Paylaş
Öyle ya... Kılıcından kan damlayan hangi yiğitten korkmazsınız?
Gerçekten 120 ülkedeki 18 bin medya kuruluşunu temsil eden bu nedenle de medya dünyasının en güçlü meslek örgütü sayılan Dünya Gazeteler Birliği’nin (WAN) kongresi 30 Kasım-3 Aralık tarihleri arasında yapıldı. Medya dünyasının pek çok sorunu arasında hangi ülkede medyanın ne kadar özgür olduğu da elbet ele alınan konular arasındaydı.
Dünkü Zaman gazetesinden öğreniyoruz ki, bu Kongre’de Zaman, Star ve Sabah gruplarını temsilen 5 gazeteci de hazır bulunmuş.
Tabii donsuz şövalye de dahil!
Orada, Türkiye’de basın mensuplarının ne kadar özgür olduğunu ne büyük bir belagatle anlatmış olmalı ki -aksilik bu ya aynı gün Başbakan Tayyip Erdoğan gazetelerdeki sütun yazarlarının sadece içeriğinden değil, sayısının çokluğundan bile şikayet ediyordu-Kongre adına yayımlanan “Türkiye ile ilgili karar”da “WAN, Türkiye’deki bağımsız gazetelerin ve gazetecilerin ağır bir yargı baskısı altına alınmasından ve korkutulmasından duyduğu derin kaygıyı ifade eder” denildikten sonra muhteremin mariz bir kafa ürünü iddialarının hiçbirinin ciddiye alınmadığını ortaya koyan şu görüşlere yer verilmiş:
“Türkiye Maliye Bakanlığı, Doğan Medya Grubu’na, vergi kusuru (irregularity) iddiasıyla bu yıl 3 milyar 800 milyon ABD Doları ceza yazdı. Grup tüm iddiaları reddetti. Anlaşılan o ki (There are grounds to beleive that) olay siyasi bir maksat içermektedir ve Doğan Grubu’nu susturmayı amaçlamaktadır.”
Sonra Türkiye’de “2007’den beri sürüp gelen ve hükümeti devirme amaçlı Ergenekon isimli bir gizli örgütle ilgili oldukları iddiasıyla düzinelerle gazetecinin göz altına alındığı veya tutuklandığı” kaydedilmiş. Bunlar arasında Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan’ın göz altına alınması, Star gazetesinden Şamil Tayyar’a 1,5 yıl hapis cezası verilmesi, Toplumsal Haber isimli internet sitesi yazarı Neriman Aydın’ın iki kere tutuklanması ve özellikle Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın bir yıla yakın süredir tutuklu olması örnek olarak zikredilmiş. Ardından da, “WAN-IFRA Yönetim Kurulu, Türk makamlarını, gazetecileri korkutma kampanyasını durdurmaya, hukuk normlarını uygulamaya; vergi yasalarını medyayı korkutmak için baskı aracı olarak kullanmak yerine adil ve saydam bir şekilde uygulamaya davet eder” denilmiş.
Ve bundan, bizim şövalye dahil, oraya giden Zaman, Sabah ve Star gazeteleri temsilcileri pek rahatsız olmuşlar.
Nitekim Zaman Medya Grubu adına Bülent Keneş, Star Grubu adına Ergun Babahan ve Sabah Grubu adına Suna Vidinli, WAN Başkanı’na üç imzalı bir başvuruda bulunarak WAN yönetiminin Doğan Medya Grubu tarafından kandırıldığını ileri sürmüşler.
Görüyorsunuz değil mi “fazilet mücahitlerinin” marifetini...
Merak ediyoruz o başvuruyu yaptıktan sonra Kongre’ye katılan üyelerin yüzüne nasıl bakabildiler.
Paylaş