TANINMIŞ haber dergisi Newsweek’in Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki iddialar nedeniyle Türkiye’yi "saygınlığı azalan" ülkelerin bulunduğu listeye kaydırdığı bildirilyor.
Bir derginin bu tür bir değerlendirme yapması önemli sayılmayabilir.
Zaten biz de buna ahım şahım bir haber diye bakıyor değiliz. Ama bu yayının, Kemal Unakıtan hakkındaki iddiaların hálá güncel olduğunu ortaya koyduğuna eminiz.
O zaman izninizle dün yarım bıraktığımız bir liste vardı, onu tamamlayalım.
Biliyorsunuz Unakıtan hakkında CHP bir süre önce üçüncü gensoru önergesini vermiş ve bu nedenle TBMM genel kurulunda yapılan görüşmeler sonunda önerge kabul edilmemişti.
Biz de işte bu "ret" kararının alındığı görüşmelerde, önerge sahipleri adına konuşan İstanbul CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu neler söyledi, Bakan bunlara ne yanıt verdi, bir özet yaparak dün okuyuculara sunmuştuk. Lakin iddia çok, yer ise dar olduğu için tamamlayamamıştık. Şimdi devam edelim:
Beykoz’da aslında Orman idaresine ait iken el koyduğunuz 53 dönümlük 2/B arazisinin (bu teknik deyim, orman niteliğini 1981’den önce kaybetmiş yer anlamına geliyor) aslında Başbakan’a ait olduğu ama sizin emaneten kendi üstünüze kaydettirdiğiniz söyleniyor, doğru mu?
Bakan iddiayı şiddetle reddediyor. "İddiasını ispat edemeyen şerefsizdir" diyor. Buradan o arazinin Unakıtan’a ait olduğunu anlıyoruz.
Görüşmelerde öne çıkan ve yanıtsız kalan başka konular da var. Örneğin:
Kemal Unakıtan önce malum Ofer ailesi ile görüşüp görüşmediğini soranlara, "Ben Ofer Kofer tanımam" yanıtını verdiği halde sonra "birkaç kez görüştüğünü" kabul etti. Eğer bir sıkıntısı yoksa neden sakladı?
Kızı Zeynep Basutçu Unakıtan, Telsim’i satın alan İngiliz firmasıyla 5 Eylül 2005 tarihinde, Telsim’e gidip "iş görüşmesi" yaptığı ileri sürülünce neden inkar etti, sonra tarih ve belge açıklanınca neden kabul etti?
Oğlu Abdullah Unakıtan’ın neye ihtiyacı olsa tuhaf tesadüfler sonucu onların ya "Gümrük Vergisi" yahut da KDV’si iniveriyor. 2004 yılında 4 bin ton mısır ithal etmeden vergi yüzde 20’ye düştü ama ithalat yapıldıktan sonra yüzde 45’e çıkarıldı. Keza pastörize yumurta üretmeye kalkınca bu ürünün KDV’si yüzde 18’den yüzde 7’ye indi. Tesadüfler hep Unakıtan’ları mı buluyor?
Unakıtan bakan olunca önüne gelen kamu mallarını "Babalar gibi satma" iddiasındaydı. O nedenle herkese lojmanları boşalttırıyor, polis evi, öğretmen evi, hakim evi gibi sosyal tesisleri bile pazara çıkartıyordu.
Oysa kendisinin yıllardır Bakanlık lojmanında kaldığı, hatta evin bakım vs. giderlerini de Maliye’ye ödettiği anlaşıldı. Bu ahlaken dürüstlük mu?
Son bir soruyu da görüşmelerde Anavatan Partisi adına konuşan İstanbul Milletvekili Emin Şirin’in konuşmasından aktaralım. Şirin:
Citibank’ın vergisini uzlaşmayla ne kadar indirdiniz, diyor.