ABD Başkanı George W.Bush’a göre, Iraklı sanıklara Bağdat’taki Ebu Garib hapishanesinde ağır işkence yapan, onları çırılçıplak soyan; o halde birbirinin üstüne çıkmaya ve birbirleriyle cinsel ilişkiye zorlayan; kimine bizzat tecavüz eden Amerikan askerleri ‘Birkaç Amerikalı askerin yaptıkları, Amerikan halkının ve askerinin değerlerini yansıtmaz’mış.
Kim kimi kandırıyor?
Başkan George W.Bush sayesinde Amerika’da hukuka ve insan haklarına saygı mı kaldı ki, bu olay Amerikan halkının ve askerinin değerlerini yansıtmıyor denebilsin?
Başkan Bush, sözlerinde samimi ise yapılacak şey çok basittir:
Hani İkinci Dünya Savaşı’nın önemli komutanlarından General Patton’u, bir Amerikan askerine tokat attığı için ordudan uzaklaştırmakla övünen Amerika vardı ya... İşte o Amerika gibi yapılır.
Oysa gelen haberler öyle değil:
Olay meğer Ocak 2004’te ortaya çıkmış. Bunun üzerine Irak’taki hapishanelerin yönetiminden sorumlu Bayan Tuğgeneral Janis Karpinski’yi görevden almışlar.
Dün de 6 asker ile 7 astsubay ve subayı daha ‘en ağır disiplin cezasına çarptırdıklarını’ açıkladılar.
En ağır ceza, ‘askerlik mesleğine son vermek’ (herhalde ihraç) imiş.
İşlenen suçla verilen ceza dengeli diyebilir misiniz?
Daha önce da yazdığımızı anımsıyoruz:
1950’li yıllarda Türkiye’de pek çok Amerikan askeri vardı. Bunlar suç işledikleri zaman Türk mahkemelerinde değil kendi askeri mahkemelerinde yargılanırlardı.
İyi anımsarız bir Amerikan subayı, Ankara’dan ciple Eskişehir’e giderken yolda oyun oynayan bir grup çocuğa çarpıp üçünü öldürmüştü.
Gazeteci olarak izlediğimiz son duruşmada mahkeme, suçlu Amerikan subayının ‘Ayda 100’er dolardan, 600 dolar para cezası ödemesine (bu parayı da Türk makamlarına değil ABD hazinesine ödeyecekti) ve bir yıl süreyle Akdeniz sahillerinde bir yerde görevlendirilmesine’ hükmetmişti.
The New York Times’ta 1 Mayıs 2004 günü yayınlanan başyazıda ‘Amerikalılar sadece kendi evlatlarına aynı şekilde muamele yapılsa ve kendi çocuklarının, o şekilde fotoğrafları çekilseydi ne hissederlerse bilsinler ki tüm öteki insanlar da aynı duygularla doludur’ diyordu.
Merak ediyoruz, Amerika’yı yönetenler bunu anlıyorlar mı?
Önceki yıl Irak savaşına hazırlanırken İskenderun Limanı’nda,yasak dinlemedikleri için uyarılınca taşkınlık yapan, bunun üzerine ellerinden silahları alınarak yere yatırılan üç Amerikan askerinin intikamını nasıl aldıklarını bilmiyor muyuz?
Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde 4 Temmuz 2003 günü 11 subay ve astsubayımızın ellerine kelepçe vurup başlarına çuval geçiren ve onlara saatlerce kötü muamele yapan Amerikalılardan söz ediyoruz.
Amerikalılar bunlar da unutulur sanıyorlarsa, aldanıyorlar.
Bunları ne Iraklılar, ne de onuruyla oynanan Türk askeri ve Türk ulusu unutur.