Başkent’teki tarihi kongrenin yıldızları..

Beyler! Tarafsız bir yazar, daha da ilerisi, Türkiye’deki köşe yazarlarının tarafsız duayeni olarak bir gerçeğin altını çizeyim.

“Çiy yumurta soyulmaz. Bizim partide yıldız sayılmaz.”

Herkes kendi başına bir yıldızdır ancak Kongre ortamı eğer bir yarışmaysa, onun da kendi içinde diğerlerinden daha fazla parlayan yıldızları vardır.

Ben önceliği, liderimizin “O güzel sevgi insanının” Özel Kalem Müdür Yardımcısı ve danışmanı Yusuf Yerkel beyefendiye veriyorum.

Kongreyi dört dörtlük düzenleyen, hiçbir delegeyi aç ve açıkta bırakmayan Yusuf Bey’dir. Başarısını yaratan da onun içindeki insan sevgisidir.

***

Ben Yusuf Yerkel beyi Soma olayları sırasında tanımıştım. Oradan münasebetsizin biri çıkmış, o vakit başbakan olan liderimize “O güzel sevgi insanına” bulaşmıştı.

Yaptığı şey geleceğin cumhurbaşkanını sıkıntıya sokmak; vatandaş ile cumhurun arasına girmeye çalışmaktı.

İşte Yusuf Yerkel beyefendi bu sıkıntı anında Baltalı İlah Zagor gibi olay yerinde bitiverdi. Kendisine halk süsü veren o münasebetsiz adamı ayağının altına aldığı gibi, tekme manyağı yaptı.

Tabii fotoğrafları internet aracılığı ile bütün dünyayı dolaştı.

O fotoğrafı görüp de “Ben de böyle danışman istiyorum” diye tutturmayan batılı lider tanımıyorum.

Başkan Obama kendi danışmanı Justin Biber’e tekme sille girişmiş “Senin bana vereceğin akılları çakayım” diye bağırıp Beyaz Saray’ı inletmiş.

Bana da olayı anlatan Amerika’nın Dışişleri Bakanı Jimmy Kerry. Kendisi Stanford’dan arkadaşımdır.

“Türkler neden Papua Yeni Gineliler’den daha kahramandır” konulu mezuniyet tezine ben yardım etmiştim.

O gün Pakistan’ın yeni büyükelçisi Muhammed Cinnah itimatnamesini sunmak için Beyaz Saray’daymış. Obama’nın avaz avaz bağırdığını duyunca “Yarın gelirim” diye kaçmış.

Jimmy bunu anlattığında ne güldük ne güldük. Tabii İngilizce güldük.

O yüzdendir ki dünyanın en güzel tekme atan danışmanı Yusuf Yerkel beyi ilk sıraya yazıyorum.

***

Kültür Bakanımız Ömer Çelik’i de çok beğendim. Eskiden de beğenirdim.

Kendisi işin içine kültür katmadan Kültür Bakanlığı yöneten tek Kültür Bakanı’dır. Burada gösterdiği azimle gözüme bir kez daha girdi. Kongre salonu içinde kendini alkışlatmak için baştan sona dört kez tur attı.

Tabii liderimiz, o güzel sevgi insanı, kendisinden başkasının alkışlanmasını “ses kirliliği” olarak kabul ettiğinden kimse Ömer Bey’e beklediği tezahüratı yapmadı. Ben yine de onun salonu ısrarla turlamasındaki azmine hayran oldum.

Bülent Arınç’ı bu kongrede ağlamadığı için beğendim. Son on yılda arka arkaya dört eğitim reformu patlatan Nabi Avcı da kongre yıldızlarındandı.

Kendi küçük sesi büyük yeni liderine “İnşallah köşke çıkma sırası sana da gelir. O vakit sen de partiyi bana emanet edersin” der gibi sevgiyle bakıyordu. Tabii bu halleri “O güzel sevgi insanının” gözünden kaçmadı.

Bana biraz kıl kaptı gibi geldi.

YARIN: İşte benim cumhurbaşkanım..