Yakacak çöp bulamıyoruz

ÜRETİMDE kullandığı yakıtın yüzde 40’ına yakınını katı atıkları yakarak sağlamak için üç yılda 10 milyon doların üzerinde yatırım yapan Akçansa Genel Müdürü Mehmet Göçmen, tarladaki mısır kökünden araç lastiğine kadar her türlü katı atığı yakabilecek teknolojiye ulaşmalarına rağmen yakacak çöp bulamamaktan yakınıyor.

ÇİMENTO devleri, yıllardır çevreyi kirleten bir sanayi kolu olarak görülen çimentonun bu imajını silmek ve çevreyi korumak için artık teknolojiye milyonlarca dolar yatırım yapıyor. Ancak tarladaki mısır kökünden araç lastiğine kadar her türlü katı atığı yakabilecek teknolojiye ulaşmasına rağmen yakacak ’çöp’ bulamıyor. Üretimde kullandığı yakıtın yüzde 40’ına yakınını katı atıkları yakarak sağlamak için üç yılda 10 milyon doların üzerinde yatırım yapan Akçansa Genel Müdürü Mehmet Göçmen, "Tarladaki mısır kökünü bile yakabiliyoruz ama yakacak çöp bulamıyoruz. Getirin yakalım deyince kamu kurtulmak istediği çöplerden bile para istiyor. Özel sektörde ise kimse çöpünü getirip vermek istemiyor, dere kenarlarına atmak daha kolay geliyor" diyor.

Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortaklığı olan Akçansa Çimento Sanayi Genel Müdürü Mehmet Göçmen, Avrupa’da katı atıkları yakma işinin kontrollü olarak çimento sektörüne verildiğini hatırlatarak, "1400 derecede her türlü atığı çevreye zarar vermeyecek şekilde yakarak üretim yapabiliyoruz" diyor. Halen üretimde kullanılan yakıtın yüzde 10’dan fazlasının bu şekilde sağlandığını belirten Mehmet Göçmen hedeflerinin yüzde 38-40’lar kapasitesine ulaşmak olduğunu belirtiyor. Bu arada Rekabet Kurumu’nun Akçansa’nın Ladik Çimento Fabrikası’nı satın almasını onaylamasının ardından, varlık devri tamamlandı. Entegrasyon süreci başladı. Türkiye Çimento Müstahsiller Birliği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Mehmet Göçmen ile çimento sektörünü ve Ladik Çimento’nun Akçansa bünyesine katılma sürecini konuştuk.

Türkiye’de çimento sektörü bugün çevreye zarar vermeden üretim konusunda hangi noktaya geldi?

- Geçmişte çimento fabrikaları çevreyi çok kirletmiş, bu doğru. Ama artık bizim gibi çimento fabrikaları çok büyük yatırımlar yaptı. Akçansa sadece çevre için 80-90 milyon dolar yatırım yaptı. Bugün iki fabrikamızın emisyon değerleri Avrupa’dan daha iyi. Katı atıkları yakmak için de son üç yılda fabrikalarımızda 10 milyon doların üzerinde yatırım yaptık.

Birkaç yıldır katı atık yakmaya başladınız. Yakıtınızın şu anda ne kadarını katı atık yakarak sağlıyorsunuz?

-
Büyükçekmece Fabrikası’nda toplam yakıt kullanımının yüzde 38’ini, Çanakkale fabrikasında ise yüzde 12’sini atıklardan karşılayabilmek üzere lisansımız var. Bu alandaki yatırımlarımızın tamamını bitirdik. Büyükçekmece fabrikamızda atık yakıtların toplam yakıt içindeki payı ilk kez bu yıl iki haneli rakamlara gelerek yüzde 10’un üzerine çıkacak.

ÜÇ YILDA 10 MİLYON DOLAR HARCADIK

Katı atık yakılması için yatırımlarınız sürecek mi?

- Bu alandaki yatırımlarımızın üçüncü yılı ve 10 milyon doları geçtik. Daha da yatırım yaparız ama Türkiye’de çöp yok. Yakacak çöp bulamıyoruz. Var tabii ama devletin atığın istiyorsunuz ’ihale yapar satarım’ diyor, birden bire değerli oluyor. Özel sektör ya da belediyeler niye bize versin ki, dereye atıyor. Çevreyi kirletmenin bir bedeli olmadığı için Türkiye’de hiç kimse size zahmet edip atığını getirmiyor.

