gösterildiği filmler üreterek öğrencileri etkileme fikri kimin aklına geldiyse kutlamak gerek.
Fen bilimlerine bizde de fazla ilgi yok aslında. Aynı Amerika gibi burada da mühendislik ‘out’, sosyal bölümler ve sanat ‘in.’
Ama üzülmeyelim. Her zaman olduğu gibi Amerika’da pişer,bize de düşer. Holywood’un bilimadamlığını özendiren filmlerinden biz de yararlanırız elbet.
Bay ve Bayan Affleck
Geçen hafta Kelebek’te Ben Affleck ve Jennifer Garner’ın küs gibi durdukları fotoğrafı görünce şaşırmıştım. Jennifer Aniston-Brad Pitt’ten boşalan ‘Hollywood’un altın çifti’ görevini onlar devralmıştı ne de olsa.
Neyse ki araları iyiymiş. Hatta Garner’ın hamileliği sona erer ermez, birlikte kamera karşısına geçmeye hazırlanıyorlarmış. Affleck’leri iki yıl önce tanışmalarına vesile olan ‘Korkusuz’ (Daredevil) filminin devamında yine birlikte izleyeceğiz.
Beyaz perdeden inciler...
‘Hayatını temizlemeye çalışsan da, bunu başaramazsın. Söylediğin ya da yaptığın her şey iz bırakır, kalıcı olur.’ (Yes-Evet, Yön: Sally Potter, 2004)
Bunu biliyor muydunuz?
Johnny Depp’in merakla beklenen filmi ‘Charlie ve Çikolata Fabrikası’nı, vizyona girmeden bir gün önce, 11 Ağustos’ta Parkorman Açıkhava Sineması’nda izleyebilirsiniz.