Hangi tür atıkları yakıt olarak yakabiliyorsunuz?

- Yılda neredeyse 10-12 bin ton lastik yakar hale geldik. Bu lastikler sağa sola dere yataklarına atılıyor. Bunları toplatıp yakıyoruz. Tüpraş’ın tanklarının dibindeki çamurları yakıyoruz. İleride arıtma çamurlarını yakacağız, hepsini yakma lisansımız var. Plastik yakabiliyoruz. Tarlalarda yakılan mısır kökünden pirinç kabuğuna kadar her şey şu anda bizim fabrikalarımızda yok edilebilir.

Lokman Hekim Vakfı bizim için atık lastik topluyor

Avrupa’da sizin gibi şirketler atıkları nasıl temin ediyor?

- Avrupa’da bu konuda şirketler var. Biz bunu Türkiye’de sosyal proje haline getirdik. Lokman Hekim Vakfı ile çalışıyoruz. Bizim için lastik topluyorlar. Hem para kazanıyorlar hem de Türkiye atıklardan kurtuluyor. Türkiye’de atıklarından kurtulmak isteyen ciddi özel sektör gelip bizi buluyor, ciddi olmayanları zaten nehire atıyor.

Çanakkale’ye 135 milyon dolar yatırıyoruz

Önümüzdeki dönemde ne kadarlık yeni yatırımı yapacaksınız?

- Çanakkale’deki fabrikaya 135 milyon dolar yatırım yapacağız.

2007-2008’e dağılan 7 milyon dolarlık bir ilave yatırım ihtiyacı daha var. Çimento fabrikalarında zaten hiçbir şey yapmadığımız dediğinizde en az ton başına 3 dolarlık yatırım yapmanız gerekiyor. Yani Ladik’te 900 bin ton kapasiteniz varsa zaten en az 2-2.5 milyon dolarlık yatırım yapmanız şart. Akçansa’da hiç yapmadığımız yıllarda bile en az 15-20 milyon dolar yatırım yapıyoruz. Bunları yapmazsanız rekabet edemezsiniz. Elektrik enerjisini ve yakıt tüketimini düşürmek için 2007’de 15 milyon doların üzerinde yatırım yapıyoruz.

Karadeniz’deki ilk beton tesisimiz Samsun’a

Hazır beton yatırımınız olacak mı?

- Çimentonun en önemli dağıtım kanalı hazır beton. Akçansa’nın Ege’den Marmara’ya kadarki ağında 24 hazır beton tesisinde, 3 milyon metreküp hazır beton üretiliyor. Kendi tasarımımız olan özel betonlara da yatırım yapıyoruz. Satışlarımızın yüzde 3-4’ünü bunlar oluşturuyor. Samsun’a 70 kilometre uzaklıktaki Ladik’le önümüze yeni ufuklar açılıyor. Samsun’da kiraladığımız hazır beton tesisiyle Karadeniz’deki ilk beton tesisimizi açacağız. Başka yeni beton yatırımları da düşünüyoruz. Curuflu çimento işinde de Kardemir’le yüzde 51 ortağız Karçimsa’da. Kardemir’in üretiminden çıkan yüksek fırın curufunu çimento katkısı haline getirerek, yılda 250 bin ton curuflu çimento üretiyoruz.

Çimentoda üretim üç yılda yüzde 50 artacak

İnşaat sektörü canlandıkça üretim talebi karşılanabiliyor mu?

- Tüketim açısından sorun yaşamayız, ama arz açısından yaşayacağız. Çünkü öyle bir noktaya geldik ki neredeyse ülkenin her ilinde bir ya da birden fazla çimento fabrikası kuruluyor lafları dolaşıyor. Türkiye’nin ihtiyacı olsun olmasın yatırıma soyunuluyor. 2009 sonuna kadar Türkiye’ye 17-20 milyon ton daha ilave kapasite gelecek. Şu anda 40 milyon ton klinker kapasitesi var. Bu yıl 10 milyon daha gelecek, 50 milyon ton, 2009 bittiğinde 60 milyon ton olacak. Türkiye’de yıllık çimento talebi 2.5 milyon ton artarken, arzdaki büyüme üç yılda yüzde 50 olacak.

Yağış olmazsa çimentodaki büyüme yüzde 10’u geçer

2007 yılı nasıl geçiyor, 2008 beklentileriniz?

- Bu yıl çimentodaki beklentimiz iki alternatifli. 2006’da ve 2007 başında kış olmadı. 2007 Kasım-Aralık nasıl olacak diye bekliyoruz. Eskisi gibi yağışlı geçerse sektör yüzde 6-7 büyür. Yağışsız geçerse ne yazık ki o zaman çimentodaki büyüme yüzde 10’u geçer. Ama biz de herkes gibi yağmur yağmasını umuyoruz. Bu yıl fiyat artışı beklemiyorum. Geçen yıl sonu fiyatlarını 2007 sonunda da tutturabilirsek ciddi başarı olur. Akçansa’nın cirosunun ise Ladik etkisi hariç yüzde 10’larda büyüyeceğini düşünüyorum. Ladik’in yüzde 5-6 artı etkisi olabilir. 2006 ciromuz 600 milyon YTL olmuştu.

Ladik, Akçansa’ya 158 milyon dolara mal oldu

Ladik Çimento’yu nasıl devraldınız, bu süreç nasıl işledi?

- 13 Ekim 2005’te yapılan ihalede 140 milyon 250 bin dolarla en yüksek fiyatı verdik. Rekabet Kurulu Aralık 2005’te Ladik’in Akçansa’nın olmasının pazarda rekabeti bozacağı gerekçesiyle ikinci en yüksek teklifi veren Türkerler İnşaat’a verilmesine karar verdi. Danıştay’a yürütmenin durdurulması talebiyle başvurduk. Ancak Şubat sonunda TMSF Ladik’i Türkerler’e devretti. Mart 2006’da Danıştay, Rekabet Kurulu’nun Türkerler’e verilme kararının yürütmesini durdurdu. TMSF’ye başvurduk. TMSF, ’Süreci tersine çalıştıramam’ dedi. Ladik’i Türkerler’den alabileceğimizi düşündük. Müzakerelere başladık. Ocakta ön mutabakata vardık. Yeniden Rekabet Kurulu’na gittik. Kurul Ladik’in Akçansa’ya verilmesinde bu kez sakınca olmadığına karar verdi.

Sonuçta size kaça mal oldu?

- Bütün bu süreçte herkes üzerine düşen görevi büyük bir sorumlulukla yaptı. Türkerler ile görüşmelerimizi hep TMSF satışı üzerine inşa ettik. Ödemeleri TMSF yerine Türkerler’e yaptık. Devraldıktan sonra onlar da bir takım yatırımlara girişmişlerdi. Ladik bize 158 milyon dolara mal oldu. Daha önce alsaydık bizim de yapacağımız yatırımlardı zaten. İhaleden 20 ay sonra fabrikayı devralmış olduk. Şu anda entegrasyon sürecini yaşıyoruz.

Beklentilerinizi karşıladı mı?

- Ladik’e ilişkin değerlemeleri 2005 yılında ve 2004 rakamlarına göre yapmıştık. Bölgede pazar 2005’e göre çok daha iyi duruma geldi. 2006’daki patlama orada da yaşanmış. Bu yüzden tahmin ettiğimizden daha iyi pazar koşullarıyla karşılaştık. Ayrıca son yapılanlardan olduğu için en yeni çimento fabrikalarından biriydi. Yatırımlarımız devam teknik olarak edecek.

MEHMET GÖÇMEN

Akçansa Çimento Genel Müdürü Mehmet Göçmen, 1957 Bursa doğumlu. 1981’de ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldu. 1982-1983 arasında New York’ta Syracuse University’de eğitim asistanlığı yaptı. 1983-1996’da Çelik Halat’ta çalıştı. 1996-2000’de Lafarge Ekmel Beton Genel Müdürlüğü, Lafarge Türkiye İcra Kurulu Üyeliği, Lafarge Beton Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. 2000-2002’de Lafarge Türkiye İş Geliştirme ve Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve Lafarge Türkiye İcra Komitesi üyesi olarak çalıştı. 2003’te Lafarge Türkiye Strateji, Pazarlama ve Bilgi Teknolojileri Başkan Yardımcısı oldu. Haziran 2003’ten beri Akçansa Genel Müdürü. Ayrıca Karçimsa Yönetim Kurulu Başkanı, Çimsa Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Türkiye Çimento Müstahsiller Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi.
Yazarın Tüm Yazıları